Öncelikle yeni yıla girerken 2025 yılının 2024 yılını aratmayacak şekilde sağlık, huzur, Ülkemizin ve Türk dünyasının “DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK” Ülküsünün gerçekleşeceği huzura, refaha ve aydınlık günlere kavuşması dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum!
*
31 Aralık 2024 günü Hakka yürüyen ÜLKÜCÜ CAMİAMIZIN RENKLİ SİMASI HASAN UYSAL VARDI!
31 Aralık 2023'de Vefat etti. 1 Ocak 2024 de çok sevdiği Dinek Kasabasında vefalı dostlarının katıldığı cenaze namazından sonra toprağa verildi.
Bugün vefatının birinci yılında rahmet le, hürmetle, özlemle anıyoruz.
Hasan Uysal Başkanım seksen öncesi Ülkücü İşciler Derneği Konya Şube Başkanı, DSİ den emekli, Dinek ve Dineksaray Toprak Su Kooperatifi Kurucusu Başkanı, geçmiş dönem MHP Dinek Kasabası Belediye Başkanı, Zeki Amcamın damadı Eniştemiz, aynı zamanda gönüldaşım yol arkadaşım Kıymetlimiz Hasan Uysal Başkanımın vefatının birinci yılında Rahmetle, hürmetle, minnetle, anıyor ve Fatiha gönderiyoruz.
Allah rahmet eylesin ahiret yurdu cennet olsun.
Vefalı evlatlarına, gönüldaşlarına, dostlarına, DSİ çalışma arkadaşlarına, Dinek Kasabasında Hemşerilerine selam olsun!
*
Bunun yanında bizim her ne olursa olsun bizin YILBAŞI kutlama diye derdimiz yok.
Günlük yaşantımızdan değişiklik falan yapmayacağız değil mi?
Bunun yanında 2024 yılı bitti mi? 2025 yılı adıyla gelen yeni yıla girerken her şeyi tozpembe göstermek isteriz.
Ancak, günümüzün şartları ve dünya şartları istesek de istemsek de buna imkân vermiyor.
Falan ülkede olan olay bizi etkilemez. Diyemiyorsun. Ki, etkiliyor. Düne göre bugün daha iyi olduğumuz alanlar yok değil.
Başarılı olduğumuz işler var.
Bunun yanında dağlar kadar büyümüş çözüm bekleyen sorunlarımızın olduğunu kimse inkâr edemez. Değil mi?
İktidarıyla muhalefetiyle dünden bugüne gelen sorunları Milli Politik çizgi içerisinde çözülmesini görmek ne güzel olurdu.
Dünya gerçeklerini kabul ederek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin faydası noktasında birleşmektir. Bunun adı.
Gelecek nesillere kutlu miras bırakmaktır.
Her türlü görüşten insanın bir paydada buluşmasıdır.
Dahası Milli Politika noktasında birlikteliğin gelenek haline gelmesidir.
1953 yılında ABD’NİN o günün Menderes Hükümetinden istekleri 2003 yılında Erdoğan Hükümetine sunulan istekler arasında değişiklik olmadığını görmek bizi kıskandırıyor.
Nasıl kıskandırmasın ki?
100 yılda nerdeyse biz 100 program değiştirdik.
Yazboz tahtasına döndü.
Deneme sınama yanılma gibi bir şey.
Bünyemize uyan elbiseyi bir türlü ne diktik ne de diktirdik.
Biz Türk’üz ve Müslüman’ız bu yapıya uyacak bizle örtüşecek plan ve programların özlemiyle yandık.
Hâlbuki başarı istikrarlı olmaktan geçer. İster sağ isterse sol iktidar olsun muhakkak milli politika vazgeçilmez olmalıdır.
Ne düne inandık ne da yarına hazırlandık. Arasat’ta gidiyoruz.
Adam en çok terzimi seviyorum. Demiş. Nedenini sorduklarında;
--- Ne zaman elbise diktireceğim. Desem. Benim yeniden ölçümü alır. Diye cevap verir.
Dün ile bugün arasında kilo almış veya vermiş olabilirim. Onun için yeniden ölçümü aldığı zaman yanılgı ihtimalini ortadan kaldırmış oluyor.
Bizden önce yaşamış büyüklerimizin duaları var;
“CENABI ALLAH DEVLETİMİZE, ORDUMUZA, HÜKÜMETİMİZE, MİLLETİMİZE ZEVAL VERMESİN!
Muhacir ninemin ifadesinde ise;
“EVLERİ AYAKTA TUTAN SIVA İLE CİLADIR, DEVLETLERİ VE İNSANLARI AYAKTA TUTAN DUADIR!”
Dua yerini buluyordu.
O zaman dua aldıran hizmet yapalım yahut hizmet üretelim.
Beddua alıp sadece ahududu yemeyelim.
Yeni yıla girerken böylesi düşüncelere dalıp gittik.
Cenabı Allah dünden bugüne İslam ve insanlığa olan hizmetiyle dua almış takva olan Necip Türk Milletinin yar ve yardımcısı olsun!