Çanakkale Savaşının 100. Yılındayız.

Önce Russel Crowe'in Avustralya, Türkiye ve ABD ortak yapımı “SON UMUT” FİLMİNİ SEYRETTİK.

Güzel filmdi doğrusu.

14 Ocak 2015 tarihli köşemizin başlığı şöyleydi: “Valimiz, Belediye Başkanımız SON UMUT Filmşne Gidecek mi?”

12 milyon dolarlık bu mükemmel filmden sonra tarihimizin en pahalı sineması” diye duyurulan yerli bir yapımla karşı karşıyayız: SON MEKTUP

Daha önce “120” filmiyle herkesin takdirini kazanan ÖZHAN EREN bu defa Çanakkale Savaşını beyaz perdeye taşımış.

Zor bir açıdan Çanakkale'ye girmiş.

Hepimizin Mehmet Akif'ten “ŞU DENİZ HARBİ ki var mı dünyada eşi” diye hatırladığı ünlü şiirde yani DENİZ HARBİ'nde bir de şu mısra vardır:

“Sürü halinde gezerken sayısız tayyare”

Elbette bu “sürü” işgalcilerin tayyareleriydi.

Bizim iki yedek, ikisi görevde toplam dört tayyaremiz vardı ve sevgili Caner Arabacı hocadan öğrendiğimize göre erat yani askerlerimiz bu iki uçağımıza “KILKUYRUK” adını takmıştı.

Film işte bu zor işe girmiş.

Bir DENİZ HARBİ'ni, Akif'in ifadesiyle “dünyada eşi olmayan” bir deniz harbini iki tayyaremizi merkeze alarak çekmiş.

Zannedersiniz ki, 1986 yılının ünlü TOP GUN filminin tarihi boyutlu olanını seyrediyorsunuz.

Film başarılı, film güzel, NUSRET Mayın Gemisi ve komutanı Yüzbaşı Hakkı çok güzel bir şekilde anlatılmış.

Kalp hastası Yüzbaşı Hakkı'nın koşarak göreve gitmesi ve son mayın atıldıktan sonra orada şehit olması gözyaşartıcı bir sahneydi.

Yine “sürü halinde gezen sayısız tayyare”nin bombaladığı sivil ahalinin hali yine Akif'i hatırlatıyordu:

“Kafa, göz, gövde bacak, kol, çene, el, ayak

Boşanır sırtlara sağnak sağnak!”

Son Mektup filmi savaşan askerlerin değil, sivil halkın, çocukların ve hatta hastanenin yaralanmış, bombalanmış halini gösteriyor.

Umulmayacak kadar başarılı savaş sahnelerini yerli imkânlarla çekiyor olmak, güzel bir gelişme.

Devamını beklediğimiz bir gelişme.

300 civarında ABD askerinin öldüğü ünlü Pear Harbour baskınını anlatan film sayısı 300'den fazladır.

Daha nice Çanakkale filmlerini bekliyoruz.

Mesela, SEYİT ONBAŞI'nın zorlukla kaldırdığı merminin batırdığı ünlü OCEAN Zırhlısını bir film olarak bekleriz.

Ya ünlü CHURCHİL'in hatıralarında “Tophaneli Yüzbaşı Hakkı, ahh Tophaneli Yüzbaşı Hakkı!” diye uzun uzun anlattığı ünlü Nusret Mayın Gemisinin kaptanı ve onun görevde şehit oluşu başlıbaşına bir film konusudur.

Son Mektup Filmine gidiniz.

Çocuklarını görmeden cepheye koşanları, kalp rahatsızlığını bırakıp gemiye koşanları, cephede annesiz babasız büyüyen öksüzleri, bombalanan hastaneyi görmek, savaşın felaketini hücrelerinize kadar hissetmek için bu filme gidiniz.

Kültür Bakanlığı, THY, Ziraat Bankası ve Halk Bankası!

Bu güzel filme verdiğiniz destekler için can-ı gönülden teşekkürler.

SON UMUT Filmine Valimizin, Belediye Başkanlarımızın gitmesini istemiştik, şimdi aynı temenniyi SON MEKTUP için tekrar ediyoruz.

100. yılında Çanakkale'yi film boyutunda yaşamak için SON MEKTUB'a gidiniz.

“Er Rayn'ı Kurtarmak” gibi güzel filmlere böyle ulaşacağız.