Sizi tanıyabilir miyiz?
-Konya'da 1952 yılında doğdum. Babam Ata Koçbeker'in işinden dolayı İstanbul'a gittim. 16 yıl İstanbul'da kaldık. Özel Fevziye Mektepleri Işık İlkokulu, Ortaokulu ve liseyi bitirdim. Sonra Konya Lisesini bitirdim. Sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesini bitirerek Coğrafya hocası olarak mezun oldum. Hukuk Fakültesinden İstatistik sertifikasını aldım. 1966 yılında askere giderek, Asteğmen olarak Meram Yeni Yolda Askeri depoda askerliği tamamladım. 1966 yılında Ata Petrol merkezini açarak babamla birlikte sektöre girdik. 1990 yılına kadar babamla devam ettik. Petrol sektöründe zirveye ulaşarak Türkiye genelinde ilk 10'na girdik. O zamanlar Petrol Ofisi bayisiydik. Petrol Ofisinde büyük çalkantılar olduğu için Total Petrol'ün bayiliğini başladık. 32 yıldır da Total Petrolün bayiliğini yapmaktayız. 1972 yılında evlendim. Bir oğlum ve bir kızım var. Oğlum şirketimizin ortağı ve yöneticisidir. Kızım da Rahmetli İşadamı Rahim Özkaymak'ın gelinidir. Marmara Üniversitesinden mezun olduktan sonra, Konya'da akademisyen olarak görev yapmaktadır. Bu arada Konya'da ekmek sektöründe de hizmet verdik. Babam 1930 yılında Fenni Fırında işe başlıyor. 25 yıl sonra da Cumhuriyet Ekmek Fabrikasını çalıştırıyor. Konya' da Cumhuriyet Ekmek Fabrikası ve Fenni Fırın diye iki tane yerimiz vardı. İki yerinde teknolojisi o günkü Alman teknolojiydi. Fenni Fırın yıkılıncaya kadar bu sektörde babamla devam ettik. Bu sektörde İstanbul'da iki şubemiz vardı. Konya'da da 5-6 arasında etli ekmek fırınımız vardı. Babamla sevgi ve saygı çerçevesinde çalıştık. Aile şirketimizde profesyonel ve sorumlu olarak çalışarak bugünlere geldik. Halen Ata Petrol'de Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam ediyorum. Ayrıca sosyal ve siyasal alanlarda da hizmetlerimiz oldu. Petrol ve akaryakıt sektöründe önemli bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası’nın (PUİS) 5 kurucusundan birisiyim. Halende PÜİS'te Yüksek Konsey Üyesiyim.
İş hayatına başlarken ailenizin etkisi oldu mu?
-İş hayatına Babam Ata Koçbeker'le başladım. Bende etkisi çok büyük oldu. Ondan işleri devraldım. Sonra devam ettirdim. Onun azmi, dürüstlüğü ve çalışkanlığı beni çok etkiledi. Babamdan çok şeyler öğrendim. Bugüne gelmemde bende çok büyük etkisi oldu.
İş hayatınızda ne gibi zorluklar yaşadınız?
-İş hayatımda çok şükür aile şirketi olduğumuz için zorluklar yaşamadık. Petrol bayiliği ağırlıklı işimiz oldu. Günümüzde petrolcülükteki yüksek vergilerle akaryakıta gelen zamlardaki ölçümlerde zam miktarlarının bizden alınması kazancımızı yarı yarıya düşürse de Rahmetli Turgut Özal'dan sonra bu uygulamadan vazgeçildi. Zararını bizler çok çektik.
Usta çırak ilişkisi sizin döneminizde nasıl?
-Bizim sektörde Usta-çırak ve kalfa ilişki yoktu. O zaman işçiler girdiği yerden çıkmazdı. İşten ayrılırsa çalışacağı yerde referansa önem verilirdi. Referanssız İşi giremezlerdi. Şimdi bayiler elamanları birbirlerinden çalıyor. Çünkü sektöre işçi girişleri çok olduğundan sıkıntılı bir süreci yaşıyoruz. Petrol istasyonunda çalıştıracak insan bulamıyoruz.
Siyasi ve ekonomik anlamda yaşanan çalkantılar iş hayatınızı etkiledi mi?
-Geçmişten bugünü siyasal ve ekonomik gelişmeleri değerlendirirsek ülkemizin gelişimi sürekli artarak devam etmiştir. Bütün sektörlerle birlikte paralel olarak akaryakıt sektörü de büyürken, yüksek vergilerden dolayı kazancımız düştü. Sektörümüzdeki fiyat dengesizliği bizleri büyük etki yaptı. Sadece bizi değil, hemen hemen bütün sektörleri etkilediği gibi, hayati bir öneme sahiptir. Akaryakıt sektöründe denetimler daha aktif olmalıdır. Gelinen noktada büyük firmalar devam ediyor. Ancak bizim gibi bayilik yapanlar gereken tedbirler alınmazsa bir bir kapanır. Sektöre teşvikler verilerek, desteklenmesi gerekir.
Konya Sanayisinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
-1950-1960 yıllarında Konya'da sanayi yoktu. İstanbul caddesindeki hanların içinde ufak tefek sanatkarlar vardı. Üretim yoktu. Mangal ve bakır işçiliği vardı. Ağırlıklı olarak bakırdan evde kullanılan kap kaçaklar üretiliyordu. Ayrıca tamir işi vardı. Geldiğimiz noktada Konya Sanayisinin olağanüstü bir gelişmesi vardır. Hemen hemen her sektörde üretim yapılırken, ihracatını da yıldan yıla artırarak, ülkemizin sayılı ihracat yapan şehirleri arasında yerini alması önemli bir gelişmedir. Ancak kurumsallaşma da yetersiz olduğu kadar, markalaşma konusunda da yeterli düzeyde değildir. Onun içinde markalaşmaya ağırlık vermelidir. Bunun yanında yüksek teknoloji üreten bir yapıya kavuşmalıdır.
Bugüne kadar sektörünüzle ilgili kaç kişi yetiştirdiniz? Ailenizde işinizi devam eden var mı?
-Petrol işinde bugüne kadar birçok kişiyle çalıştık. Birçoğu artık yönetici oldu. İşlerinde de çok başarılılar. Ailemizde oğlum Bekir Koçbeker'le beraber çalışıyoruz.
Genç sanayicilere ve ustalara tavsiyeleriniz neler olur?
-Herkesin klasik söylediği gibi, çok çalışmalarını öneririm. Birdenbire bir işte patron veya usta oldum diye havaya girmemelidirler. Eğitimde bir süreç olduğu gibi, iş dünyasında başarılı olmanın ve yönetebilmenin de bir süreci vardır. Sabırlı olmalıdır. Aynı zamanda tecrübeye ve birikime çok önem vermelidir. Bunlar geliştiği süreçte başarıda arkasından gelir. Günümüz koşullarına göre yapılanmalı, ayağınızı sağlam basmalısınız. En önemlisi de gücün kadar var olmalıdır. Akaryakıt sektörü dünyada olduğu gibi ülkemizde de denge değiştiriyor. O yüzden de özellikle enerji sektörünün en önemli kalemi olan petrol ürünlerinde tasarruflu davranarak, kontrollü bir enerji politikasının uygulanması şarttır. Her halukarda Türkiye'ye bir şey olmaz. Bugünü kadar ülkemiz birçok badireler atlatmış bir devlettir. Yeterki birlik ve beraberliğimiz her zaman olduğu güçlü olsun
DURAN ÇÖLÇÜ
