Gündem yoğun ve bir o kadar karmaşık. Nereden konuya girerseniz girin, hepsi başlı başına derin konular. Halkın birincil önceliği asgari ücrette açıklanacak rakamlar… çünkü çalışan kesimin büyük bir yüzdesi ve hatta tamamına yakını asgari ücret potasında yer alıyor. Üstelik açıklanacak olan rakamlar piyasada etken rol oynayacak ve yılbaşından sonra zam gelecek beklentisi açıklanan rakamlara göre de yön belirleyecek.
Hani derler ya Allah’ın bildiğini kuldan ne saklayalım. Halk beklentisini yüksek tutuyor ki açıklanacak rakamlar da üç aşağı beş yukarı bekleneni karşılasın. Fakat ben yine de söylemiş olayım beklentileri yüksek tutmamakta yarar var. Sonradan üzülmemek adına bunlara dikkat edelim. Zira açıklanacak rakam çoktan belirlendi ve oyalama taktiği ile zaman kazanılıyor. Yapılan başka hiçbir şey yok.
Bugün Konya Sanayisinin Elli yılda geldiği noktaya bakacağız. Küçük atölyelerden doğan sanayinin nasıl geliştiğine şahitlik etmemiz için hazırlanan son derece güzel bir çalışma elimizde. Konuya girmeden Konya Sanayi Tarihi kitabının hazırlanmasında büyük emekler sarf eden Sanayi Odası Basın Müşaviri Fatih Ulutaş kardeşimi ve onunla birlikte bu emek yolculuğunda yer alan herkesi kutluyorum. Son derece güzel ve bir o kadar da anlamlı ifadelerin yer aldığı kitap bundan böyle Konya Sanayisi hakkında araştırma yapacaklara da ışık olacak, yol gösterecektir.
Konya Sanayisi kimlerin elinde filizlenmiş? Kimler emek vermiş sayfaların arasında isim isim karşınıza çıkıyor. Öyle emekler verilmiş ve öyle zor yollar kat edilmiş ki, kitabı okuyunca bunu daha iyi anlıyorsunuz.
Kitapta yer alan çoğu isim şu anda hayatta bile değil. Fakat bıraktıkları eserler onların adını yaşatmaya, Konya’ya ve ülkeye hizmet etmeye devam ediyor. Üstelik dededen toruna geçen bu yerler inovasyon çağına çoktan ayak uydurmuş, Ar-Ge merkezleriyle çalışmalarını daha geliştirmiş durumdalar.
Bundan otuz yıl öncesinde tezgâh arkasında büyüyen jenerasyondan söz eder, onların babalarının yerini almak için mesleği yerinde öğrendiklerini yazardık. Fakat bugün Z kuşağı dediğimiz gençler, bilimi ve teknolojiyi arkalarına almışlar daha hızlı gelişme gösterip bulundukları sektörlerde önemli işlere imza atıyorlar.
Konya Sanayisi Organize Sanayilerle de gelişmesini sürdürürken, Konya’nın tarihsel gelişiminde sanayinin rolü kitapta daha bir anlam kazanmış ve geniş yer bulmuş. Önemli bir kaynağın oluşturulması hiç kolay olmasa gerek. Çalışmanın ilk çıkış fikri kime ait olursa olsun satır satır emek kokan kitabın özellikle Konya Sanayisi hakkında tez yazacaklara ilk adım kaynağı olacağından hiç şüphem yok.
Bunca yıldır ekonomiyle iç içe yaşayan, yazan ve yorumlayan biri olarak kitabı okumaktan büyük bir zevk aldım. Evet biraz büyük ve ağır bir kitap. O nedenle masa başında okumak dikkatinizi dağıtmadan da okumanıza sebep olacak.
Yarım asrı bir kitaba isim isim nasıl sığdırırsınız? Derseniz böyle sığıyor diye gösterebilirsiniz. Hiç tanımadığınız isimler, hiç bilmediğiniz üretimler…neler varmış neler. Bugün gerçekten marka olmuş firmaların nasıl küçük adımlarla sabırla ve ilmek ilmek işleyerek markalarını oluşturduklarına şahitlik ediyorsunuz. Tarihin sayfalarında yerini almış bugün hiç olmayan adamların emeklerini ve cesaretlerini görüyorsunuz.
Konya’nın bilmediğiniz çarşılarının adlarını duyuyor, oralarda verilen hizmetlere şahitlik ederken sanki bugün gibi alışveriş turuna çıkıyorsunuz. Bu çalışmanın her sayfasında başka bir isimle, başka bir markayla tanışırken nerden nereye diye iç geçirip ölenlere rahmet diliyorsunuz.
Kitap güzel ve herkesin kitaplığında olsun. Geçmişe şahitlik eden kitabı bize ulaştıran kardeşim Fatih’e bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Emekleri ve konuyu gündeme taşıdığı için.
Konya Sanayisinin yolu açık olsun ki gençlerimize istihdam olanakları sağlansın. Konya sanayisi üretsin ve üretirken çoğalsın ki hem ilimize hem de ülkemize kaynak olsun. Konya Sanayisinin müteşebbis ruhunu kitabın sayfalarında geçmişte yaşayanlarda gördük. Şimdi sıra gençlerde. Onlara örnek olup yol açanların yolundan gitmek, marka şehrin adamlarını çıkarmak görevleri olsun.