Son yıllarda gerçekten o kadar paylaşımcı olduk ki buna sevinsek mi yoksa üzülsek mi bilemiyoruz. 

Şimdi hemen şu geliyor aklımıza, paylaşmak o kadar güzel bir haslet ki buna üzülünür mü? 

Evet üzülünür.

Çünkü benim bahsettiğim paylaşma şekli, "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" Hadis-i Şerifi'ndeki paylaşım değil.

Şahsımın da ülkemize girdiği ilk günden beridir faal olarak kullandığı sosyal medya denen reklam, tanıtım faaliyetlerini geniş kitlelere duyurulmasını sağlayan, geçmişteki okul, asker, arkadaşlarının tekrar buluşmasına faydası olan  ama düzenli kullanılmadığında manevi değerlerimizde bir çok yıkıma yol açan daha kötüsü de kullanımı hastalık derecesine ulaşan paylaşım sitelerinden bahsediyorum. 

Evet öyle çok paylaşıyoruz ki normal hayatta böyle paylaşımcı olsak hiçbir sorun kalmazdı. Şimdi biraz geçmişe gitmek istiyorum; Çocuktum babam pazardan gelmişti.

Bir tencere almıştı, kapağını açınca içinden çikolata çıkmış ve ben o kadar  sevinmiştim ki  hemen sokağa fırlamak istedim.

Babam kolumdan tutup, 'burada ye  öyle çık' demişti. 

Belki o gün babamın yaptığına anlam verememiştim ama daha sonraları anladım, babamın ne demek istediğini. 

Evet eskiden büyüklerimiz tarafından bir çoğumuza aldığımız şeyleri sokakta yemememiz, kimsenin göremeyeceği şekilde taşımamız, özellikle kağıt keseler kullanmamız söylenirdi. Neden böyle yapıyoruz? Dediğimizde, 'alan var alamayan var' denirdi. 

Herkes bir işte çalışıyordu, ama bugünkü gibi bolluğun olmadığı dönemde insanlar bazı ürünleri yılda bir defa alıyordu düşüncesi bizi gösterişten uzak bir yaşama götürmüştü. 

Günümüze geldiğimizde ise paylaşım siteleri sayesinde her anımızı, aldığımızı, yediğimizi an be an  herkesle paylaşıyoruz. 

Sanki o günleri hiç yaşamamış gibi. 

Asgari ücretin sekiz yüz küsur lira olduğu ülkemizde gerçekten bu tür paylaşımlara dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum. 

Allah gerçek paylaşmayı nasip etsin bizlere, oruçlarımızı kabul etsin, Allah’a emanet olun…