Geçtiğimiz hafta sonu Torku Konyaspor evinde ağırladığı Kayserispor'u 3-0 yenerek bu sezon evinde oynadığı son maçtan 3 puanla ayrılmasını bildi.
Bu maç o kadar çok şey ifade ediyor ki, saymakla bitmez!
İlk olarak bu maçla Torku Konyaspor, bir Süper Lig takımı olduğunu, bu lige veda etmeyeceğini bir defa daha haykırdı.
Torku Konyaspor, bu maçla bir veda etti ama Süper Lig'e değil!
1950 yılında hizmete açılan ve 64 yıldır Konya'da spora hizmet eden emektar stadyumuna veda etti.
Bu maç, Torku Konyaspor'un Büyükşehir Belediyesi Atatürk Stadyumu'nda oynadığı son maçtı.
Bu maç, sevinç ve hüznü bir arada barındıran, karmaşık duyguların yaşandığı bir veda maçıydı.
Dile kolay, 64 yıl! Bir insanın ortalama ömrü de ancak bu kadar.
64 yıllık süreçte bu stadyum acı, tatlı ne hatıralar biriktirdi! Ne büyük karşılaşmalara, ne büyük heyecanlara şahitlik etti!
Yıldız futbolcular, onlarca şampiyonluk, binlerce müsabaka; bazen de hüzünlü, buruk bir ayrılış, önümüzdeki maçlara bakış!
64 yılın birikimi olarak milyonlarca taraftarın buluşma noktası burası oldu.
64 yaşını doldurmuş olan bu stadyumun son 20 yılını, ihtiyarlık dönemlerini hatırlarım. Öncesi de var elbet. Büyüklerimizden dinlediğimiz kadarıyla nece ne efsaneler!
Hele, 24 Mayıs 1987 tarihinde Konyaspor ile Tarsus İdman Yurdu arasında oynan bir maç varmış ki, büyükler anlattığı zaman sanki o anı yaşıyormuş gibi hisseder, pür dikkat dinlerim o günlerin hatıralarını.
Bir üst lige yükselmek için rakiplerin alacağı sonuca göre hareket etmek ve bunu sağlayabilmek için de sahaya tavuk bırakmak hangi akil insanın fikrinin ürünü?
Gazetecilerin canlarını zor kurtarması ve 21 kişinin gözaltına alınması da cabası!
Hani derler ya, 'Ah dili olsa da bir konuşsa!'
Benim daha çocuk yaşlarda ilk defa maça gidişim, o heyecanı yaşayışım ve sonrasında oluşan Konyaspor hayranlığım bu stadyumda başladı.
Bu nedenle özeldir benim için. Özellikle 2000'li yılların başları, 2. Lig'de olduğumuz dönem. Bir tarafta Konyaspor, diğer tarafta Endüstri (sonrasında Mobella) spor.
Her iki takım da 2. Lig'de. Her hafta takımımızın biri deplasmanda, biri kendi evinde. Stadyum hiç boş kalır mı?
Tıklım tıkış. Şehrin spor sevdasının aynası!
Ligde son haftaya girdiğimiz bu dönemde yarım asrı aşkın bir dönemdir bu şehre ve bu şehrin sporuna hizmet veren stadyumu da tarihin karanlık sayfalarına gönderme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Diğer taraftan da yeni başarılara imza atacağımızı umut ettiğimiz yeni stadyumumuz tüm hızıyla yapılıyor.
Eski stadyumun yıkılmasının ardından burası boş kalmayacaktır. Dileriz rantiyeye rant kapısı olarak görülmez, yine spora ve bu şehrin insanına hizmet verecek şekilde yeni yapılanmalar olur.
Her ayrılık yeni bir başlangıcın, her yeni başlangıç da yeni bir ayrılığın habercisidir. Dileriz bu ayrılış, Torku Konyaspor için büyük başarılarının başlangıcının habercisi olur.