Konya Eski Sanayi Mektebi
Kadim başkent Konya'da birçok tarihi binayı görmek ve hatta onlarla iç içe yaşamak mümkündür. Bu tarihi binalardan özellikle Geç Osmanlı Dönemi ve Erken Cumhuriyet Dönemi binalarından bazıları resmi daire olarak kullanılmaktadır. Şüphesiz bu binalardan istifade edilmesi gerekir. Çünkü içinde insanın olmadığı, insanın dolaşmadığı ve insanın yaşamadığı binalar köhneleşir ve atıl bir vaziyette yıkılmaya, yok edilmeye en nihayet tozlu tarih sayfalarındaki yerini almaya doğru yol alır!
Konya'da birçok tarihi binamız olmasına rağmen Konya Sanayi Mektebi, hem yoğun kullanımda olan Mevlana Caddesi üzerinde bulunması hem de mimarisi ile dikkat çekmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde batılılaşma hareketi ile birlikte sanayi devriminin de meydana gelmesi, özellikle ordunun ihtiyaçlarını üretebilecek işgücünün yetiştirilmesini zorunlu kılmıştır. Nitekim bu düşünceler ile ülkemizde ilk Sanayi Mektebi 1869 yılında İstanbul'da kurulmuş; bir yıl sonra 1870 yılında Konya Valisi Ahmet Tevfik Paşa'nın girişimiyle, Konya'da bir Sanayihane açılmıştır. Daha sonra 1901 yılında da Konya Valisi Avlonya'lı Mehmet Ferit Paşa tarafından Anadolu'nun ilk sanayi mektebi örneği olan Konya Sanayi Mektebi kurulmuştur.1
Konya Sanayi Mektebi binası, I. Ulusal Mimarlık dönemi olarak isimlendirilen bir dönemin ilk örneklerindendir. Bu dönem, 19. yüzyılın sonlarından itibaren varlığını gösteren, 1908'de II. Meşrutiyetin ve 1923'de Cumhuriyetin ilanı ile gelişerek, 1930'larda sona eren bir dönemi kapsamaktadır.2
Konya Sanayi Mektebinin ön tarafında Şerafettin Parkı, karşı tarafında Kayalı Park bulunmaktadır. Bu parklar küçük ve yaya sirkülasyonunun fazla olmasından dolayı yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Konya'nın kalbi olan bu özel bölge; Sanayi Mektebi'nin haricinde ayrıca Mahkeme Hamamı (15. yüzyıl), Ali Efendi Muallimhanesi (15. yüzyıl), Şerafettin Camii (1636), Yapı Kredi Bankası Binası (1913), İplikçi Camii (13. yüzyıl), Ziraat Bankası Binası (1928), PTT Binası (1928 ), Hacı Hasan Camii (1907) ve Hükümet Konağı (1882/83) gibi birçok Selçuklu, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemi eserlerini barındırmaktadır.
Konya'nın gözbebeği olan bu alanı; Kültür Bakanlığı, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 18.11.1988 gün ve 332 sayılı kararı ile yapıların tümünü "Mevlana Tarihi Kentsel Sit Alanı" kapsamına almıştır.3 Dolayısıyla bu alanın tamamen korumaya alınması; etrafındaki yapılaşmanın da bu tarihi binaların mimarisine ve ölçeğine uygun olarak yapılması gerekmektedir. Hatta bu bölge gelecek nesillere de sağ salim aktarabileceğimiz bir müzeler bölgesi olmalı; halkın dinlenme, eğlenme ve öğrenme ihtiyacı için, kentsel yeşil alan düzenlemeleri yapılmalı ve en nihayet Mevlana Caddesi taşıt trafiğine kapatılarak sadece tramvay yolunun bulunduğu bir düzenlemeye kavuşturulmalıdır.
Kültür Bakanlığı, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 11.6.1977 gün ve A- 561 sayılı, 13.11.1982 gün ve A-3861 sayılı kararları ile tescil edilen Konya Sanayi Mektebi; Mekteb-i Sanayi, Hamidiye Sanayi Mektebi, Konya Sanatlar Mektebi, Sanat Okulu, Bölge Sanat Okulu, Erkek Sanat Enstitüsü, Teknik Okul, Teknik Lise, Konya Erkek Lisesi, Karatay Lisesi gibi uzun yıllar değişik isimlerle fakat eğitim amacıyla hizmet vermiştir. Bu yapı hâlihazırda Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Binası olarak kullanılmaktadır. Ancak zikredildiği gibi eğitim/öğretim amacı ile kurulmuş olan bu binanın tarihi misyonunun ve kimliğinin yeniden iadesi amacıyla bu binanın bir müze ya da geleneksel sanatlarımızın sergilendiği bir Güzel Sanatlar Fakültesi olması hem geleceğimiz olan üniversite öğrencilerimiz açısından hem de kentte yaşayan insanların ve dışarıdan gelen misafirlerin kullanımı açısından daha uygun olacaktır. Ayrıca bir medeniyet restorasyonundan söz ederken medeniyetimizin simgeleri olan tarihi binalarımızın kimliklerini de muhafaza etmemiz gerekmez mi?
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'in "Bir kültür merkezi olmasını istiyoruz. Hem konukları ağırlayabileceğiz hem de Konya kültürünü tanıtabileceğimiz bir bina, sosyal ve kültürel bir tesis olarak planlıyoruz. Belki bir hat müzesiyle birlikte kabul salonunu da muhafaza ederek, yabancı misafirlerin ağırlanacağı, ikramlarda bulunulacağı, bir devlet konuk evi mahiyetinde bir düzenlemeyi tartışıyoruz" ifadeleri de bulunduğundan ümit ederiz ki bu konu yerel yöneticilerimiz, idarecilerimiz tarafından tekrar gündeme alınır ve acilen çözüme kavuşturulur.
___________________________
1 -Arabacı, C., 1991. Milli Mücadele Dönemi Konya Öğretmenleri, s:51, Konya
2-Fırat (inci), N., 1998. Ankara'da Cumhuriyet Dönemi Mimarisinden İki Örnek, No:2188, 153 sf. Ankara.
3- Konya Koruma Kurulu Kayıtları.