Muhammedilik kimliğimizle vahiy ikliminde Ramazanda:

1-Şeytana, iblise, işbirlikçisi nefs-i emareye ve avarelerine karşı dik durabilme, kimliği koruyabilme gücünü kazandıran Ramazan ayına kavuştuk elhamdülillah.

2-Nefs-i emarenin firavunluğuna karşı savaşabilme, önümüze kazdığı çukurları, kurduğu tuzakları, döşediği mayınları görüp yok edebilme gücünü kazanma ayına kavuştuk elhamdülillah.

3-İslam’ın temelinin atıldığı ilk harcının konduğu Ramazan ayına kavuştuk elhamdülillah.

4-Kulluktan, imandan, İslam’dan, Muhammedilik kimliğinden nasipsizlerin orucumuza, iftarımıza, imsakımıza, teravihimize, sahurlarımıza dil uzatmalarına, alay etmelerine karşı sabır zırhının kuşanıldığı, savaşın sabrın ve zaferin mevsimine, ayına kavuştuk elhamdülillah.

5-Kulu Ahsen-i takvim sırrına (planı, projesi maddesi ve manasıyla Rabbani olan) mazhar kılan zamana, ramz ateşinde günahları yakarak kemale erdiren ramazana kavuştuk elhamdülillah.

6-Sevap kazanmada sonsuzluk kervanına katılmayı sağlayan zamanın mevsimine kavuştuk elhamdülillah.

Allah Ademoğlunun yaptığı ibadetlerin sevap derecesini bir bir açıklamışken orucun sevap derecesini kendi katında bir sır gibi saklamıştır. Yarın amel defterlerimiz inşallah sağ taraftan verilince sonsuz heyecanla bu sırra bakacağız acaba derece nedir diye?

7-Şeytanların zincire vurulduğu, sema kapılarının ardına kadar açıldığı rahmet, merhamet ve kurtuluş mevsimi Ramazana kavuştuk elhamdülillah.

Ancak şeytanların zincire vurulduğu haber verilirken iki ayaklıların zincire vurulduğundan haber verilmiyor. Yani onların serbest. Bu sebeple imtihanımız çetin, sabır ve sebatla zaferimizde o derece şanlı…

8-Rabbani renklerle boyanma ayına (belli bir süre emir gereği yememe, içmeme, bazı zevklerden vazgeçme suretiyle melekleşme, ilahi boya ile boyanma) mevsimine kavuştuk elhamdülillah.

9-Muhammedi kimliğin vize ayına kavuştuk elhamdülillah.

10-Vahiy ikliminde rahmet ayına kavuştuk elhamdülillah.

Bu ayda Rahman ve Rahim sıfatlarının tecellileri doruk noktasına ulaşır. Zira Yüce Allah kulluğunu, idrak eden muvahhid müminlere rahmetle, şefkatle muamele etmeyi  zatına vacip kılmıştır. Nitekim En’am 54. ayette şöyle buyrulur: “Ayetlerimize inanlar sana geldiğinde de ki: Size selam olsun. Çünkü rabbiniz rahmet etmeyi (yarattıklarına acıyıp esirgemeyi) kendi üzerinde yazdı. Durum şu ki: Sizden kim bilmeyerek bir kötülük yapar sonra ardından tövbe edip de kendini ıslah ederse şüphesiz Allah, yadırgayıcı ve esirgeyicidir”.

11-Kadir-i mutlak olan Allah, şanına, azametine yakışır şekilde rahmet eder. Merhamet eder, acır, esirger. İşte ebedi cennet hayatının garantisi bu rahmete bağlıdır.

12-Risaletin gönderilmesi, (bu aya tahsisi) “Rahim” sıfatının tecellisinin gereğidir. Bu tecelliyattan Rabbim sizi mahrum bırakmasın. AMİN!