Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, üniversitelerin uluslararası indekslerde üst sıralarda yer almasını sağlayacaklarını vurguladı. YÖK Başkanı Özvar’ın açıklamasını resmi sosyal medya hesabında paylaşarak bu hedefe ulaşmak için üniversitelerde köklü bir planlama ve değişim gerektiğini belirten Selçuk Üniversitesi (SÜ) Eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, konuya dair Yenigün’ün sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Şahin, “Mevcut üniversite yapımızda, üniversite anlayışımızda, akademisyenliğe bakış açımızda, mevzuat ve yönetmeliklerde çok büyük değişiklikler yapılması gerekiyor” dedi.

Sayın Hocam; YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’ın yaptığı bir açıklamayı sosyal medyadan paylaşarak tespit ve değerlendirmelerde bulundunuz. Yaptınız değerlendirme oldukça dikkat çekiciydi. Biz de sizinle bu konuyu enine boyuna ele almak istedik. Üniversitelerdeki değişimden kastınız nedir?

YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar, bir açıklamasında “üniversitelerimizin uluslararası indekslerde üst sıralarda yer almasını sağlayacağız” dedi. Bu güzel bir hedef ancak bu hedefe ulaşmak bir sonuçtur. Bu sonuca ulaşmak uzun ve yoğun bir çalışma sürecini gerektirir. Bu hedefe ulaşmak için mevcut üniversite yapımızda, üniversite anlayışımızda, akademisyenliğe bakış açımızda, mevzuat ve yönetmeliklerde çok büyük değişiklikler yapılması gerekiyor. Bunu başarırsak, uluslararası indekslerde daha yukarılarda yer alırız ve kalıcı oluruz. Yoksa geçici başarılarla yetiniriz.

2-2-32

Yaptığınız değerlendirme doğrultusunda üniversitelere nasıl bakmalıyız?

Her zaman üniversitelerin bu ülkenin gelişmesi ve kalkınması için öncü kuruluşlar olduğunu ifade ettim. Üniversitelerin 3 temel görevi var;

-Ülkenin her alanda ihtiyacı olan eğitimli insanları yetiştirmek,

-Bilgiyi üretmek ve yaymak. Bu konu hem bilimsel faaliyetler için hem de toplumun kültürel ve entelektüel gelişimi için önemlidir.

-Üretilen bilginin ürüne dönüştürülmesi ve ekonomiye kazandırılması.

Ülkemizde üniversiteler öncelikli olarak ilk maddede bahsettiğimiz insan yetiştirme kısmına yoğunlaşmış durumdadır. Diğer iki alana yönelen üniversite ve akademisyen sayısı maalesef çok azdır.

Konut envanteri çıkarılmalı Konut envanteri çıkarılmalı

Peki üniversitelerimiz bu sorumluluklarını ne kadar yerine getiriyor?

Günümüzde üniversiteler temel görevlerinden biraz uzaklaşmış durumdadır. Üniversitelerimiz bugün istihdam alanı olarak görülmekte ve bulundukları bölgelere ekonomik girdi sağlayan kurumlar, kuruluşlar olarak değerlendirilmektedir. Bu iki beklenti üniversitelerimizin asimetrik büyümelerine ve asli görevlerini yerine getirmekten uzak yapılanmalarına neden olmaktadır. Bu durum başta zaman kaybına ve beraberinde geleceğimiz olan gençlerimizin geleceklerinin kaybına ve mali kayıplara neden olmaktadır.

2-3-29

Uluslararası indekslere bakışınız nasıldır? Bu alan ne için önemlidir?

Uluslararası indekslerde belirli sıralara yükselmek elbette önemlidir. Ancak bu indeksleri hazırlayanlar kendi üniversitelerini üst sıralarda gösterecek şekilde kıstasları belirliyorlar. Bu indeksler üniversitelerin piar çalışmaları için önemlidir. Örneğin öğrenci tercihleri ve üniversite kayıtları için önemli bir belirteç oluyor.

Yapısal değişiklik vurgusu yaptınız. Üniversitelerde ne tür yapısal değişiklikler yapılmalıdır? Detaylandırır mısınız?

Üniversite sayılarının çokluğu ve yükseköğrenime kolay ulaşılıyor olması ülkemiz için avantajdır. Ancak bu avantajı daha iyi kullanmamız gerekiyor. Kendimize bir üniversite alanı belirlememiz gerekiyor. Eğitimli insan yetiştiren genel üniversiteler, araştırma üniversiteleri, bölgesel kalkınma hedefli üniversiteler gibi. Araştırmacı akademisyenlerle eğitimci akademisyenliğin ayrılması gerekiyor. Ayrıca sözleşmeli akademisyenlik uygulamasına geçilmelidir. Araştırmalar teşvik edilmeli, yapılan çalışmaların yayınlanması ve ürüne dönüştürülmesi için gerekli ardışık sistemler oluşturulmalı, altyapılar kurulmalıdır. Sonuç olarak şunu ifade edeyim; ülkemizin gelişmesi ve kalkınması üniversitelerden geçmektedir. Ülkemizde bu hedefin halen uzağındayız. Ancak insanımız bu potansiyeli yakalayacak birikim ve potansiyele sahiptir.

2-4-34

Sayın hocam; ülkemizde birçok üniversite öğretim üyesinin ulusal ve yerel basında sıklıkla görülmesine rağmen, Konya’da çok değerli ve alanında yetkin öğretim elemanlarımız olduğu halde, Konya basını olarak biz ülke gündemi ve ülke sorunları hakkında görüş beyan edecek açıklamalarda bulunan akademisyen bulmakta güçlük geçiyoruz. Maalesef akademisyenlerimiz konuşmuyorlar. Bunun sebebi nedir sizce?

Önemli bir konuya değindiniz. Üniversitelerin asli vazifelerini sıralarken bir görevinin de bilgiyi yaymak olduğunu söylemiştim. Bu konu önemlidir. Konya’mızda alanında yetkin, çok değerli bilim adamları ve akademisyenlerimiz var. Hocalarımızın fikir beyan etmekten kaçınmalarının temelinde geçmişte yaşanmış olayların olması kuvvetle muhtemeldir. İdarelerin yaklaşımı, çevre baskısı hocalarımızın geri çekilmelerine neden olmaktadır. Aslında özgürce bilimsel çerçevede ülke gündemi ve ülke sorunları hakkında görüş ve fikirlerini paylaşmaları gerekmektedir. Bu konuda hocalarımızın teşvik edilmesi gerekiyor.

Sayın hocam; kıymetli görüşleriniz için teşekkür ediyorum.

Ben teşekkür ederim.

ABDULLAH AKİF SOLAK