Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde saat 04.17’de meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 11 kenti vuran depremin üzerinden tam bir yıl geçti. 6 Şubat depremi nedeniyle 53 bin 537 kişi ölmüş, 107 bin 213 kişi de yaralanmıştı. Binlerce kayıp yaşanan depremin yası hâlâ devam ediyor. Bu depremde annesini, babasını, evladını, kardeşini kaybeden çok sayıda insan 6 Şubat’ın yıldönümü büyük bir hüzünle karşılıyor. Konya da Hatay şehrine yardım etmek üzere görevlendirilmiş ve depremzede kardeşleri için adeta seferber olmuştu. Konuyla ilgili düşüncelerini dile getiren ve geçen sene depremzedeler için yardım TIR’larında gönüllü çalışan Sera Eylül Çinte ve Beşir Gülmez ise 6 Şubat’ın kendilerinde derin bir hüzün bıraktığının altını çizdi. Ayrıca Çinte ve Gülmez, depremde hayatını kaybedenlerin mekanı cennet olsun diyerek yakınlarına sabırlar diledi.

4-1 (2)

DEPREMDEN ETKİLENEN VATANDAŞLAR İÇİN SEFERBER OLMUŞLARDI

AFAD gönüllüsü olan Sera Eylül Çinte, 6 Şubat depreminin yaşandığı geçen sene il dışında olduğundan dolayı depremzedeler için Kızılay ile çalıştığını anlattı. Bir fabrika sahibinin gönüllü olarak kendilerine deposunu açtığını ve depremden etkilenen vatandaşlara bu depoda yardım topladıklarını söyleyen Çinte, “Belçika’dan TIR’lar geldi, çok sayıda insan kendi bütçesine göre, tuvalet kağıdında tutun ayakkabıya kadar yardımda bulundular. Bunun yanında pahalı ayakkabı ve kıyafet getiren markalar da oldu. Bütün bu yardımları toplarken tamamen gönüllü olarak çalıştık. Orada herkes bir işin ucundan tutup gecelere kadar çaba sarf etti. 6 Şubat depreminde olanlara çok üzülmüştük ve biz de onlar için neler yapabiliriz, nasıl umut olabiliriz diyerek yardım toplamıştık. Yardım topladığımız depoya gitmek için her sabah erkenden kalkar gecelere kadar çalışırdık. Ama bütün bu işleri yaparken hiç yorgun hissetmiyorduk. Çünkü bir insana bile yardım etmek bizim için ayrı bir mutluluktu. Ben depremzedelere yardımcı olurken onlara acıyarak değil de daha çok merhametle baktım. O zamanlar bizim yanımıza annesini, babasını, evladını kaybetmiş insanlar geliyordu. Onları biraz olsun güldürmek harika bir şeydi” diye konuştu.

4-4-107

KONYA OLASI YIKICI BİR DEPREME HAZIRLIKLI DEĞİL

Konya’nın olası büyük bir depreme hazırlıklı olmadığını ileri süren Çinte, herkesin bu şehri İç Anadolu Bölgesinde en güvenli ve depreme karşı risksiz olarak gördüğünden yakındı. Çinte, “Bu rahatlıkla yeterince sağlam bina yapılmıyor. Vatandaşlar da hazırlıklı değil. Deprem ülkesiyiz ama kimse umursamıyor ve buna göre davranmıyor. Kahramanmaraş merkezli ‘asrın felaketi’ gibi bir şey Konya’da yaşansa çoğu yerin geri dönüşü olmayan hasarlar alacağına kesin gözüyle bakıyorum. Şehirde çok fazla yıkık dökük bina var. Hatta bana göre Karatay bölgesindeki evler diğer yerlere kıyasla daha riskli. Dolayısıyla çok geç olmadan bütün bunlar için bir an önce harekete geçilmeli” şeklinde konuştu.

Her yerde Çatalhöyük’ü anlatacak! Her yerde Çatalhöyük’ü anlatacak!

4-3-109

6 ŞUBAT BANA İHMAL VE VAHŞETİ ÇAĞRIŞTIRIYOR!

Beşir Gülmez ise, 6 Şubat’ın kendisine büyük bir ihmal ve vahşeti çağrıştırdığını ifade ederek, “Sonuçta depremde veya o bölgelerde yapılan yağmalarda hayatını kaybedenler oldu. Biz depremzedeler için yardım toplarken kötü şeyler aklımıza gelmiyordu. Ama sonrasında her şey gözünüze batmaya başlıyor. Maalesef çok sayıda yardıma muhtaç insana yardım edilemedi. Onları düşününce insan ister istemez üzülüyor” dedi.

4-5-109

DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZİN BİR TEBESSÜMÜ BİLE YETTİ

Depremzedeler için yardım toplarken bazen gülen bir çocuk veya teşekkür eden teyzenin çok güzel bir his uyandırdığından bahseden Gülmez, normalde inşaatta çalışan bir insan olarak işten eve gidince yorgunluktan bayıldığını ama depremden etkilenen masum insanlara yardım eli uzatmak için çalıştığında hiçbir yorgunluk çekmediğini kaydetti. Gülmez, “Bu tarif edilemez bir duyguydu. Bunun yanında depremden zarar almadan çıkan birçok insan bizim yanımızda yardım toplamak için çalışmıştı. Bu da beni çok etkilemişti” ifadesini kullandı.

4-6-101

BİR ŞEYLER YAPILMAZSA DAHA ÇOK KAYIP YAŞAYACAĞIZ!

Konya’nın, mental ve bina konusunda depreme kesinlikle hazırlıklı olmadığını vurgulayan Gülmez, sözlerine son olarak şunları ekledi: “İnşaatta çalışan bir insan olarak 10 katlı binayı ayakta tutması gereken kolonun içine incecik demirler atıldığını gördüm. Buna kimse ses çıkarmıyordu. Zümrüt Apartmanı da en kötü örneklerden birisi. İnsanlar bina konusunda o kadar duyarsız ki kolonu kesip yıkıma sebep olabiliyorlar. Bütün bunların önüne geçilmezse daha çok kayıp yaşayacağız.”

TUBA KAYA                                 

Editör: Birkan Bakay