Çumra Müftülüğüne bağlı olarak hizmetlerini sürdüren Çumra Yüzakı Kur’an Kursu 2017 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Kursun bütün iaşe ve ibate giderleri, Yüzakı Gençlik İlim Kültür ve Hayra Hizmet Derneği ve hayırseverlerin destekleriyle karşılanıyor. Çumra Yüzakı Kur’an Kursu açıldığı günden beri yaklaşık 2 bin 500 öğrenci eğitim aldı. Çumra Yüzakı Kur’an Kursu Müdürü Mustafa Yalpır kursları hakkında bilgi verdi.

Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

İsmim Mustafa Yalpır.1991 yılında Hadim ilçesi Aşağıeşenler köyünde doğdum. Hafızlığımı Uluırmak Kur’an Kursunda tamamlayıp 2008 yılında mezun oldum. Halk arasında İşgalaman imam hatip olarak bilinen Karatay Mevlana İmam Hatip lisesine yazıldım.11.sınıfın ikinci dönemine kadar orada eğitim gördüm. İkinci dönemden itibaren kaydımı İstanbul Ümraniye İmam Hatip Lisesi’ne aldırdım ve lise eğitimimi orada tamamladım. Hemen akabinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne kaydoldum 2017 yılında mezun oldum.2018 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açmış olduğu açıktan müezzinlik atama sınavına başvurdum ve kazandım. Temmuz 2018’de Mardin/Artuklu Latifiye Camii’nde müezzin-kayyım olarak göreve başladım.2020 yılında yine başkanlığımızın açtığı kurum içi nakil sınavından sonra Kur’an kursu öğreticisi olarak Aralık 2020’de Yüzakı Kur’an Kursu’nda göreve başladım. Halen Kuran kursu öğreticisi olarak görevime devam etmekteyim

Kursunuz hakkında bilgi verir misiniz?

Öncelikle kursumuzun eğitim öğretim faaliyetlerine, yeni diyebileceğimiz bir zaman diliminde başladığını belirtmemiz gerekiyor. Çünkü kursumuz 2014 yılında ilk kurulduğunda aslında öğrenci yurdu olarak eğitim öğretim faaliyetine başlıyor. Bir süre sonra Müftülükle yapılan protokol doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılıyor ve 2017 yılında Kur’an Kursu faaliyetlerine başlıyor. Tabi şunu da eklememiz lazım: Kursumuzun bütün iaşe ve ibate giderleri, Yüzakı Gençlik İlim Kültür ve Hayra Hizmet Derneği ve hayırseverlerin destekleriyle karşılanmaktadır. Kursumuz 120 yatılı öğrenci kapasitesine sahiptir. İlçe merkezindeki tek erkek Kur’an Kursudur.

Kursunuzda şu ana kadar kaç öğrenci eğitim aldı? Devam eden öğrenci sayınız nedir?

Kursumuz açıldığı günden beri yaklaşık 2 bin 500 öğrenci eğitim almıştır. Şu an eğitim gören öğrenci sayımız 57’dir. Bunların 28 tanesi hafızlık yapmaktadır.10 tanesi ihtiyaç odaklı Kur’an eğitimi görmektedir 19 tanesi de hafızlık hazırlık eğitimi almaktadır. Tabi bu sayı yaz dönemiyle birlikte 150’nin üstüne çıkacaktır

Bünyenizde hafızlık eğitimi alan öğrencilere eğitimleri ne şekilde sunuyorsunuz?

Kursumuzda hafızlık eğitimi sistemi şu şekildedir: Hafızlık yapmak isteyen öğrenci 4. Sınıfı bitirip 5. Sınıfa geçtiği sene hem ilçemizde bulunan Çumra İmam Hatip Ortaokuluna, hem de kursumuza aynı anda kaydoluyor.5.sınıf eğitimini okul bünyesinde gören öğrencimiz, sabah 08.00’den 12.30’a kadar hafızlık hazırlık eğitimini, 13.30’dan 17.45’e kadar da okul eğitimini almaktadır. Eğitim öğretim döneminin bitişine kadar hafızlığa hazırlanan öğrencimizi dönem bitişinde hafızlığa başlatırız. Tabi bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığının tanımış olduğu hak doğrultusunda öğrencimiz 6.sınıfdan muaf olur. Şunu da ekleyeyim kursumuzda verilen hafızlık eğitimi tamamen yüzyıllardır devam eden geleneksel yöntem üzerinedir yani 20 sayfadan oluşan 30 cüzün sırayla son sayfası ezberlenerek bir tur (devir) tamamlanır daha sonra sondan ikinci sayfa ezberlenip son sayfayla birleştirilir, bu döngü 20 tur halinde devam eder,20 tur bittiğinde hafızlık bitmiş olur sağlamaya geçilir. Bu şekilde hem hafızlık bitirilmiş olur hem de öğrencimiz sene kaybı yaşamamış olur.

Kursunuzda eğitim alan öğrencilerinize yönelik gerçekleştirdiğiniz sosyal ve kültürel faaliyetler nelerdir?

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor sizlerin de bildiği gibi daha henüz yeni yeni içinden çıktığımız pandemi sürecinden dolayı sadece kursumuzda değil, ülkemizdeki neredeyse tüm Kur’an kursu ve okullarda birçok sosyal ve kültürel faaliyet inkıtaa uğradı. Fakat salgın sürecinin artık atlatılmış olması hasebiyle kaldığımız yerden devam edeceğiz. Mesela ilçemizde, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı bir yüzme havuzumuz var. Daha önceki yıllarda öğrencilerimiz burada yüzme etkinliği yapıyordu. Önümüzdeki günlerde aynı şekilde devam edeceğiz inşallah. Bunun dışında çoğunlukla haftada bir gün olmak üzere halı saha turnuvaları düzenliyoruz. Kitap okuma etkinliğimiz oluyor. Cumartesi günleri dersten sonra her hafta bir öğrencimize sınıfça veli ziyaretinde bulunuyoruz, öğrencilerimize misafir oluyoruz. Bir hafta da öğrencilerimizi evimizde misafir edip kahvaltı ikram ediyoruz.

Kursunuzun başarıları hakkında bilgi verir misiniz?

Mesela şu an İmam Hatip Lisesi’nde okuyan bir öğrencimiz hafızlık kategorisinde İl birincisi olup bölge yarışması için hak kazandı. Önümüzdeki haftalarda da bölge için yarışacak. Fakat benim şahsi kanaatim bu tür başarılar gelip geçicidir, sadece öğrencileri teşvik eden bir motivasyondur. Gaye bu değildir Bir Kur’an kursu öğreticisi olarak benim gözümde başarı, gönlünü kazanabildiğimiz öğrencidir. Kur’an-ı Kerim’i kendisine sevdirebildiğimiz her öğrenci başarıdır. Veya Kur’an hocasını sevdirebildiğimiz her öğrenci başarıdır. Bu işin en nihai noktası ise önce ümmet-i Muhammed’e sonra bütün insanlığa faydalı olabilmek için gerekli diğerkâmlığa sahip, peygamber ahlakını düstur edinen insan yetiştirebilmektir. İşte üstün başarı budur. Tabi bunun için de gönlüne talip olduğumuz öğrencimizi doğrusuyla yanlışıyla önce bizim sevmemiz gerekmektedir. Özet olarak şunu söyleyebilirim: Biz yeni sayılabilecek bir kursuz. Öğrencilerimiz mezun olup gidecekler. Eğitim-öğretim hayatlarına devam edecekler. Hayata atılacaklar. Ve günün birinde ümmet için insanlık için faydalı işler yapmaya karar verip bu yönde aksiyon aldıklarında bizler de kendimizi başarılı addedeceğiz. Allah’tan niyazım o günleri görmeyi bizlere nasip etsin.

Hafızlığın önemi hakkında neler söylersiniz?

Allah’u teala Hicr Suresi 9. Ayetinde buyuruyor ki: ‘Şüphesiz o zikri (kur’anı) biz indirdik, onu (kıyamete kadar da) muhafaza edecek olan biziz. Rabbimiz bu ayet-i kerimede bize, Kur’an-ı Kerim’in, daha önceki kutsal kitapların başına gelen tahrifattan bizzat kendisi tarafından muhafaza edileceğini beyan ediyor. Yani Allah bir vaatte bulunuyor ve bu vaadini yüzyıllardır gerçekleştiriyor. Bunun adı mucizedir. Ve biz şunu biliyoruz ki Allah’u teala,fiilleri her daim sebepler dairesinde halk eder biz şunu rahatlıkla anlayabiliyoruz ki Allah’u teala bu iş için Hafızları vesile kılıyor. Bir insan düşünün ki Allah bir vaatte bulunuyor ve bu insan Allah’ın vaadini yerine getirmekte istihdam ediliyor. Yani bu insan Allah’ın mucizesini üzerinde taşıyor. Bunun yanında Peygamber efendimizin de hafız olan bir kişinin kıyamet günü 7 kişiye,10 kişiye,70 kişiye hatta 700 kişiye şefaat edebilme lütfuna nail olacağına dair hadisleri var. Bu ayet ve hadisler ışığında hafızlık nimetinin ne büyük bir lütuf olduğunu görebiliyoruz. Tabi şunu da belirtmemiz gerekiyor. Eskiler ‘’Hafız kime denir?’’ dendiğinde. ‘’Kur’an’ın lafzıyla hamil, ilmiyle amil, hikmetiyle kamil olan kişidir. ’demişler. Yani tam manasıyla hafız olabilmek için, Kur’an-ı Kerim’in tamamını harekesi harekesine zihinde tutup lafzıyla hamil, rabbimizin Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla bize bildirdiği şeriat ve kaidelere harfiyyen uyup ilmiyle amil, Kur’an ilmiyle iştiğal etmenin ağırlığıyla, tavır ve davranışlarını buna göre şekillendirip vakarını muhafaza ederek hikmetiyle kamil olmak gereklidir. Rabbim bütün hafız kardeşlerime bu ölçüleri muhafaza ederek yaşamayı ve ölmeyi nasip etsin.

Türkiye’de hafızlık çalışmalarını nasıl görüyorsunuz? Konya bu konuda başarılı mı?

Türkiye’de hafızlık çalışmaları üzerine yapılacak her çalışma mutlaka 28 Şubat öncesi ve sonrası şeklinde ikiye ayrılmalıdır. Sizlerin de bildiği gibi bu ülke, içerisinde yaşayan Müslüman halka kan kusturulduğu bir dönem geçirdi. Bu meseleyi detaylandırmayacağım zaten biliyorsunuz. Fakat şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki 28 Şubat sürecinde en büyük darbeyi alan kurumlardan birisi hafızlık yapılan kurslardı. Bakın ben hafızlık kursundan 2008 yılında mezun oldum. Hafızlık sınavı yılda 1 defa yapılırdı. Sınava gireceğimiz sene yani 2008 de bulunduğum kurstan tam 10 kişi hafız olarak mezun olduk ve sınava girdik. Fakat şöyle acı bir gerçek var ki: Yılda 50-60 belki daha fazla hafızın mezun olduğu kursumda, 28 Şubat 1997 ile benim sınava girdiğim yıldan bir önceki yıl arasında geçen sürede sınava giren hafız sayısı da sadece 10’du. Düşünebiliyor musunuz yılda 100’e yakın hafız mezun eden bir Kur’an kursu, 10 yılda hepi topu 10 hafız ancak yetiştirebiliyor. Bunları nerden nereye gelindiğini göstermek için söylüyorum. Allah bir o günleri yaşatmasın günlerde çıkarılan birçok engel hamdolsun aşıldı. Günümüze bakacak olursak, Diyanet İşleri Başkanımız sayın Ali Erbaş’ın bir konuşmasında belirttiği üzere yaklaşık 80 bin öğrencimiz hafızlık yapıyor. Bu muazzam bir rakam. Konya özelinde baktığımız zaman şunu biliyoruz ki Türkiye’de, hafızlığın hem nicelik hem de nitelik bakımından öne çıktığı belli başlı bazı bölgeler var. İstanbul, Ankara, Erzurum, Trabzon, Rize, Bursa gibi. Konya bu bölgeler arasında İstanbul’dan sonra bildiğim kadarıyla ikinci sırada geliyor. Yani Türkiye’de en çok hafız yetiştiren ikinci il Konya’dır diyebiliriz. Tabi bugünlere kolay gelinmedi. Bugünleri görmemizde, başta hocalarımızın, hayırsever vatandaşlarımızın, öğrenci yokluğundan kurs kapanmasın diye, kendisinin iş gücüne ihtiyacı olduğu halde çocuğunu götürüp Kur’an kursuna kaydettiren babalarımızın analarımızın, bütün tehditlere, hor görmelere rağmen hiçbir zorbalığa boyun eğmeyen cesur devlet adamlarımızın ödenemeyecek kadar büyük hakları var. Rabbim lütfetti, onların gayretleri, emekleri sayesinde biz bu günleri gördük. Rabbim bizden sonraki nesillere, bundan daha güzel günleri görmeye bizim neslimizin gayret ve emeklerini vesile kılsın.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

SALI: Yunus Emre Yatılı Kız Kur’an Kursu

Editör: TE Bilişim