75’nci Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanlığına Volkan Bozkır seçildi. 15 Eylül 2020’de göreve başlayacak Eylül 2021’e kadar devam edecek olan çok önemli bir görev. İmtihan, fırsat.

Dünyanın 5’ten büyük olduğunu gösterecek gelişmelerin yolunu açabilecek bir görev.

Son günlerde travma derecesinde yaşadığım duygu , düşünce ve gözlemlerimin karanlığında güneş gibi doğan bir gelişme.

Bir insanın ailesi için yerinden kalkıp inisiyatif alamadığı bir dönemde ülkesi ve insanlık adına değerli gelişmelere vesile olacak stratejik bir görev.

Üstelik doğru bir adamla doğru bir yerde belki de en doğru bir zamanda dünyanın ve insanlığın en çok ihtiyaç duyacağı bir zamanda sorumluluk gerektiren görev.

Şöyle ki;

Köyde muhtar, belde, ilçe, ilde belediye başkanı seçerken göstermiş olduğumuz özensizliği bir düşünün.

Particiliğe, aileciliğe, hemşericiliğe, aşiretçiliğe, menfaat gruplarına, kin ve nefrete göre seçimlerimizle oluşturduğumuz yönetimleri bir gözden geçirelim.

Liyakatsiz insan seçimlerimizle harcamış olduğumuz memleketlerimizin haline bir göz atalım.

Üç beş menfaat grubunun memleketi körelten dayanışmalarına bir bakın.

Siyasetin insan ve memleket imkânlarını çarçur eden mekanizmalarını biraz dikkatle hepimiz görebiliriz.

Toplumun, günlük derdinden yönetenleri takip edecek kadar mecalinin kalmamasını hepimiz fark edebiliriz. Yeter ki biraz dikkatli bakalım.

Kuma başımızı gömmüş bir toplum, akvaryumdaki balık gibi bir topluluğun ötesine geçmekte zorlanıyoruz.

Öyle ki tavuk çiftliklerindeki tavuklar misali önümüzden geçen yem taşıyıcısından yem yerken, arkamızdan birileri için yumurta üreten tavuk gibiyiz.

Bir de buna sevgi ve nefretlerimizle karıştırdığımız davranış biçimlerimizle akılın ötesinde kararlarımızla düşmanlaştırdığımız ya da dostlaştırdığımız ilişkiler… Hak ve adaletten uzak beklentilerimiz. Yeter ki o anki isteklerimiz karşılansın da gerisi ne olursa olsun tavrımız.

İşte büyük bir çoğunluğu, mahallesindeki, şehrindeki, ülkesindeki ve dünyadaki gelişmelere kayıtsız yaşamların olduğu biz zamanda içimizden birisinin dünyanın en etkili görevine gelmesini çok anlamlı buluyorum.

Dünyada da durum farklı değil. Birbirine düşürülmüş toplumlar, devletler birbirini yerken çok az bir grup lehine en değerli varlıklarını ipotek ediyorlar. Yüzlerce yıldır ettikleri gibi. Kölelikleri değişik adlara dönüşse de başkalarının varlığı için çalışmaktan kurtulamamış dünya insanlığı…

İşte böyle bir ortamda BM. 75’nci Genel Kurul Başkanlığına seçilmiş bir Türk vatandaşı olmak çok önemli.

Her şey şimdiki Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve Volkan Bozkır’ın 2014 Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda otururken konuşmaları esnasında; Tayyip Bey’in bu Genel Kurul Başkanı ne yapar? Sorusu ile başladı.

Arkasından biz neden buranın başkanı olmuyoruz? Sorusu ile hareke geçildi. Ve arkasında adaylık başvurusu, kulisler, girişimler ve buraya geldik.

178 ülkenin desteği ile Volkan Bozkır BM Genel Kurul Başkanlığına güçlü bir şekilde seçildi.

Bugünlere kolay gelinmedi.
Dünyanın dört bir yanındaki olaylara duyarlılığımız; her depremde, yangında, afette yardım elimiz, Afrika’nın susuzluğunda açılan kuyular, açlıkta devlet ve sivil toplum örgütleri ile insanların yanı başındaki duruşumuz, insanlık dramı göçlere karşı gösterdiğimiz güçlü fedakarlık ve dayanışma, pandemi süresince dünyanın dört bir tarafına ulaşan yardımlarımız hepsi birike birike bu başkanlığın gelişini hazırladı.

Dünyası kendi kafasının içi kadar dar insanların muhalefetine rağmen, orda bura ne işimiz var diyerek devletin ayağına çelme takan zihniyete rağmen dünya ve insanlığa duyarlılığı her geçen gün artan ülkemizin böyle bir göreve gelmesi insanlık adına ihtiyaç oldu.

İnsanlığı sömürme düzeninin küresel adımlar attığı, küresel iletişimler ve davranışlar geliştirdiği dönemlerde ülkesine kendi topraklarında hapis olmayı reva gören dar zihni kalıplara rağmen bu görevin alınması çok ama çok önemli.

Elbette bu görev bir ödül değil, insanlık ve dünya adına derin bir vicdanla hassas bir hak ve adalet terazisi ile icra edilmesi gereken bir sorumluluk. İnsanlık Ankara’dan çok önemli adımlar bekliyor.

Bu sorumluluk bir başlangıç... Güvenlik konseyi, adalet divanı gibi küresel denge kurumlarının reformları ve yeni düzenlemeler için değerli bir fırsat.

Artık dünyanın her yerindeki stratejik görevlerin ve sorumlulukların başkahramanlarından birisi ülkemize, daha güçlü görevler için bir kapı…

Küresel, açlık, sömürü, kaynak kullanımı, çevre gibi konularda çok daha önemli görevleri ele alma fırsatı.

Bundan sonra mahallesinde muhtar, ilçesinde ve ilinde başkan, ülkesinde vekil seçerken, sivil tolum örgütüne yönetici seçerken; mahallemi, ilçemi, ilimi, örgütümü ülkem ve dünya çapında temsil edebilir mi edemez mi diye düşünme zamanı geldi ve geçiyor.

Bu göreve Volkan Bozkır seçilirken öz geçmişinde sayılamayacak kadar çok birikim var. Hukukçu, siyasetçi, diplomat, yazar düşünür, her alanda dolu dolu geçen 48 yıllık iş yaşamı.

İnşallah ülkemin muhtarından vekiline, adam seçerken güçlü sonuçlar doğuracak insanları seçebilmemiz için bu olay hepimizin bilincini uyandırır. Bizlere cesaret ve ufuk verir.

Her yerde her şekilde görev alabilecek insanları göreve getiririz.

Birleşmiş Milletlerde ve küresel yaşamda görev almış bir ülkenin; muhtarı, belediye başkanı, vekili, sivil toplum örgütü yöneticisini, oda başkanlarını düşünerek seçimler yaparız.