Bu haftaki yazıma 1 Ekim 2022 Cumartesi günü yapılan Çumra Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerini beş grubun dördünü alarak güven tazeleyen Metin Kural ve arkadaşlarını kutlayarak başlıyorum. Bu seçim sonuçlarını iyi okumak gerekir..

Geçen hafta yazdığım gibi yol hikâyelerini sizlerle paylaşayım dedim;

Yazı başlığında Deli Ekrem’i görünce hemen aklınıza rahmetli Batumlu (Beylerce) Köylü ve kendi tabiri ile bütün Yörüklerin eniştesi Ekrem Torun geldi öyle değil mi? Bizim Ekrem Ağabeyimiz de Çumra’mızın renkli simalarımızdandı. Yürüyüşünü, konuşma üslubunu tanıyanlar bizim kuşak unutamaz!

Ancak ben yaklaşık 37 yıl önce tren yolculuğu sırasında tanıdığım Malatyalı Deli Ekrem’den bahsedeceğim.

Şimdi hem hızlı trenimiz hem normal posta trenimiz hem de yük trenimiz var. Bizim tren yolumuz yolcu taşımacılığının yansıra yük taşımacılığı yapılan tren yolu olması avantajdır.

Biz Ülkücüler olarak yıllardır yüce Türk Milletini sevmekten ve ona hizmet etmekten başka gayesi olmayan Türk Milliyetçilerini KAFATASCILIKLA suçlayanların kulakları çınlasın. Anamdan doğalı Türk Milliyetçilerinin içindeyim Ülkücü Camianın içinde eline mezro alıp kafatası ölçeni görmedim.

Gelelim bizim Malatyalı Deli Ekrem’e!

Çumra tren istasyonundan posta trenine bindik. Bütün vagonlardaki kompartımanlar dolu idi. Kompartımanın birinde ise bir kişi oturuyordu. Tam kapısını iteledim içeri gireceğimde arada yolculuk edenlerden biri,

--- Hemşerim oraya girme başını derde sokma!

--- Neden bu kompartıman sade ona mı tahsis edilmiş. Diyerek içeri girdim ve selam verdim.

--- Selam ün Aleyküm! Tahminen 65–70 yaşlarında saçı sakalı karışık orta boylu adam. Gözleri yuvasından fırlayacakmış gibi bakışıyla insanı etkiliyor!

--- Aleyküm selam buyurun!

--- Müsaade ederseniz Konya ya kadar oturabilir miyiz?

--- Ne münasebet buyurun çağır kardeşini de! Tabi ben hayret içinde kaldım, kardeşimle yolculuk ettiğimi nerden bildi dedim. Mustafa’yı çağırdım ve oturduk.

--- Bana Malatyalı Deli Ekrem derler ya siz nerelisiniz?

--- Çumralıyız Konya’da okuyoruz Konya ya gidiyoruz. Anlayamadığım sizin kompartımana girmek istediğim zaman dışarıda yolcular girmememi ve başımı derde sokmamı söylediler. Bir cesaretle girdik sizde kendinizi Malatyalı Deli Ekrem diye tanıtıyorsunuz.

--- Yalan mı söyleyelim. Bana Malatya’da herkes Deli Ekrem diye hitap eder!

--- Ekrem Ağabey nerden çıktı bu delilik? Yüzünüzde öyle bildiğimiz delilik ifadesi yok!

--- Bak koçum ben Rahmetli Hamido’nun hapis arkadaşıyım. Hamido’dan çok şey öğrendim. Hamido Milletvekili oldu hiç değişmedi bizim Hamido’muz olmaya devam etti. Her bir şeyimizle ilgilenirdi. Sonra 1977 yılında bizimkilerin yanına AP ve MSP alarak Hamido’yu Malatya Belediye Başkanlığına seçtiler. Bizimkiler derken yanlış anlaşılmasın MHP’LİLER hep birlik oldular! Sonra malum bombayla Hamido’yu, gelinini ve iki torununu şehit ettiler. Deli Ekrem yine eski Deli Ekrem haline geliverdi. Gözlerinden yaşlar boşandı omzunu silkeye silkeyerek ağlamaya başladı. Daldı “ve la havle ve la havle evet ancak Allah’a(cc) havale ediyorum ve çaresizim Canlar!” Başka çıkış yolu da yok öyle değil mi?

Bir zamanlar daha fazla sevaba nail olabilmek için yürüyerek hacıya gitmiştim. Derken koynundan gömlek dosya içinde günlük Hürriyet Gazetesinin eski sayısındaki röportajı gösterdi. Sürmanşetten olarak verilmiş! Bilmem şimdi niye tekrar Deli Ekrem olduğumu anladınız mı? Diyerek torbadan elma çıkardı fanilasına sürterek temizleyip bizlere verdi.

--- Yeyin yeyin afiyet olsun Malatyalı Deli Ekrem’i hayırla anın dışarıdaki mantarlara kulak asmayın! Dedikten sonra sustu bir daha konuşmadı. Tren Konya’ya geldi. Bizim yolculuk tez bitti. Malatyalı Deli Ekrem’den ayrılacağız. Ben;

--- Ekrem Ağabey bizim yolculuk buraya kadar, sana hayırlı yolculuklar dileriz. Yedik içtik yol arkadaşlığı yaptık hakkını helal et!

--- Ekrem Ağabey değil Malatyalı Deli Ekrem’im ben helal-ı hoş olsun hayırlı günler diliyorum. Biz Deli Ekrem’le kucaklaşırken koridordaki yolcular şaşkın şaşkın bize bakıyorlardı.

Bu hatıra ile birlikte Rahmetli Şehidimiz HAMİD FENDOĞLU’NU şehit oluşunun 44. yılında rahmetle anıyorum. 

Hamit Fendoğlu; 17 Nisan 1978’de, bombalı suikast sonucu 3 yakını ile birlikte katledilen Malatya Belediye Başkanı.

1977 yılındaki seçimlerde; AP, MSP ve MHP’NİN desteğiyle “ Bağımsız” aday olarak Malatya Belediye Başkanlığı’na Hamit FENDOĞLU seçilir. Ankara’dan dönemin AP Milletvekili, arkadaşı Kasım Önadım adı kullanılarak gönderilen paketi bugün “ ŞEHİT HAMİT FENDOĞLU CADDESİ” adını taşıyan Kanal boyundaki evinde açarken bomba patlamış, Fendoğlu ile gelini Hanife ve torunları MEHMET KÜRŞAT; MELİK BOZKURT hayatlarını yitirmişlerdi. Bu olay aradan bunca zaman geçmesine rağmen aydınlatılmadı. Hala faili meçhul olarak kaldı.

Malatya’da siyasette “ HAMİDO” olarak bilinen FENDOĞLU ve yakınlarının katledildiği olaydan sonra Malatya’da günlerce süren olaylar meydana gelmiş. Çok sayıda işyeri tahrip edilmiş, 1 kişi ölmüş, çok sayıda kişide yaralanmıştı.

Hamido ve yakınları için 18 Nisan 1978’de düzenlenen cenaze törenine; eski Cumhurbaşkanlarımızdan Celal BAYAR, AP Genel Başkanı Süleyman DEMİREL, MSP Genel Başkanı Necmettin ERBAKAN ve MHP Genel Başkanı ALPARSLAN TÜRKEŞ ile çok sayıda siyasetçi katılmışlardı. Cenazeler merkeze bağlı BULGURLU KÖYÜ’NDE aileye ait çiftlik arazisinde toprağa verilmiş ve daha sonra burada anıt mezar yapılmıştır!