Okulların açılmasının ardından kırtasiyelerde ürün fiyatlarında rekor artış yaşandığı görüldü. Öğrencilerin yıl boyunca ihtiyacı olacak malzemelerin öğretmenler tarafından ilk günden itibaren öğrencilere bildirilmesinin ardından veliler hangi defter ve malzemeleri alacaklarına karar verme aşamasına geçti. Kırtasiyecilere uğrayan veliler bugün büyük bir şok ile karşı karşıya kalırken geçtiğimiz yıla göre kalem, kitap, defter ve benzer dosya gibi ürünlerin fiyatında 2 katı aşan artış olduğunu görürken, sosyal medyada duruma tepki gösterildi. Sosyal medyadan kırtasiye fiyatlarına tepki gösteren çok sayıda veli, fiyatların düşürülmesi ve denetimlerin artırılması çağrısı yaparken, özellikle çok kullanılan ürünlerde fiyat performans arasında büyük fark olduğuna dikkat çektiler.
Okulların açılmasını fırsat bilen kırtasiyecilerin de aralarındaki fiyat uçurumu velileri daha çok endişelendirdi. Burası Türkiye denilen bir laf türedi ya gerçekten de öyle söyleyenlere bazen hak vermemek mümkün görünmüyor. Aynı ürünü farklı bir kırtasiyeciden farklı ve üstelik iki katı rakamlarla karşınıza çıktığını görseniz sizde şaşkına uğrarsınız. Bu arada yumurtacılar da her yıl uyguladıkları fiyat performansını yine gösterdiler. Bütün velilere sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor desek bizim yapacağımız durumu yetkililere iletmek olacaktır. Diyeceksiniz ki “onlar görmüyor mu?” evet görüyorlar fakat her durumda olduğu gibi bunun da okullar açılmadan denetime alınması ve bir dengeye oturtulması gerekiyordu.
Yazımıza aslında çocuk cinayetlerini sayısal olarak verilendirerek başlamak ve o rakamları görünce çocuklarımızı koruma konusunda ne kadar aciz olduğumuzu ortaya koymak isterdim. Fakat günlerdir Narin cinayeti hepimizi derinden etkiledi. Okulların açıldığı gün okula gidecek olan çocuk toprağın altına, ve üstelik tabutunun üstüne bir utanç gibi okul formasını değil gelinlik konularak defnedildi.
Çocuklarımızı koruyamıyor, besleyemiyor ve Narin örneğindeki gibi hayatta tutamıyoruz. Veliler, beslenme çantası hazırlarken enflasyonun pençesinde çaresiz kalıyor. Sınıfta açlık yüzünden uyuklayan çocuklarımız var ve beslenme çantalarına, gereken gıda maddelerini koyamıyoruz.
Bütçeyi, işimize gelmeyen her alanda bahane ediyor fakat itibara, lükse, kamu harcamasına, makam otoları, cam binalara, ağırlama, törenlere harcıyoruz ya… Acaba Eğitim bakanının aklına, çocuklarımıza beslenme çantası hazırlamak neden gelmiyor onu da anlamakta güçlük çekiyorum.
Para verin demiyoruz, sadece okul çocuklarımızın beslenme çantalarını siz doldurun diyoruz. Bedava öğle yemeği verin diyoruz. Protein, vitamin, karbonhidrat ve içecek dengesiyle sağlıklı bir beslenme çantası tasarlayın ve büyüme çağındaki her çocuğumuza verin diyoruz.
Çocuklar eksik beslenince gelişimleri yarım kalıyor. Derse odaklanamıyor, uyukluyor, vitaminsiz, proteinsiz kalıyorlar. Kantinde her şey pahalı ve ailelerin harçlıkları beslenme çantasını doldurmaya yetmiyor. Eksik beslenen çocuğu zekâ gelişimi de yavaşlıyor, okul performansı düşüyor, gelişemiyor.
Yetersiz protein alma beyin gelişmesini önler, zekâ geriliği yapar. Nitekim yetersiz beslenme yüzünden ülkenin zekâ düzeyi gerilemeye başladı. Kabul edilebilir zekâ düzeyi olan 90 IQ’nun bir tık altına düştük ve 89’a indik. Nesli tükenmekte olan pandanın zekâ düzeyinin 65 olduğunu unutmasak iyi olacak…
Beslenme çantası nasıl hazırlanmalı?
Sağlıklı ve besin gruplarını kapsayan yiyecekler bir arada olmalı. Kolay taşınabilir, kokmayan, bozulmayan besinler seçilebilir. Süt ve süt ürünleri mutlaka dâhil edilmeli okul sütü geri gelmeli.
Eğer sütten rahatsızlık varsa birkaç dilim peynir konulabilir. Haşlanmış yumurta daima iyi fikirdir. Tam tahıllı kekler veya poğaçaları biraz fazla dilim ekleyerek daha iştahlı arkadaşlarıyla paylaşmasını sağlanabilir. Ara öğünlerde yiyebileceği ceviz, fındık, kuru üzüm, kuru kayısı ve incir eklenebilir.
Taze meyve, sebze konulabilir. İçecekte su tüketimi teşvik edilebilir. Ayran, kefir, kalsiyum gibi içecekleri de beslenme çantasına konulası besinlerdir ve bakanlık tüm bunları sağlayabilir.
Örnek beslenme çantası; PAZARTESİ: Peynirli bol yeşillikli sandviç, ev yapımı meyve suyu, kuru meyve, kuruyemiş,
SALI: Tam tahıllı poğaça, ayran, meyve, kuruyemiş,
ÇARŞAMBA: Ev yapımı cevizli kek, 1 bardak süt, kuru ya da taze meyve, mevsim sebzesi,
PERŞEMBE: Meyveli yoğurt, 3 adet ceviz, küçük bir tost, mevsim sebze ya da meyvesi,
CUMA: Ev yapımı peynirli krep, ayran, kuruyemiş.
Tüm anneler elbette çocuklarının ne yiyip yemeyeceğine kendileri karar verirler o çok ayrı. Ben çocukların beslenme çantasında olmasını istediklerimi paylaştım. Umarım birileri dikkate alır. Biliyorum ki bu pahalılıkta veliler ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Fakat belki birileri bu durumu düzeltmek için adım atar. Biz sebep olalım istiyoruz.