Bir yıldır dünyada, yaklaşık 10 aydır da ülkemizde tüm insanlığı adeta esir alan korona virüs ile ilgili aşı çalışmalarında sona gelindi, hatta bazı ülkelerde uygulamaya bile başlandı.

Türkiye’de aşının tüm kesimlere geniş çapta uygulamasının 25 Aralık’ta başlanacağı açıklandı.

Türkiye, Çin aşısı diye bilinen Sinovac aşısı ve başında Uğur Şahin’in bulunduğu Biontech / Pfizer aşısı ile anlaşmalar yaptı.

Çin aşısı ile 50 milyon doz, Bontech / Pfizer aşısı ile de 25 milyon doz olmak üzere toplam 75 milyon doz anlaşma yapılmış durumda.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus aşısı için de Putin’le görüştüklerini belirtti.

Şimdi bu aşılarla ilgili bazı bilgiler vermeye çalışalım.

SİNOVAC AŞISI: Menşei Çin… Grip aşısı ve diğer tüm aşıların geleneksel olarak üretildiği yöntem ile üretildi. Bu yönteme İnaktif aşı deniyor.  

İnaktif aşılarda enfeksiyona sebep olan virüsler, zayıflatılarak ya da etkisizleştirilerek vücuda enjekte ediliyor, böylelikle vücut, kendisine zarar veremeyecek hale gelen virüse karşı bağışıklık kazanmayı öğreniyor.

2  ile 8 derece arasında saklanması gereken aşı 14 gün ara ile 2 doz yapılıyor. Yapılan test ve gönüllü aşı uygulamalarında önemli bir yan etkisi görülmedi. Şu ana kadar bu aşının etkisinin ve koruyuculuğunun ne kadar olduğu ile ilgili Çin firmasından bir bilgi verilmedi.

Sinovac aşısı ülkemizde olduğu gibi Endonezya’da da gönüllülere uygulandı. Çin'in geliştirdiği korona virüs aşısı Sinovac'ı üreten Endonezyalı Bio Farma isimli şirket, aşının ilk sonuçlarının geldiğini duyurdu. Yapılan açıklamada Türkiye'de de kullanılacak olan Sinovac aşısının etkisinin yüzde 97 olduğu belirtildi.

Türkiye’de gönüllülere uygulanan bu aşının sonuçlarının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.

Ayrıca Çin’den de aşı sonuçları ile ilgili açıklama yapılması bekleniyor.

Bu aşının en büyük avantajı denenmiş ve güvenli olarak bilinen bir teknik olması ve bağışıklık sistemi zayıf insanlarda bile kullanılabiliyor olmasıdır.

BİONTECH / PFİZER AŞISI: Menşei biri Almanya, diğeri ABD olan iki firma ortaklığı ile üretildi. Başında Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci bulunuyor. 

mRNA aşısı türündedir. mRNA aşılarda virüsün tamamı yerine, genetik bilgisini taşıyan RNA zincirinden bir kısım vücuda enjekte ediliyor.

Aşı, kişinin koluna enjekte edildiğinde kas hücreleri, virüsü imal etmeye başlıyor. Eksi 70 derecede saklanması gereken aşı, 28 gün ara ile 2 doz yapılıyor.

Biontech firmasından yapılan açıklamada aşının önemli bir yan etkisinin olmadığı ve % 95 oranında bir bağışıklık kazandırdığı belirtildi.

Türkiye’nin anlaşmış olduğu inaktif aşı olan Sinovac aşısı ile mRNA aşısı olan Biontech / Pfizer aşı arasındaki fark şöyle açıklanıyor:

“İnaktif aşıların temeli, virüsün bütün bedeninin inaktif hale getirilip canlıya verilmesi ve ona karşı vücutta antikor ürettirilmesine dayanıyor. mRNA aşısı ise moleküler biyoloji teknikleriyle üretiliyor ve mRNA da zaten insanlarda bulunan, protein sentezleme ile görevli bir genetik şifre...

mRNA aşısı biyoteknolojik metot ile üretiliyor, inaktif aşıda ise aktif olmayan veya ölü olan bir virüsün kendisi aşı haline getiriliyor.”

mRNA aşısının yeni bir teknoloji olmasına karşı, inaktif aşı; bilinen, geleneksel olarak üretilen bir teknik olduğu için daha güvenli bulunuyor.

Zira inaktif aşının sonuçları biliniyor ama mRNA aşısının nasıl bir sonuç vereceği henüz bilinmiyor. 

Biontech / Pfizer aşısına önce İngiltere sonra da ABD onay verdi. İngiltere’de kullanılmaya başlandı.

SPUTNİK AŞISI: Menşei Rusya… Viral Vektör türünde üretilen bir aşıdır. Bu aşı türünde gen teknolojisi kullanılarak, virüsün taşıdığı genetik materyalin bir kısmı, başka bir virüs içine yerleştiriliyor ve vücuda enjekte ediliyor.

Viral vektör aşıları ağırlıklı olarak virüslerin zayıflatılarak hastalığa yol açma kabiliyeti ortadan kaldırılarak bağışıklık kazanılmasını sağlıyor. Vücuda giren virüs hastalığa neden olmasa da bağışıklık sistemini tetikleyerek antikor üretilmesini sağlıyor.

Bu teknik çiçek aşısında kullanıldı ve etkinliği yüksek aşılardan biri olma özelliğini sürdürüyor.

Viral vektör aşılarının en büyük avantajı vücuda çok spesifik antijenler enjekte edilebildiği için vücudun verdiği tepkide hedefe çok yakın oluyor ve çoğu zaman tek doz aşı uzun süreli bağışıklık için yeterli olabiliyor.

Bu aşıların dezavantajı ise hâlihazırdaki bağışıklık sisteminin bu vektörleri tanıyabilmesi… Yani vücudun antijene değil de doğrudan vektöre tepki vermesiyle sonuçlanabiliyor. Bu da aşının etkinliğini düşürebiliyor.

4 derecede saklanması gereken Sputnik aşısı 21 gün ara ile 2 doz yapılıyor.

Yapılan açıklamada bu aşının % 92 bağışıklık kazandırdığı belirtildi. Bu aşı Rusya’da kullanılmaya başlandı.

Bu aşılar dışında menşei ABD olan Moderna ile menşei İngiltere ve İsveç olan Oxford / Astra Zeneca Aşılarının üretildiği de bilinmektedir.

Moderna aşısı mRNA aşısıdır. Oxford / Astra Zeneca aşısı ise Viral Vektör aşısıdır. Her ikisi de 28 gün arayla 2 doz olarak uygulanmaktadır. Şu anda Türkiye’nin bu aşılarla anlaşması söz konusu değildir.

Çin aşısı olarak bilinen Sinovac aşısı 11 Aralık’ta 10 milyon doz olarak Türkiye’ye gelecek. Yapılacak olan kontrollerden ve onaydan sonra 25 Aralık’ta uygulanmaya başlanacak.

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ilk aşının kendisine uygulanacağını daha sonra vatandaşlara uygulanacağını açıkladı.

İkinci parti aşı yine 10 milyon doz olarak 20 Aralık’ta gelecek ve yapılacak kontrollerden sonra 5 Ocak’ta uygulanmaya başlanacak.

Diğer partilerde Mart ayına kadar gelmiş olacak.

Biontech / Pfizer aşısının ise ilk olarak Ocak ayı içinde 1 milyon doz olarak gelmesi bekleniyor. Daha sonraki aylarda da devamı gelecek.

Bakanlık olarak belirlenen şartları taşıyan 4 grupta bulunan kişilere aşı ücretsiz uygulanacak. Bu kişilerin dışındakiler yine Bakanlık tarafından belirlenecek ücret karşılığı eczanelerden alabilecekler.

Yerli aşı çalışmaları da devam ediyor.

Kayseri Erciyes Üniversitesi'nde geliştirilen korona virüs aşısında Faz 1 çalışmalarında sona gelindi. Faz 2 çalışmalarına 15 Aralık’ta başlanacak.

Faz 1 kapsamındaki ilk doz uygulaması 44 gönüllüye Kasım ayı başında yapıldı. Önemli bir yan etkiye rastlanmayan ilk doz uygulamasından sonra ikinci doz uygulama 26 Kasım'dan bu yana gönüllülere yapılıyor.

14 Aralık itibarıyla yerli aşıda Faz 1 çalışması tamamlanacak ve 15 Aralık'tan sonra da Faz 2 çalışmalarına geçilecek. Faz 2 de 200 gönüllünün aşılanması planlanıyor.

Yerli aşının tam olarak uygulanmasına Nisan ayında başlanabileceği tahmin ediliyor.

Korona virüsle ilgili geliştirilen aşıların özellikleri bu şekilde…

Temennimiz ve beklentimiz en iyi, en güvenilir ve en etkili aşının bir an önce yaygın bir şekilde uygulanarak korona virüs illetinden kurtulmamız…

Zira, virüs mutasyona uğrayarak ölümcül etkisini ortadan kaldırmadığına göre bu illetten kurtulmamızın aşıdan başka bir yolu görünmüyor.

Allah yardımcımız olsun ve bu belâdan bizi, Ümmet-i Muhammedi ve tüm insanlığı bir an önce kurtarsın. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.