Pandemi nedeniyle hayatımızda büyük değişiklikler oldu. Özellikle salgının yayılmasını durdurmak için hayata geçirilen kısıtlamalar, insanların günlük aktivitelerini de olumsuz etkiledi. Fiziksel aktiviteleri kısıtlayan bu durum, insanların hareketsiz kalmasına neden oldu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar ise, bu konudaki olumsuzlukları bertaraf etmek için ev egzersizlerinin önemine dikkat çekiyor. Fizyoterapist Osman Elmacı, koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında fiziksel aktivitelerin kısıtlandığını hatırlattı. Vatandaşların spor salonlarına gidemediğini, açık havada spor yapmanın da insanları tedirgin ettiğini dile getiren Elmacı, bu olumsuzların ev egzersizlerini ön plana çıkardığını söyledi. Evde yapılabilecek basit birkaç hareket ile bağışıklığın güçlendirilip, kalp ve damar sağlığına olumlu katkılar sağlanabileceğine dikkat çeken Elmacı, “Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli yapılan orta şiddetteki egzersizlerin, vücuttaki antikor oranının yüzde 20 oranında arttırdığı, akyuvar hücrelerin sayı ve fonksiyonlarını yükselttiği görüşü hakimdir. Ayrıca egzersizin kalp-damar sistemimizin çalışmasına olumlu etkisi, vücudun virüs ve bakterilerle savaşması için gerekli hücrelerin taşınması amacıyla pompalanacak kanın niteliği ve miktarına da yararlı olmaktadır. Beyin gibi organların oksijenizasyonunu arttırarak zihinsel güce de olumlu etkilemektedir. Koronavirüs karşı gerekmedikçe evden çıkmamak, kalabalık ortamlara girmemek gibi önlemler nedeniyle fiziksel aktivitelerimiz kısıtlanabilmektedir. Egzersizin aynı zamanda psikolojik fayda olarak hastalıklarla baş etme mekanizmalarının en önemlisi olan moral motivasyonu attırarak da etki gösterir. Tüm bu sebeplerden ötürü ev egzersizlerimizi ihmal etmeyelim” diye konuştu.

FİZYOTERAPİNİN ÖNEMİ ARTIYOR

Fizyoterapinin öneminin her geçen gün daha fazla arttığını belirten Elmacı, bütüncül tıpla birlikte fonksiyonel tıp bakış açısıyla yol alınmasının altını çizdi. Fizyoterapi ve fizyoterapist kavramları hakkında bilgi veren Elmacı, “Doğuştan ya da sonradan sahip olunan sakatlıklar, hastalıklar ve yaralanmalardan etkilenen kişilerin, hareket ve işlevsel fonksiyonlarının geri kazanılmasına, yaşadıkları ağrılı durumun azaltılmasına hatta ortadan kaldırılmasına yardımcı olan sağlık bilimine fizyoterapi; bunu gerçekleştiren sağlık profesyoneline ise fizyoterapist denilmektedir” dedi.

‘EGZERSİZLER BİREYİN HAYAT KALİTESİNİ ARTIRIYOR’

‘Koronavirüsün vücutta başta akciğer olmak üzere beyin, karaciğer, böbrekler, bağırsaklar, burun, kalp ve kan damarlarını etkilediğini anımsatan Elmacı, şunları kaydetti, “Bunun sonucunda başlıca belirtiler olan ateşin yükselmesi, kuru öksürük, halsizlik, kas ağrısı, balgam çıkarma, koku duyusunda kayıp gibi başlıca semptomlar ortaya çıkarmaktadır. Koronavirüsün akciğerler üzerinde yarattığı yıkıcı etkisi nedeniyle hastalar solunum güçlüğü yaşamaktadır. Hastaların solunum güçlüğünün medikal tedavisinin yanı sıra solunumsal fizyoterapi teknikleri de tedavide kullanılmaktadır. Solunum tekniklerinin amacı akciğerlerin havalanmasını arttırarak hastanın daha rahat nefes almasını sağlamak, fonksiyonel kapasitesini arttırmak, hastanın genel iyilik halini arttırmaktır. Bu amaçla koronavirüse yakalanmadan önce var olan fonksiyonel kapasiteyi arttırmak, koronavirüse yakalandıysak hastalık süresince var olan kapasitenin kötüleşmesini engellemek, koronavirüsü atlattıysak bozulan solunumsal sıkıntıları düzenlemek için solunum egzersizleri fizyoterapist eşliğinde yapılabilir. Bu egzersizler öncelikle doğru solunum paterninin öğretilmesiyle başlanır. Birey bunu öğrendikten sonra diyafragmatik solunum tekniği, büzük dudak solunumu, basal egzersizler ve kemer egzersizleriyle solunum kapasitesini arttırabilir. Solunum rehabilitasyonuna ek olarak bireye öğretilen gevşeme egzersizleri, kas enerji teknikleri, nefes darlığını giderici duruşlarla bireyin yaşam kalitesi arttırılabilir.”

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim