Tepesi Delik sözünü ilk olarak dünürümüz Musa Tongur’un babası rahmetli Hacı Mehmet Tongur Amcadan duymuştum.

Hacı Mehmet Tongur Amca Çarşı cami önündeki banklarda namaz öncesi veya namaz sonrası bizlerle o zamanın gençleriyle sohbet ederdi. O zamanın gençleri diyorum çünkü bizler o genç kategorisinden çıkalı çok oldu.

O yıllarda Çarşı Caminde namı diğer Kırmızı Hoca Vaaz verirdi. Cami dolar taşardı. Şimdi Kırmızı Hoca’nın rahatsız olarak yattı ve rahmetli oldu.

.

O yıllarda Çumra’mızın sembol hocasıydı. Çok sevilirdi. Sonra Çumra dışında görevler yaptı.

Rahmetli Kırmızı Hoca emekli olduktan sonra tekrar Çumra’mıza döndü. Sağlığı elverdiği ölçüde Çaybaşı Mahallemizdeki adıyla anılan camide vaaz ve nasihatlerine devam etmişti.

Aslen İnli köyümüzden olan meşhur Osman Dağ Hocanın bir vaazında;

Öbür âlemde hayvanat, nebanat ve deliler için sorgu sual olmayacak! Deyince Osman’ın;

--- Desene Hocam o zaman İnliler yaşadı! Diye bağırdığı söylenir.

**

Gelelim Hacı Mehmet Tongur Amcanın sohbetine;

Çocukluğunda Hacı Mehmet Tongur Amcamızın babası yahut anası istediğini yapmadığı zaman;

--- Bak ana eğer falan atı bana almazsanız gider kendimi tepesi delikten atarım. Siz de benim bitmez isteklerimden kurtulursunuz. Derdim. Anam;

--- Tamam, kuzum babana der alırız. Yeter ki sen kendini tepesi deliğe kendini atma! Diye cevap verirdi.

Hacı Mehmet Amca;

--- Çocukluk işte! Herkesin anası, babası muhakkak imkânları olsa isteklerini karşılar. Ancak, ya imkânı yoktur ya da çocuğunun isteğinin faydalı bulmamaktadır.

Onun için ana ve babanızı isteklerinizi yapmadığı zaman yanlış değerlendirmeyin. Onlar her zaman sizlerin iyiliği için çabalamaktadırlar. Bunu unutmayın tamam mı? Aynı yaşlardan çağlardan bizlerde geçtik. Şimdi yine sizlerin de tepesi delik gibi şantaj malzemeniz vardır. Çocukluk cahilliğini yenik düşmemeliyiz. Fedakâr ana, babamızı üzmemeliyiz…

Diyerek başına sallardı.

--- Tepesi Delik nerede Hacı Mehmet Amca? Sorduğumda;

--- Tımraş Köyümüzdedir. Şimdi adına obruk deniyor. Gerçi Tımraşın adı bile değişti. Ve adı Gökhüyük Köyü oldu.

Biz İnli Köyünden koyun sürülerini Tımraşa kadar götürür ve tepesi delikte koyunlarımızı yıkardık.

İnli nere Tımraş nere demek ki İnli ve civarında koyunları yıkayacak su olmadığı için taa Tımraş’a koyun yıkamaya geliniyormuş.

Topraksu Kooperatifleri sayesinde köylerin birçoğunda yeterli suyumuz var. Ancak, hayvancılığa verilen önemden dolayı yıkayacak kadar koyunumuz kaldı mı kalmadı mı?

Dolayısıyla ne tepesi deliğe ne de köydeki dalgıç derya gibi su çıkaran kuyulara ihtiyaç kalmadı.

Ben ilkokullu yıllarda öğretmenime tepesi delik nedir? Niye öğretmenimize sorduğum zaman öğretmen;

--- Çok bağıran, bağırdığından dolayı bazen kendi sesini bile duyamayan insana tepesi delik denir. Diye esprili cevap vermişti. Sonra Tımraş Köyümüzde tepesi delik diye bilinen yerin adının obruk olduğunu söylemişti.

Bütün sınıfı dışarı çıkararak Hürriyet ilkokulunun bahçesinde çeşmede takılı bulunan su hortumu eline alarak bu hortumu aynı bizim Çarşamba Çayı gibi ancak, yeraltından akan nehir olarak düşünün tamam mı?

Hortumun patlak yerinden çıkan suyu gördünüz mü?

--- Evet, gördük öğretmenim. Diye bağırmıştık.  Yeraltı nehri akarken tıpkı hortumun patlağı gibi zayıf olan yerden yeryüzüne suyu çıkarsa çıktığı yerde çökme oluşur. Bu çökme olan yere obruk sizin tabirinizle de tepesi delik denir. Anladınız değil mi?

--- Anladık öğretmenim.

Şimdi ne zaman obruk nedir. Diye sorsalar İlkokul Öğretmenim Seydişehir Karaviranlı Osman Özkan aklıma gelir. İki yıl önce 90 yaşında vefat eden Osman Özkan öğretmenimi rahmetle anıyorum.

Obruk Çumra İlçe sınırları içerisinde Gökhüyük ve Apasaraycık köyümüzde bulunmaktadır. Gökhüyük Köyümüzdeki obruk aynı zamanda tarım sulamasında kullanılmakta idi.

Çarşı camii sohbetleri derken nerelere geldik değil mi?.

Peki, coğrafyada nasıl tarif etmişler obruğu? Soru aklınıza gelecektir.

Obruk; Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklara obruk denir. Derinliği 250–300 m’yi bulabilen obrukların bazılarının tabanında göl bulunur. Türkiye’de iç Anadolu’nun güneyinde ve Toroslar’da yaygın olarak obruklar görülür. İçel’deki cennet-cehennem mağaraları ve Konya’daki Kızören obruğu ülkemizdeki en güzel örneklerdir.

Obruğun özellikleri;

Çoğunlukla yer kabuğunun aniden çökmesiyle ortaya çıkan bir görüntüdür...

Kireçtaşlarında bulunan yeraltı nehirlerinin veya aktif mağara tavanlarının çökmesi sonucu oluşurlar..

Yeraltı sularının aşındırdığı toprak katmanı aniden ve gürültüyle çöker.

Ortaya çıkansa baca ya da kuyu görüntüsü veren derin çukurlardır..

Yeraltı sularının bilinçsizce kullanımı bu çukurların oluşumunu hızlandırır.

Çukurların içi daha sonra yeraltı sularıyla dolarak büyük göller meydana getirirler.

Mesela filmlerde Tarzan'ın sarmaşıklarla üzerinden uçtuğu o göl de bir obruk örneğidir...

Türkiye'de obruklar daha çok Konya bölgesinde yer alırlar...

Tarlayı eken adam, sabah kalktığında yerinde kocaman bir çukur bulabilir...

Nitekim Karapınar ilçemizde 100’den fazla obruk bulunmaktadır. Mısır ekili tarlasına sabah geldiğinde obruk oluştuğunu görmüştür. Bu olay 2 yıl önce olmuştur.

Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığının daveti üzerine Bozdağ’da Yabani Koyunları ve Karapınar İlçemizde bulunan obrukları gezmiştik.

Karapınar ilçemizde Çıralıgöl diye anılan obruk görülmeğe değer tabiat harikasıdır. Bu obruğun duvarlarında şahin yuvaları olduğunu görmüştük. Zahmetli bir yolculuktan sonra Çıralıgöl’e varmıştık.

Daha farklı kaynaklardan obruk nedir?

Yatay veya yataya yakın tabakalı kireçtaşlarında bulunan yeraltı nehirlerinin veya aktif mağara tavanlarının çökmesi sonucu oluşmuş baca veya kuyu görüntüsü veren derin çukurluklardır.

Karstik arazilerdeki mağara ve galeri gibi yeraltı boşlukların tavanlarının çökmesiyle oluşan derin çukurlardır. Derinliği ve genişliği bir metreden yüzlerce metreye değişen bu oluşumların içi genellikle suyla doludur.

Obruklar karst arazi denilen, genelde suyun kolayca eritebildiği kireçtaşları ve karbonatlar içeren düzlüklerde bulunan derin çukur şeklinde görünürler.

 Bu tabakalarının eriyerek meydana getirdiği derin çukurların yeraltı sularıyla dolmasıyla veya yeraltı mağaralarının tavanlarının çökmesiyle oluşur.

Ülkemizin yeraltı sularının 3'te 1'ini barındıran Konya Havzası'nda 20'yi aşkın obruk bulunuyor. Bunlardan en meşhuru 300 m genişliği ve 145 m derinliğiyle Kızören Obruğu.

Merkez Karatay ilçesine bağlı Obruk kasabası da ismini ondan alıyor. Obrukların diğer bir özelliği de yazın ilk aylarında koyu lacivert ve yeşil olan renginin yaz ilerledikçe çivit mavisi, berrak bir renk alması.

Meyil, Çıralı, Gökhüyük Obrukları da diğer ilgi çekenleri. İçindeki suyun değinliği ve berraklığı sebebiyle de bu obruklardan 7–8 tanesi su altı dalışları için uygun yerler.

Tepesi Delik vesilesi ile anılara da gitmiş olduk.