Geçen hafta Ankara Sanat Sokağı'ndan çıkıp sola döndük. Yanımda iki arkadaşım vardı. Biraz ilerledikten sonra durdurdu arkadaşım beni. Solunu işaret etti. "Burada ne olduğunu biliyor musun?" dedi. Hayır anlamında başımı salladım. İstiklâl Marşı burada yazıldı, dedi. 

Donakaldım.

Mehmet Akif'in, milletin şiirini Ankara'da kaleme aldığını biliyordum ama burada olduğunu bilmiyordum.

Yazdığı mekana doğru ilerledik. Eve yaklaştıkça, İstiklâl Harbi'nin çetin günlerinde yazılan bu şiirin, kalbimin en ince tellerine dokunduğunu duyuyordum. Gözümün önüne, Akif'in marşı duvarlara kazıdığı an geldi.

O an yeniden anladım birçok şeyi. Tarihimize döndüm baktım. Kardeşliği gördüm. Cephelerde tüm Müslümanların beraber çarpıştığını hatırladım.

Şimdi ne çok ötekiyiz doğrusu. Ülkemize sığınan bir mülteciyi, Müslüman olduğu halde nasıl ötekileştirdiğimizi görüyorum. 

Öteki mahallede oturan insanlar. Öteki okul, öteki ders. Hayatımızdaki ötekileştirdiklerimiz. Ve dahi daha genel bir pencereden baktığımızda öteki ülkeler, öteki milletler.

Aklımıza yatmayan, içimize sinmeyen, sevmediğimiz ne varsa "öteki".

Ülkemizde hayatını devam ettirmek zorunda kalan başka milletten olan insanlar da,"öteki".

Sokağın sonundaki harabe evde yaşayan aile de"öteki".

Bunların hiçbirine inanmıyorum. İnsanın karakteristik yapısı ne olursa olsun, diğer müslüman kardeşi onun için "öteki" olmamalı.

Ötekileştirdiğimiz zaman kaybeden biz oluruz.

Yapılması gereken, tek gerçeğe, Müslümanlar olarak sarılmaktır. “Büyük Sahra çölündeki bir kum tanesinden bir milyar kat daha küçük bir dünyada yaşayan yedi buçuk milyar insandan sadece birisisin! Bir yalana bütün bir ömrünü veriyorsun da, tek gerçek için biraz yaşamak aklına gelmiyor mu?"

İçten verilmiş bir selam, gönülden edilmiş bir dua birçok taşı yerinden oynatmaya yeter.

Bir kimsenin kimsesi olmak, bir yetimin başını okşamak birçok şeyden âlâdır. 

İşte ne zaman sokağımızın köşesindeki yardıma muhtaç aileye yardım ettik, o zaman anlayacağız diğerlerini de.

 

Ne zaman bir gününün bir saatinde "ötekiler" için dua ettik, o zaman anlayacağız "bizimkileri".

Tüm bunlar; ötekiler, bizimkiler olduğunda olacak.

Yazımı bitirmeden önce şu sözü paylaşıp sizi tefekküre sevk etmek isterim. 

"Dîvân-ı Hakk'ta sana nasıl muamele edileceğini bilmek istiyorsan, bugün O'nun (c.c) yarattıklarına nasıl muamele ettiğine bir bakıver"

Selam ve Dua ile... 

Twitter : senolyilmz