Doğal afetler ve insani yardım noktasında Türkiye’nin bel kemiği olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve Türk Kızılay’ı mağduriyet gidermek adına ciddi çalışmalar yapmaya devam ediyor. Gerek deprem gerekse sel felaketlerinde en ön saflarda yer alan AFAF ve Kızılay, ülkenin yaralarını en iyi şekilde sarmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz yaz aylarında Muğla’nın Marmaris, Köyceğiz, Milas, Bodrum, Fethiye ilçelerde sabotaj olduğu belirlenen orman yangınlarında binlerce ağaç kül olmuştu. Yine terör saldırısı olduğu belirlenen Antalya’nın Manavgat, Kumluca, Kemer, yerlerinde meydana gelen orman yangınlarında ciddi şekilde doğa zarar görmüş, binlerce hayvan yerinden yurdundan olmuştu. Bu yangınlar Türkiye’nin doğasını adeta yerle bir ederken, umutları yeşertme noktasında o bölgelere de ciddi çalışmaların yapıldığı öğrenildi. Özellikle yoğun kış ayını geride bıraktığımız, yağmur ve kar aldığımız şu günlerde, Akdeniz, Ege bölgesinde meydana gelen yangınlar sonrası, bölgenin eski görünümüne kavuşturulması noktasında umutlar daha da arttı.

Bu bölgelere giden ilk ekiplerden biri ise AFAD ve Kızılay oldu. Gerek saha da gerekse insani yardım noktasında yaraları sarmaya giden ve gönüllü esasa dayalı o bölgelerde bulunan yardımseverler, bugün Türkiye’nin her bölgesinde aktif rol oynuyor. AFAD Gönüllüsü olarak Antalya yangınlarına insani yardım götürmek için bölgede bulunduğunu açıklayan Mine Büşra Çimen, yaşadıklarını Yenigün Gazetesi ile paylaştı. Antalya’da meydana gelen orman yangınlarında insanlık adına bulunduklarını açıklayan Çimen, “Halkta o dönem bir telaş vardı. Ben tam yangın bölgesinde değildim. Merkeze biraz daha yakındım. Yardımların ise bir şekilde ulaştırılması gerekiyordu. Antalya’ya özellikle yangında ihtiyaç olan eşarp, battaniye, eldiven, şalvar gibi şeyler götürdük. İlk giden ekiplerden birisi bizdik. İnsanların yaralarına çare olmaya çalıştık. Halkta biraz telaş da vardı. Onların morallerinizi düzeltmek adına her şeyi yapmaya çalıştık. Yangınların kokusu şehir merkezine kadar geliyordu. AFAD ekiplerimiz gerek yangın bölgesinde gerek merkezde insani yardımlar noktasında ciddi çalışmalar yaptı. Antalya halkıda aynı şekilde yangınlara müdahale etmek için canla başla ekipler ile birlikte çalışmıştı” dedi.

‘5 GÜN BÖLGEDE KALDIM’

Duyduğu bir olayın kendisini etkilediğini kaydeden AFAD gönüllüsü Mine Büşra Çimen, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi, “Bölgede görev yapan birisinden duymuştum. Ağaçlar yangında adeta hüngür hüngür ağlıyor diyordu. Anlattıklarına göre ağaçlardan ağlama sesi geliyordu. Bende bunu duyunca çok üzülmüştüm. Çünkü ağaçların ağladığını duyunca bende çok üzülmüştüm. Hani derler ya cısır cısır yanıyor diye. Buda beni o bölgede yardım yapmak isterken duyduğum en ilginç olaylardan biriydi. Bölgede daha sonra yardımlar noktasında artış olmuştu. Bende 5 gün boyunca görev yapmaya çalıştım. Allah bizlere bir daha böyle şeyler yaşatmasın” diye konuştu.

‘KOMŞUSUNUN ÇOCUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜ’

Çimen, sözlerini şöyle sürdürdü, “Yine ilginç bulduğum bir anımı paylaşmak istiyorum. Geçen yıl ekip arkadaşlarımızla birlikte ayakkabı dağıtımına çıkmıştık. Sonra ayakkabısı olmayan bir çocuk gördüm Ona ayakkabı vermek istedim. Ardından çocuğun annesi geldi. Bunun ayakkabısı var dedi. Ayakkabıyı kabul etmemişlerdi. Sonra komşularını işaret etti. Sen bu çocuğa ayakkabı ver dedi. Yani düşünün şimdi ki şartlarda kimse kolay kolay bunu yapmaz. Şimdi ki şartlarda kimse kolay kolay komşusunun çocuğunu düşünmezdi. Buda benim ilginç bulduğum şeylerden biriydi”  

YARIN: MUĞLA ORMAN YANGINLARI

SAMET AKTAŞ

Editör: TE Bilişim