Yazımızın başlığını oluşturan “Geçmenin Sırrı, Başlamaktır” Öne cümlesi Mark Twain’a aittir.

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Karatay Ali Ulvi Kurucu Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirdiği “Ali Kuşçu’dan Gezeravcı’ya Uzay Yolculuğu” programına katıldık. Doğrusu iyi ki de katılmışız dedik.

Salih Sedat Ersöz’ün düzenlediği ve Dr. Hasan Umut ile Prof.Dr. Lokman Kuzu’nun konuşmacı olarak katıldığı program ufkumuzu açtı.

Özellikle Prof. Dr. Lokman Kuzu’nun ABD’nin savunmasını kara, hava, deniz gücünün yanında uzay ve siber gücü şeklinde yapılandırmasından söz etmesi dikkatimizi çekti ve resmi daha iyi görmemize yardımcı oldu.

“Silahların gürültüsü, kanunun sesini boğar.”

                                                       (Montaigné)

Savunma sanayindeki gelişmelerden ve uydu teknolojisindeki atılımlardan kendi milli uydularımızdan, aya iniş programından, astronotumuz Gezeravcı’ya kadar birçok farklı konuda bilgi veren Kuzu’nun liyakat ve çok çalışmaya vurgu yapması ile aradığımız reçeteyi de bulmuş olduk.

NASA’da çalışan 40 bin, bizim Uzay Ajansı’nda çalışan 1000 kişi.

Başlığımıza tekrar dönecek olursak, öne geçebilmemiz için başlamak gerekmektedir.

Biz zaman zaman tarihimizdeki başarılarımızla haklı olarak övünmekteyiz. Buna karşılık başarılı olduğumuz dönemdeki askeri alandaki üstünlüğümüzü pek hatıra getirmemekteyiz. Düşmanlarımız askeri alanda yeni teknolojileri geliştirirken bizim bu konuda biraz geri kalmamızın sonuçların faturasını ise ağır ödedik.

Bu konuda tarihten birkaç örnek verelim. Altın Orda Devleti yıkıldıktan sonra kurulan Kasım Hanlığının başkenti olan Kasım şehrini Ruslar kuşatır. Kalede 10 bin asker vardır. Rus askerinin sayısı 1000 kişidir. Farklı olarak Rusların bir adet topa sahiptir. O bir adet Rus topu Kasım Hanlığına sona ermesinde son darbeyi vurur.

Benzer bir hikâye Kazan Hanlığında da yaşanır. Kazan hanlığının süvarilerine karşı baş edemeyen Ruslar derslerine iyi çalışır. İngiliz, Fransız, İtalyan mühendislerden ve askeri uzmanlardan yardım alır.

Ne mi yaparlar?

1.      Taştan kaleler yaparlar.

2.      Piyade sınıfını oluştururlar.(Bizdeki Yeniçerileri örnek alırlar)

3.      Topçu, lağımcı, istihkâm gibi askeri sınıfları meydana getirirler.

Sonuçta Kazan Hanlığına,Astrahan Hanlığına, Sibir Hanlığına, Kırım Hanlığına son verirler. Osmanlı karşısında da başarılı olurlar.

Burada şunu da ifade edelim. Rus ordusunun sayı olarak baskın olması da bir başka etkendir.

Gelelim bugüne. Öncelikle İHA, SİHA, KAAN, HÜRKUŞ ve ismini sayamadığımız birçok projeye imza etmemiz elbette gurur verici.

Ancak daha çok nitelikli beyinlerimizi uzay ve savunma sanayinde istihdam etmemiz ve önlerini açarak, liyakat esaslı bir anlayışla ve Kızılelma misyonu ile hareket etmemiz gerekir.

Muhtaç olduğumuz örnekler tarihimizde yer almaktadır. Sözgelimi, ünlü matematikçi ve astronom Ali Kuşçu Fatih tarafından Semerkant’tan İstanbul’a davet edilmiştir.

Bu vesile ile söz konusu programı tertip eden TYB Konya Şubesi başta olmak üzere düzenleyen Salih Sedat Ersöz’e ve konuşmacı olarak katılan Dr. Hasan Umut ile Prof. Dr. Lokman Kuzu hocalarımıza teşekkür ederiz.

Selam ve dua ile.