2002-2003’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk defa Uluslararası Barış Gücü komutanlığını üstlendiği Afganistan Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvvetinde görev yapan Emekli Jandarma Albay Burhanettin Şenli, o döneme ait izlenimlerini Yenigün Gazetesi ile paylaştı. 19 Şubat 1963 tarihinde doğduğunu dile getiren Şenli, “Ankara’da doğdum. İlkokul ve ortaokulu Ankara’da bitirdim. Liseyi İstanbul Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladım. 1986 yılında Kara Harp Okulundan mezun oldum. 2002-2003’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk defa Uluslararası Barış Gücü komutanlığını üstlendiği Afganistan Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvvetinde bir yıl süre ile ülkemi temsilen görev yaptım. 2004-2005’te Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde tarih lisans tamamlama derslerini aldım. 2005-2006 öğretim yılında Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Cumhuriyet Tarihi Anabilim Dalında yüksek lisansa başladım. 16.08.2007 tarihinde “Milli Mücadele Döneminde Eşme (1919-1923)” konulu tez ile yüksek lisans eğitimimi tamamladım. 18 ayrı görev yerinde çalıştıktan sonra 2012 yılında Jandarma Kıdemli Albay rütbesiyle TSK’den emekli oldum. 13.4.2017 tarihinde Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalında doktora eğitimimi “1945-1989 Afganistan” konulu tez ile doktora eğitimimi tamamladım” dedi.

‘TÜRKİYE VE AFGANİSTAN DOSTTUR’

Afganistan ile Türkiye’nin dost olduğunu dile getiren Emekli Jandarma Albay Araştırmacı Yazar Dr. Burhanettin Şenli, Afganistan’ın stratejik bakımdan önemli bir ülke olduğunu bildirdi. Geçmiş yıllarda Afganistan’da görev yaptığını anlatan Şenli, “Afganistan, stratejik bakımdan Asya’nın kilidi konumunda olduğundan bu kilidi açan Asya’ya, özellikle Orta Asya’ya hâkim olur. Bu gerçekle Afganistan, tarihi boyunca çok farklı egemenlik çatışmalarına sahne olmuştur. Afganistan Orta Asya’nın merkezi konumunda bulunmaktadır. Rusya, Avrasya kıtasının en stratejik ülkesi, Afganistan’ı yaklaşık yüzyıl sonra da olsa 27 Aralık 1979’da hedeflediği şekilde işgal etmiş, ancak başta ABD olmak üzere Avrupa ve İslam Dünyasının şiddetli reaksiyonuyla karşılaşmıştır. Dünyada ender rastlanan bir özellikle, Afganistan’ın sahip olduğu sert coğrafya, bu ülke insanının hem tarihine hem devlet politikalarına hem de halkın mizacına yansımıştır” dedi

‘TARİH BOYUNCA TÜRKLER YAŞADI’

Afganistan’da tarih boyunca Türklerin yaşadığını sözlerine ekleyen Şenli, “Bugün Afganistan dediğimiz ülke, Güney Türkistan’dır. Bütün tarih boyunca buralarda Türkler yaşamışlardır. Afganistan’ın bulunduğu Coğrafya ’da yüzyıllar boyunca birçok Türk devleti kurulmuştur. Bugün ülke nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan Özbek, Kazak, Türkmen, Kırgız, Hazara ve Karakalpak Türkleri Afganistan’ın kuzeyi ile Hindikuş dağlık bölgesinde yaşamaktadırlar. Sovyet Ordusu’nun Afganistan’ı işgal etmesi, ardından NATO şemsiyesi altında batılı devletlerin Afganistan’ı tekrar işgal etmeleri, Afganistan’ın günümüzdeki jeopolitik konumunu muhafaza ettiğini göstermektedir” diye konuştu.

‘AFGANİSTAN 1919’DA BAĞIMSIZLIĞINI KAZANDI’

Afganistan’ın 8 Ağustos 1919’da Ravalpindi Antlaşması ile bağımsızlığını kazandığını dile getiren Şenli sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu anlaşmadan sonra bağımsızlığını kazanan ilk Müslüman ülke olmuştur. Amanullah Han ülkede dini reform yapmaya çalışmış fakat İngilizlerin oyunuyla gerici çevreler tarafından iktidardan düşürülmüştür. Daha sonra ülke Rusya ile yakınlaşmak zorunda kalmış bu yakınlaşma ülkede komünistlerin iktidarı ele geçirmesi ve rejimi korumak için SSCB’nin Afganistan’ı işgali ile sonuçlanmıştır. On yıl süren işgale karşı direniş ülkede radikal İslami oluşumların tabanını oluşturmuştur” ifadelerini kullandı.

‘11 EYLÜL OLAYLARI PATLAK VERDİ’

11 Eylül olaylarına değinen Şenli, “Rus işgali sonrasında direniş grupları birbirleriyle kıyasıya bir iç savaşa başlamıştır. İç savaş ve grupların zalim davranışları ortaya çıkan Taliban örgütünün halkın desteğini de alarak kuvvetlenmesine ve sonunda ülke yönetimini ele geçirmesine sebep olmuştur. Bölgesel bir örgütlenme yapısı olan Taliban El Kaide örgütünün de Afganistan’da barınmasına izin vermiştir. El Kaide terör örgütü dünyada çeşitli eylemler yaptıktan sonra, bugüne kadarki en büyük terör saldırısı olan 11 Eylül 2001 eylemini gerçekleştirmiştir. El Kaide Lideri Üsame bin Ladin ve diğer örgüt mensuplarını iade etmeyen Taliban ABD önderliğindeki koalisyon güçleri tarafından yapılan harekât sonucu devrilmiştir. Afganistan ve Pakistan’da örgütlenen ve tecrübe kazanan radikal İslami terör grupları günümüzde de Orta Doğu ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaptıkları eylemler ile problem oluşturmaya devam etmektedirler” ifadelerini kullandı.

‘BU ZİYARET ÇOK ANLAMLIYDI’

Başkent Ankara’ya 1928 yılına kadar hiçbir devlet başkanının resmi ziyarette bulunmadığını kaydeden Şenli, Türkiye-Afganistan dostluk ilişkilerine dikkat çekerek, “Bu bakımdan Afganistan Kralı Amanullah Han’ın ülkemize yaptığı bu ziyaret çok önemlidir. Hem ilk resmî ziyaretçimiz gelmiş hem de büyükelçiliklerin Ankara’ya taşınmasının yolu açılmıştır.  Atatürk daha sonra elçiliklerin usta ve zekice manevralarla Ankara’ya taşınmasını sağlamıştır. 1923’te Türkiye’nin dış ilişkileri yeni bir döneme girmiştir. Aynı yıl içinde Afganistan da bağımsız ve egemen devletler arasına katılma sürecini tamamlamıştır. Bu dönemde Türk-Afgan dostluğu daha da gelişmiştir.24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması üzerine Ankara’daki Afganistan Elçisi Sultan Ahmet Han, o günlerde İzmir’de bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf çekmiş ve hem Kral Amanullah Han adına hem de Afgan milleti adına tebriklerini sunmuştur. Afganistan Kralı Amanullah Han, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı kutlayan ilk ve tek yabancı devlet başkanı olmuştur” şeklinde konuştu.

‘İKİLİ İLİŞKİLER GELİŞTİ’

Günden güne Türkiye Afganistan ilişkilerinin daha da genişlediğine işaret eden Şenli, “Afganistan ile ilişkilerimiz günden güne gelişmiş, Türkiye’den çok sayıda subay ve resmî görevli Afganistan’a destek için gönderilmiştir. Afganistan   Dışişleri   Bakanı   ve   Afgan   Kralı   Amanullah   Han’ın kayınpederi Mahmut Tarzi Han, 1927 yılı temmuz ayında Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Tarzi, Türk Afgan ilişkilerinin gelişmesinde en çok hizmeti olanlardan birisidir. Bakan, yanında Afganistan’ın Paris elçisi Gulam Nebi Han ve Ankara elçisi Gulam Geylani Han olduğu hâlde 4 Temmuz 1927 günü trenle İstanbul’dan Ankara’ya gelmiştir. Tarihte ilk defa bir Afgan Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Konuk Bakan, Ankara İstasyonu’nda Türkiye Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü (Aras) Bey tarafından karşılanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk 10 Temmuz 1927’de Afganistan Dışişleri Bakanı Mahmut Tarzi’yi İstanbul’da kabul etmiştir. Bu tarihî ziyaret, Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan ilk devlet ziyareti olması sebebiyle de önem taşımıştır. Bu nedenle Kral Amanullah Han’ın ziyaretine büyük önem verilmiş, ona dostluk gösterilmiş ve Millî Müdafaa ve Dışişleri Bakanlığı tarafından ayrıntılı bir ziyaret programı hazırlanmıştı. Yani Türkiye Afganistan ilişkileri tarihi açıdan güçlü bağlara sahip. Afganistan halkı orada Türk askerinden olmasından oldukça memnun” dedi.

‘TÜRKİYE ORADA ÇOK SEVİLEN BİR ÜLKE’

Emekli Jandarma Albay Dr. Burhanettin Şenli, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi, “Afgan ordusunda gerek Osmanlı döneminde gerekse bölgeye daha sonradan giden Türk Subayları oldu. Türk etkisi Afganistan’da son derece fazladır. Afgan ordusunun komutları Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutlarıyla aynıdır. Çarşıya çıktığımız zaman fiyat soruyoruz. Normalde Afgan halkı da kendi imkanlarıyla bugün ki şartlarda geçinmeye çalışıyor. Bizim pide ekmeğimiz orada da yeniyor. En çok tüketilenler arasındadır. Türk subayı olduğumuzu duydukları zaman satılan birşeyi daha ucuza satıyorlar. Bize inanılmaz derece de sevgi gösterinde bulunuyorlar. Coğrafi olarak uzak olsak ta gönül bağı olarak en yakın komşularımızdan biridir Afganistan. Bizim için Afganistan’da bulunmak çok büyük şereftir” diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: TE Bilişim