Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) 2023 yılı tohumluk fiyatlarını açıkladı. TİGEM, 2023 yılı tohumluk fiyatlarına yüzde 14 ile 24 arasında değişen oranlarda zam yaparken Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği (TZYMB) Konya Şube Başkanı Alptekin İlgün TİGEM’in yaptığı zammı değerlendirdi. Aynı zamanda sertifikalı tohumun Türkiye için önemine vurgu yapan İlgün, “Tohum bu ülkenin geleceğidir. Sanayi Devrimini başlatan devletlerin sermayeleri tarım olmuştur.” diye konuştu.

‘ÇİFTÇİYE VERİLECEK FİYAT HENÜZ BELİRLENMEDİ’

TİGEM, hububat tohumluk fiyatlarını makarnalık buğday tohumluğunun tonu 13 bin lira; ekmeklik buğday tohumluğu 12 bin lira; tritikale tohumluğu 11 bin lira; arpa ve yulaf tohumluğu 10 bin 500 lira olarak açıklandı. Bu fiyatların tohum bayisine verilen fiyatlar olduğunu aktaran İlgün, çiftçiye verilecek ücretin artacağını ifade etti. İlgün, “Biz tohumcular olarak bu fiyatların çok düşük olduğunu düşünüyoruz. TİGEM, üretilen tohumların ancak yüzde 25’ini üretiyor; geri kalan kısmını özel sektör üretiyor. TİGEM bu fiyatları aşağıda tutarak özel sektör tohumcularına zarar vermekte ve gerilemesini sağlamakta. Bunun yerine fiyatlar 15-16 bin lira bandında olarak çiftçiye tohumluk kullanım desteğini artırabilirdi. Bu kapsamda daha sürdürülebilir bir tarım politikası uygulanmış olurdu.

Ancak TİGEM’in açıkladığı fiyatların üzerine nakliye, kök ve kök boğaz hastalığı ilaç fiyatı, hamaliye ve mali kârı, bu oranın üzerine eklenerek çiftçiye sunulacaktır. TİGEM’in çiftçiye vereceği fiyatlar henüz açıklanmadı ancak tahmini olarak ekmeklik buğdayı 15, makarnalık buğdayı 16 lira gibi bir fiyattan verilecektir. Tohum maliyeti, hububat üretiminde diğer maliyetlere oranla çok fazla bir maliyet değil. Bu yüzden TİGEM’in çiftçilere yapacağı bu zammın, tohum maliyetini karşılayacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

TARIM KOMİSYONUYLA PLANLI ÜRETİME GEÇİLECEK!

KTO Karatay, yeşil enerjiye bu bölümle hazırlandı! KTO Karatay, yeşil enerjiye bu bölümle hazırlandı!

Çiftçiye verilen desteği değerlendiren İlgün, çiftçinin farklı kalemlerde dağınık olarak desteklendiğini belirterek, “Çiftçi destekleniyor ancak çok dağınık kalemler altında ve yetersiz destekleniyor; bunlar derlenip daha ciddi desteklere götürülebilir. Sanayi Devrimini yapmış ülkeler, sermaye olarak tarımı kullanmışlardır. Gıdanın çok önemli olduğu dünyada çiftçilerimize işlerini artırmalarını dilerim.” dedi. İlgün, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarıma verdiği önemle ilgili yeni bir komisyon oluşturduğunu ifade ederken, bu komisyonda taşradan yetkili isimlerin katılmasıyla komisyonun daha verimli olacağına işaret etti. İlgün, konuyla ilgili, “Yaklaşık 3 hafta önce Tarım ve Orman Bakanımızla olan görüşmelerimizde Türkiye’nin tarıma daha fazla önem vereceği konuşuldu. Ankara’da Tarım Komisyonu’nun oluşturulmasıyla birlikte planlı üretim adımları atılacak. Yani ülkemizde bazı ürünler fazla üretilirken bazı ürünler konusunda kıtlık çekilmemesi için çalışmalara başlandı. Bu hususta bakanlık gerekli adımları attı. Tarım Komisyonunda Türkiye’nin farklı illerinden temsilciler çağırılırsa daha verimli kararlar alınır.” şeklinde konuştu.

SERTİFİKALI TOHUM KULLANIMI SON 20 YILDA ARTTI

Türkiye’nin hububat, mısır, ayçiçeği ve şeker pancarında toplam ortalama 2 milyon 800 bin ton tohuma ihtiyacı olduğunu aktaran İlgün, sertifikalı tohumun önemine de dikkat çekti. Bu tohum miktarının 3’te 1’inin sertifikalı tohumdan üretildiğini aktaran İlgün, 20 yılda sertifikalı tohum kullanma oranının arttığını vurguladı. İlgün, “20 yıl önce 150 bin ton civarı sertifikalı kullanılırken, bugün 1 milyon 360 bin ton sertifikalı tohum kullanılıyor ancak daha da artmasını istiyoruz. Bilinçsizlikten kaynaklı kaçak, sertifikasız tohum yasak olmasına rağmen ülkemizde çok fazla kullanılıyor.” dedi.

SERTİFİKALI TOHUM, VERİMİ ARTIRIR

Sertifikalı tohumun önemi hususunda konuşan İlgün, bu tohumların verim ve sağlıklı tohum bakımından oldukça avantajlı olduğunu vurguladı. Verimin yüzde 25 oranında daha fazla olduğuna dikkat çeken İlgün, “Çiftçiye her zaman sertifikalı tohum kullanmasını öneriyoruz. Sertifikalı tohumlar, tarla verimi her zaman yüzde 25 daha fazla olur. Tarım ve Orman Bakanlığı verileri de son 30 yıldır bu yöndedir. Sertifikalı tohum; daha az tohumla daha verim elde ettirirken, aynı zamanda hastalıksız bir tohum kullanılmış olur. Yüzde 100’e yakın çimlenecek tohum kullanılır. Hayat tohumla başlar. Bundan 15 yıl önce 9 milyon hektar buğday alanından 18 milyon ton buğday elde edilirken bugün Türkiye’de buğday verimi, mevcut 6.5 milyon hektar alanda 20- 22 milyon ton civarındadır. Sulama, toprak hazırlıkları, ilaçlama ve gübreleme metotlarının gelişmesinin yanı sıra bu verimin en önemli sebebi, tohumların ıslah edilerek en verimli tohumun ziraate kazandırılmasıdır. Hedefimiz bu miktarı yüzde 10-15 daha artırarak 25 milyon tona çıkarmak. Islah yapılarak bu sayı artacaktır. Ülkemizin geleceği de tohumda gizli.” ifadelerini kullandı.

‘8 YILDIR CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ’

Alp Tarım olarak sertifikalı tohum üretiminde iyi yerlere geldiklerine işaret eden İlgün, yerli buğday tohumunda Türkiye’de ve dünyada ilk sıralarda yer aldıklarına dikkat çekti. Buğday ıslahıyla sertifikalı tohum üreterek Türkiye’deki buğday verimini artırmayı hedeflediklerini aktaran İlgün, yaptıkları araştırmaları şu şekilde belirtti: “Sakarya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nin ‘halis’ isimli kırmızı ekmeklik buğday üretim hakları bizde; 17 yıldır Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitü’nün ekiz buğdayı sertifikalı tohum üretim hakları bize ait. Kendimize ait ise Alp-1 kırımızı ekmeklik buğday üretimini 4 yıldır kendimiz yapıyoruz. Ayrıca Prof. Dr. Süleyman Soylu eşliğinde çalışmalar yürüten ar-ge ekibimiz, 8 yıldır ciddi şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Ekmeklik buğdayın tescilini alarak Tomris ve İlgün isimli tohumlar, tarla verimini daha da artırıyor. Hedefimiz son 5 yılda şirkete ait çeşitleri 20’ye çıkarmak ve tescil alarak çeşit satan şirket konumuna evrilmek istiyoruz.”

ATA TOHUMDAN ELDE EDİLİYOR

Yapılan çalışmalarla elde edilen sertifikalı tohumların hibrit tohum olduğunu söyleyen İlgün, hibrit denilen melez tohumların ata tohumlardan elde edildiğine işaret etti. Hibrit tohumların hiçbir şekilde insan sağlığına olumsuz etki etmediğini söyleyen İlgün, “Ata tohum, çok eski yıllarda kullanılan bir tohumdur ve ‘ata tohum üretme’ gibi bir deyimi yerinde bulmuyorum. Şu anda yalnızca ata tohumlar kullanılsa yapılan tarım, günümüz insanlarını aç bırakır. Bizler daha fazla verim elde edilen ve ata tohumlardan elde edilen ıslah edilmiş, sertifikalandırılmış tohumları kullanarak daha fazla ürün elde ediyoruz.” diye konuştu.

HACER CEYLAN

Editör: Muhammed Esad Çağla