Ankara Konyalılar Derneği (ANKONDER) Başkanı Mehmet Erkoç, derneğin çalışmalarından gurbet sorunlarına kadar pek çok konuya açıklık getirdi. Erkoç’un söyleşisinin ikinci bölümü:

ANKONDER’in Ankara’daki Konyalıları birleştirmek, bir araya getirmek ve Konyalılık bilincini yaşatmaya yönelik faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Derneğimizi kurduktan sonra önce bünyemizdeki derneklerin yönetim kurulları ve üyeleri ile toplantılar yaptık ve kuruluş amaçlarımız hakkında bilgilendirmelerde bulunduk. Bu toplantılar sonucu kısa, orta ve uzun vadeli programlarımızın yol hartasını belirledik. Konyalılar olarak büyük iletişim ve koordinasyon eksikliğimiz olduğuna yani birbirimizden haberdar olmadığımızı tespit ettik.  Bu eksikliği gidermek için diğer illerimizdeki dernek temsilcilerimizle de iletişime geçme ve birbirimizin faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olunması yönünde gerekli adımları attık. Özellikle hemşerilerimizin yoğun olarak yaşadıkları Ankara, Konya, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Bursa, Denizli, Alanya, Kuşadası gibi dernek temsilcilerimizle irtibat kurup istişarelere başladık.

Yönetim yapısından komisyonlarına kadar taslak çalışmalar yapılarak, tipik bir hemşeri derneğinden ziyade durumdan vazife çıkaran, devletin kurum ve kuruluşları ile vatandaşlar arasında köprü vazifesi gören aktif ve sorumluluk alan bir sivil toplum kuruluşu olarak her Konya derneğimizin temsil edildiği bir yönetim yapılanması oluşturup görevlendirmelerimizi yaptık. Bünyemizdeki derneklerin mevcut durumlarının düzeltilmesi için özdenetim uyguladık.

Derneklerimizin aktif olarak faaliyetlerine devam edebilmeleri için bir mekân sahibi olmalarına öncelik verdik. Başlangıçta sadece üç derneğimizin mekânı varken şu an biri mülkiyetini satın alarak; yedi derneğimiz daha kendi mekânlarına kavuştu.

Diğer illerdeki derneklerimiz ile birlikte Konya Tanıtım Günleri organizasyonu yapmayı planladık ve tam olarak arzu ettiğimiz gibi olmasa da halâ ikramı en bol olan tanıtım günleri olarak konuşulan ilk tanıtım günlerimizi yaptık. Ankara-Konya yolu üzerinde levhasını diktiğimiz tüm ilçelerimizin ve derneklerimizin levhalarının olduğu Konyalılar Dayanışma Derneği Hatıra Ormanımızı tesis ettik. Gruplar halinde hemşeri buluşmaları organize ederek bir araya geldiğimiz hemşerilerimizle kaynaşma ve birlikte çalışmalar yapılmasına vesile olduk.

Diğer illerimizdeki derneklerimizle ortak neler yapabiliriz düşüncesi ile irtibatımızı sıklaştırdık ve mümkün olduğunca birbirimizin etkinliklerine katılım sağlayarak geleneksel faaliyetlerin önünü açtık. Bu bağlamda İstanbul’da Konyalı Sanayici ve İş adamlarımızın KONSİAD olarak organize ettiği KONEXPO Fuarlarına, İzmir ve Antalya Konya Tanıtım Günlerine katılım sağladık. Mümkün oldukça İhtisas Fuarları da dâhil ilimizin tanıtımına da katkı sağlayacak her türlü organizasyonda yer almaya gayret gösterdik.

Öncelikle kendi çocuklarımızın, gençlerimizin ve eşlerimizin birlikte aile ortamında bir şeyler yapmasına imkân sağlamak amacıyla diğer kurum ve kuruluşlarımızın projelerinde gönüllü olarak yer almalarına önem verdik ve dernek faaliyetlerinde aktif olmalarına zemin hazırladık. Böylelikle çocuklarımızın eşlerimizin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın ve Türk Kızılay’ımızın projelerinde gönüllü katılımcı olarak yer aldık.

Gençlerimizin ve hanımlarımızın kişisel gelişimlerini desteklemek amacıyla birlikte hareket ettiğimiz profesyonel kurumlarla işbirliği içinde derneğimizde seminer ve kurslar düzenledik, katılımcılarımızın sertifika sahibi olmalarını sağladık. Üniversitelerimizde okuyan öğrencilerimizle kurduğumuz GENÇ ANKONDER Derneğimiz ile birlikte Belediyelerimizin ve diğer kurumların sportif faaliyetlerine katılım sağladık hem öğrencilerimizin kurum ve kuruluşlarımızı tanımalarına fırsat verdik hem de öğrencilerimizin başarıları ile gururlandık bu da bizlerle öğrenci kardeşlerimizin bir aile ortamına vesile oldu. Derneğimiz, Genç Ankonder’imiz ve Türk Kızılay’ımız ile işbirliği protokolü imzalayarak Kızılay’ın projelerine destek vermenin yanında derneğimizce pilot olarak belirlediğimiz bir ilçe hastanesinde kütüphane odası açılması ve ihtiyaç sahibi okulların kütüphanelerine iletilmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü ve Ankara İl Halk Kütüphanemizin destekleri ile toplanan 5 bin civarı nitelikli kitabın yanısıra giysi ve oyuncak teslimi yaptık. Geleneksel hale gelmesini arzu ettiğimiz Ana Okulları arası Şenlik düzenleyerek kitap ve oyuncak hediyeleri dağıttık.

Türk Kızılay’ımız ile birlikte bin 500’e yakın Türkmen ve Suriyeli çocuğumuza piknik organizasyonu yaptık. Hemşerilerimizin yoğun olarak yaşadıkları yerel yönetimlerimizle birlikte organizasyonlar yapmaya ve karşılıklı ilişkilerin artırılmasına çalıştık. Belediyelerimizle geleneksel iftar programlarının yanında, düzenledikleri etkinliklere katılım sağlamaya çalıştık. Böylelikle hemşerilerimizin yoğun bir sosyal hayat yaşamalarına öncülük ettik. Faaliyetlerimize dair övgüleri de birlikte hareket ettiğimiz belediyelerden alıyoruz.

Mümkün olduğunca kurum ve kuruluşlarımızda görev alan hemşerilerimizi ziyaret ederek hemşericilik ilişkilerinin artırılmasına çalıştık. Özel günler ve haftalarda özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin mümkün olduğunca bir etkinlik yapmasına öncülük ettik. Mevlânâ felsefesine uygun bir şekilde herkese kucak açtık.

Sorumluluk sahibi ve inisiyatif alan bir dernek olarak özellikle hemşerilerimize, vatanımıza ve milletimize faydalı olabilecek her türlü çalışmada elimizden geldiğince katkı ve katılım sağlamaya çalıştık. Tipik bir sivil toplum kuruluşu olmadığımızı, kendi hemşerilerimize ve kendi politikacı ve yerel yöneticilerimize belki iyi anlatamadık belki de onlar anlamak istemedi. Ama Ankara’daki üst düzey, ulusal ve uluslararası yapılanmalarını tamamlamış 10’a yakın Sivil Toplum Kuruluşuna davet edilmemiz kurucular kurulunda veya komisyonlarında yer almamız önemli bir göstergedir diye düşünüyorum. Konyalılık bilincine katkı sağlamak bakımından üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Ancak bizim yine de olmamız gereken yerde olmadığımızı düşünüyorum. Çünkü biz bir araya gelme kültürümüzde ve birlikte hareket etme kültürümüzde eksiklik olduğunu gözlemliyorum.

ANKONDER’in kaç üyesi var? Üyelerin tamamı Konyalı mıdır?

Ankara’da yaklaşık 100 bine yakın Konyalı hemşerimiz var ve biz bunların hepsini doğal üyemiz olarak görüyoruz. Ancak sivil toplum kuruluşlarına kayıtlı kişiler bakımından pek iyi durumda değiliz.  Derneklerimize üye olan hemşerilerimiz bakımından Ankara’da ancak 11. sırada yer alabiliyoruz ve maalesef kabul etmek zorundayız ki birlikte hareket etme kültürümüz olmadığı için lobicilik faaliyetlerinde olmamız gereken yerde değiliz. İlk önce hemşeriler olarak biz birbirimizi rakip görüyor ve birbirimizin bir adım daha ileriye gitmesini kabullenemiyoruz. Ankara da faal, gayri faal 18 Konya menşeli dernek var bunların 15 tanesi bizim derneğimizin kurucular kurulunda yer alıyor. Biz kuruluş aşamasında da hemşerilerimizin öncelikle kendi yerel derneklerine üye olmalarını daha sonra faaliyetler kapsamında ihtiyaç duyuldukça derneğe üye yapma politikasını kabul ettik ve öyle davranıyoruz. Biz biraz daha derleyici toplayıcı üst oluşum olarak faaliyet gösteriyoruz. Derneğimizde üç tür üyelik sistemi uyguluyoruz. Bunları da anlatayım;

Onursal üye; Derneğin ilk kuruluşundan bu yana dernekte yer almış, çeşitli hizmetlerde bulunmuş hemşerilerimizden kuruluş aşamasında güncellenen eski üyelerimizin tamamını ve derneğe faydalı hizmetlerde bulunanların yer aldığı üyelik grubudur. Aidat ödeme yükümlülükleri yok ve Genel Kurullarda oy kullanamıyorlar.

Normal Üye: Derneğe Kurucular kurulundan sonra üye yapılan ve çeşitli komisyonlarda görev verilmiş kimseler olup, aidat verme sorumlulukları ve genel kurullarda oy kullanma hakları olmasına rağmen, sorumluluklarını yerine getirmeyen ve faaliyetlere katılmayan üye grubumuzdur. Maalesef derneklerimizde çoğunluğun durumu böyledir.

Aktif (İcra Kurulu) Üye: Yönetim ve Denetim Kurullarımıza seçtiğimiz, çoğunlukla dernek faaliyetlerinin bu arkadaşların sırtlarına kalan, ellerinden geldiğince her türlü sorumluluklarını yerine getirmeye çalışan üyelerimizdir.

Derneğe üye yaptığımız arkadaşlarımız bir şekilde Konya ile bağlantısı olan arkadaşlardır. Şehrimiz üniversitelerinde okumuşlar, Ebeveynleri Konya da görev yapmış Konya’da kalan veya ayrılanlar, aile bağları Konyalı olmakla beraber yurdumuzun farklı farklı bölgelerinde doğmuş olanlar gibi; bir şekilde Konya ilişkilendirilmiş ve Konya’yı seven dost ve arkadaşlarımızdan müteşekkil çok güzel, özel ve güçlü bir ANKONDER Ailesi var Ankara’da.

Dernek olarak Konyalı hemşerilerinize yönelik ne tür sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunuyorsunuz?

Biz öncelikle tipik bir hemşeri derneği olmayacağız diye yola çıktık ve her arkadaşımızın her an nöbeti devralacakmış gibi hazırlıklı olmasını ve kendi dönemi ile ilgili muhakkak farkındalık yaratacak bir projesi sahibi olmasını hedefledik. Öncelikle iletişim ve koordinasyon eksikliğimizi gidermeye, bir araya gelme kültürünü oluşturmaya çalıştık. Bunun için öncelikle hemşeri buluşmaları adı altında, gruplar halinde kahvaltı ve yemek buluşmaları tertipledik. Farklı kurumlarda, farklı mesleklerdeki hemşerilerimizi bir araya getirmeye, iletişim halinde olmalarını sağlamaya çalıştık. Her derneğimizin muhakkak gelenekselleşmiş bir etkinliğinin olmasını ve muhakkak kendi yörelerine yönelik bir proje üretmelerini hedefledik. Bu kapsamda yerel belediyelerimizle irtibata geçerek Ankara da kendilerinin bir temsilcisi olarak kurum ve kuruluşlarda takip edilmesi gereken işlemlerinde yardımcı olmaya çalıştık. Bazı ilçe protokolü ile toplantılar yapıp neler yapılabileceği konusunda istişarelerde bulunduk. İlçe ve belde derneklerimizin yerel etkinliklere katkı ve katılım sağlaması hususunda fikir birliğine vardık ve mümkün olduğunca yerel yönetimlerin faaliyetlerine katılım sağlamaya çalıştık. Bazı derneklerimiz belediyelerimizle ve kalkınma ajansları da dâhil destek alabilecekleri kurum ve kuruluşlar ile ortak projelerde yer aldılar.

Derneğimizde Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği ve sadece bayanlarımızın yer aldığı Tasavvuf Müziği koro çalışmaları ve hobi geliştirme günleri organize ederek hemşerilerimizin yanında birlikte çalışmalar yapabileceğimiz dost ve arkadaşlar edindik. Rehabilitasyon Merkezi, Huzur evi, Yaşlı Bakım Evleri gibi yerlerde konserler ve ziyaret programları organize ederek birlikte projeler yapmanın yanında sosyal etkinliklerimizi de birlikte yaparak ortak çalışma kültürünü aşılamaya çalıştık.

Konya’dan Mehir Vakfımız, Keçiören Belediyemiz ile 42 ihtiyaç sahibi kardeşimizin toplu nikâh törenini ve ihtiyaçlarının giderilmesini sağladık. Derneğimizde Kişisel Gelişim ve Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarına yönelik kurslar tertip ettik.  Daha sonra Çankaya Halk Eğitim Merkezi, Altındağ Halk Eğitim Merkezi ve Belediyelerimizle ortak hareket ederek meslek edinmeye yönelik kurs çeşitliliğini artırdık. Bu sayede sertifika sahibi olan kursiyerlerimizin özellikle Hamam önü Sanat Sokağında ve Ulucanlar Kültür ve Kongre Merkezinde Atölye sahibi olmalarını sağladık. Kursiyerlerimizin eserlerinin sergilendiği sergi ve fuarlara katılım sağladık. Beraber etkinlikler yaptığımız diğer sivil toplum temsilcilerimiz ile dost ve arkadaşlarımızla Konya Gezi organizasyonları yaparak şehrimizin değerlerinin tanıtımına yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz. Şeb-i Arus törenlerine dost ve arkadaşımızın katılımını sağlayıp Konya’yı tanımalarına iman oluşturduk. Bünyemizdeki tüm derneklerimizin üyelerini bir araya getirmeye yönelik bir birliktelik organizasyonu yapmalarına öncülük ettik. Aşure günleri, Arabaşı günleri, Herze günleri ve yöresel etli pilav günleri gibi birlikteliklerle hemşericilik bilincimizin artırılmasına gayret gösterdik. Hemşeri derneklerimizin en önemli görevlerinden olan, üzüntümüzü ve sevincimizi hep birlikte paylaşma kültürünü aşılamaya çalıştık.

DEVAM EDECEK

MUSTAFA GÜDEN

Editör: TE Bilişim