Mehmet Kara, 1957 yılından beri ticari hayatın içinde yer aldığını ve bugüne gelmesinde ve başarısının temelinde, babasından öğrendiği ticari tecrübe ve İş ahlakının etkisinin çoğunlukta olduğunu dile getirdi. Zahirecilik ilk işinin olduğunu da belirten Mehmet Kara, "Aile olarak zahirecilik bizim ilk işimizdir.  Babam İsmail Kara ile birlikte işe devam ettik. 72 yaşında vefat eden babam, ömrü boyunca 365 günün 250 gününde kendi yatağında yatmadı" ifadelerini kullandı.  

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız?

1950 yılında Sarayönü'nde doğdum. İlköğretim ve Ortaokulu Sarayönü’nde okudum.  Lise eğitimimi Konya Ticaret Lisesinde tamamladım. Üniversiteyi de İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde bitirdim. Üniversite daha sonra Marmara Üniversitesi’ne bağlandı ve diplomamı da Marmara Üniversitesi’nden aldım. Çocukluğumdan beri dedemlerden gelen ticaret ile iştirak ettik. Babamlar 10 kardeşti. Ben evin terk çocuğum.  Babam beni küçük yaşlarda belli görevler verdi. Verdiği görevleri onun tecrübeleri ve bilgi birikimi ile gerçekleştirdim.  Okul zamanı okulda. Okul bittiği zaman da eve direk gitmeden işyerimize geldim.  Hayatta hep çalıştım.  İş hayatımda ve eğitim hayatımda büyüklerim tavsiyelerini dinledim ve kulağımın bir tarafında bunlar hep kaldı. Konya’nın bir tarım şehri olması sebebiyle tarımla başladık işe.  Babam çeşitli partilerde başkanlık görevleri yaptı.  Babamla ihtilalleri ve krizleri beraber yaşadık ve atlattık.  Mücadelemizi hiç kaybetmedik.  İstanbul’a üniversite eğitimi almaya gittiğimde rahmetli babam, Konya’daki evimizi kapattı ve annemle birlikte İstanbul’a taşındı. İstanbul’da Kız Kulesi’nin karşında bulunan yalıda kiracı olarak oturduk.  Annem ile İstanbul’a gittiğimde buradaki işleri babam devam ettirdi.  Babam ayın belli zamanlarında bizlere harçlık vermeye İstanbul’a gelirdi.  Vergi mükellefliğim 18 yaşında İstanbul’da başladı.  Babamın verdiği vekaletle işler yapmaya başladık. Üniversite birinci sınıf bitince babama yardım etmek için Konya’ya annemle döndük ve bana bir gün akşam kendisi İstanbul’dan geldikten sonra valizimi hazırlayıp İstanbul’a dönmemi söyledi.  Bana İstanbul’dan eski bir ev aldığını ve bu evi yıkıp buraya apartman yapıp satmamı söyledi.  İstanbul’da ilk başta 5 katlı 10 daireli bir apartman yaptım ve sattım.  Onun arkasında yine İstanbul’da 12 bina yaptım. Ondan sonra inşaatçılarla birlikte Anadolu Yakası’nda Müteahhitler Birliğini kurduk.  Sonra orada bazı müteahhitler ve işadamları ile toplu konut yaparak, büyük şirketlere ortak olduk.  Hem Libya’da işler aldık. Hem de o gün büyük toplu konutlar yaptık. Sonra Bodrum’da villalar yaptık. Türkiye’de Devre Mülk sistemini kurduk.  Babam çok ufuklu bir insandı. Babam bana dedi ki, Konya’da kazandığım parayı sana ileteyim de İstanbul’un gelişen yerlerinde konutlar yapmamı söyledi ve arsalar aldım. Evin tek çocuğu olduğum için anne ve babamın hasretine dayanamadım ve İstanbul’da işimi zirvede iken bırakarak Konya’ya geldim.  1971 yılından evlenmeme rağmen, İstanbul’da işlerimin olması sebebiyle İstanbul’a hemen gittim.  1968 yılında Shell petrolün bayiliğini aldık. Piyale un ve bisküvi ile ortak oldum. Ülker ile birlikte bisküvi ihracatına girdik. Paketleme makinesi alarak hububat ürünlerinin paketleme işine girdim. Pamukbank'ın çalışanlarının hisselerini 1974 yılında aldım. Un sektöründe de yer alarak, Kara Hüyük Un Fabrikasıyla 2005 yılına kadar un sektöründe bulundum. Toptan gıda işine girdim. Çeşitli kuruluşlar ile ortaklıklar yaptık.  Uzun bir dönem Un Sanayiciler Derneği’nin başkanlığını yürüttüm.  Bugün un, irmik, nişasta, bakliyat gibi ürünlerin paketlemesine ve toptan gıda işiyle akaryakıt işine devam ediyoruz. 1987 yılında Konya Ticaret Borsası’nın Yönetim Kurulu ile meclisine girdim.  Dört sene sonra meclis başkanı oldum. Meclis Başkanlığının ardından dört sene sonra da Yönetim Kurulu Başkanı oldum. Bu dönemde Suni ile mücadele başarılı işler yaptık. Ticari terbiyeyi ve ahlakı babamdan öğrendim. Ondan da hiç vazgeçmedim.  Hayatımız boyunca çalıştık çabaladık. Bu günlere geldik.  Bir kız ve bir erkek çocuk babasıyım. Shell Petrol Bayiliği ve toptan satışı, Saray Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve Kara Akaryakıt Tarım ve Nakliyat Tic. ve San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olarak iş ve ticaret hayatının içinde aktif olarak devam ediyorum.

İş hayatında ne gibi zorluklar yaşadınız?

Türkiye’de yaşanan krizler, darbeler bizleri iş hayatımızda ister istemez etkiledi. Ancak bizler yetiştiğimiz ticaret ahlakı ve çalışma azmimiz ile bu zorlukların üzerinden elhamdülillah geldik. bugünlere ulaştık. 

O dönem el işçiliği daha önemliydi. Şuan ise makileşme yaygınlaştı konuyu nasıl değerlendirirsiniz?

Teknolojiyi, makileşmeyi yok saymak kendini yok saymaktır. Teknoloji kullanmak mecburiyetindeyiz. Makileşme ile her alanda üretim ile kalite arttı.

Usta çırak ilişkisi sizin dönemizde nasıldı?

Benim ustam babamdı. Ben ticaret hayatında ne öğrendim ise babamdan öğrendim. Ben de babamdan öğrendiklerimi şuanda yanımda çalıştığım iş arkadaşlarımıza öğretiyorum. Geçmişte usta çırak ilişkisi daha güçlü iken, günümüzde usta çırak ilişkisi yeteri kadarı güçlü olduğunu düşünmüyorum. 

Konya sanayisinin geldiği noktayı nasıl değerlerdiriyorusunuz?

Konyalı Sanayicilerimizin çoğunluğu çıraklıktan gelir. Cahil cesareti vardır. Geçmişten gelen birikimiyle kendini yeniledi. Bugün geldiği noktada üretimi ve kalitesi ile Türkiye’nin önemli merkezlerinden birisi oldu. Özellikle işletmelerde bulunan genç kuşaklar dünya ile bütünleşti.  Konyalı sanayici katıldığı fuarlarda da başarısını gösteriyor. Konya sanayicisi başarısını tırnakları ile kazıyarak elde etti.  Şehir olarak daha çok üretim ve daha çok ihracat anlayışıyla ülkemizin ihracatçı şehirlerinin içinde önemli bir paya sahip bir yapıya da kavuştuk. 

Bugüne kadar sektörünüzle ilgili kaç kişi yetiştirdiniz? Ailenizden işinize devam eden var mı?

Bugün işleri oğlum ile devam ettiriyoruz. Yanımda yetişen insanların birçoğu bugün kendi işletmesini kurarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Bundan da çok büyük bir mutluluk duyuyorum.

Konya sanayisi işçi bulamıyor. Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz? çözümü ile ilgili önerileriniz nedir?

Geçmişte meslek liselerinde eğitim alan isimler okul çıkışlarında meslekleri ile kuruluşlarda çalışarak sektörü yakından tanıyordu. Günümüzde ise meslek beğenmeme durumları var ne yazık ki. Eleman ve işçi sorununun çözümü aileden başlayacak. Mesleki eğitim yanında uygulamaya da önem verilmelidir.

Genç sanayicilere veya ustalara tavsiyeleriniz neler olur?

Bir insan öncelikle yaptığı işini sevecek. Kişi yaptığı işi sevdikten sonra işi ile alakalı gerekeni de yapmalıdır. Çalıştığı sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek, Pes etmeyecek ve mücadele edecektir. Günümüzün koşullarında yapılanmalıdır.

Ülkemizde ve şehrimizdeki tarımın sorunları hakkında neler söylersiniz? çözümü içinde neler önerirsiniz?

Tarımda Konya'nın en önemli sorunu sudur. Su vahşi bir şekilde kullanılıyor. Tarımsal sulama konusunda çiftçilerimiz bilinçlendirilmelidir. Türkiye'nin israfından üç tane ülke beslenir.  Öncelikle gıda ürünlerinden aşırı israftan kurtulmalıyız. Tarımın yüksek olan girdileri düşürülerek, çiftçi ve üretici her alanda yeterli bir şekilde desteklenmelidir. Günümüzde artık gıda stratejik bir konuma gelmiştir. Bütün ülkeler önce kendini doyuruyor. Tarımsal ürünlerde kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra satıyor. Geçmişte tarımda ve gıda ürünlerinde kendi kendine yeten bir ülke iken, aynı konuma tekrar gelmeliyiz.

DURAN ÇÖLCÜ 

Editör: TE Bilişim