Müslümanlar için kutsal bir bayram olan Kurban Bayramı, sevincin, paylaşmanın ve dayanışmanın en yoğun yaşandığı zamanlardan biridir. İnançlıların manevi duygularını zirveye taşırken, aynı zamanda toplumsal birlikteliği ve dayanışmayı da pekiştiren Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Maddi imkânları elveren Müslümanlar için Allah'a yaklaşmanın bir yolu olarak nitelendirilen Kurban Bayramı daha az imkâna sahip olanlara sevinçlerini paylaşma fırsatı veriyor. Bu dönemde binlerce Müslüman, dünyanın dört bir yanında bayramı coşkuyla karşılarken, ibadetlerini yerine getiriyor ve aynı zamanda sosyal sorumluluklarını da unutmuyor.
İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ET ULAŞTIRMAK İÇİN DERTLENMEK ÖNEMLİ
Din Hizmetleri Müşaviri İhsan Açık, öncelikle herkesin kurban ibadetini yerine getiren Müslümanlara saygı duyması gerektiğinin altını çizerek kurban ibadetinin Allah’a yakınlaşmak için bir fırsat olduğunu da vurguladı. Özellikle ayet ve hadislerde belirtildiği gibi kurban edilen hayvanın ne eti ne de kanının değil, niyetin Allah’a ulaştığını belirten İhsan Açık, “Bu noktada ilk önce doğru kurban seçiminiz, dini bir vecibe olarak bu işin sonuna kadar devam etmeniz ve gerçek anlamda et yemek değil de ihtiyaç sahiplerine eti ulaştırabilme derdinizin olması gerekiyor. Bu bütün olduğu zaman kurban ibadeti yerine getirilmiş sayılıyor” şeklinde konuştu.
ASIL OLAN NİYET
Allah’ın, kulluğu güçlendirmek amacıyla verdiği emirlerde Müslümanların hem Allah’a yaklaştığını hem de diğer insanlara daha merhametli ve yakın davrandıklarını dile getiren Açık, bu bağlamda kesilen kurban ne kadar çok dağıtılırsa o kadar çok sevap alınacağını anlattı. Açık, “Hatta Peygamber Efendimiz fiilen bunların örneği oluyor. Kestiğiniz eti ihtiyaç sahiplerine ne kadar verdiniz diye dertlenmeniz gerekiyor. İnsanlar 365 gün kurban kesebilirler. Et yiyebilirler. Ama önemli olan Kurban Bayramında Allah için niyetlenmeniz ve etleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmanız. Böylelikle asıl olan niyet ve güzellik ortaya çıkıyor” ifadelerine yer verdi.
ZİRVEDE TÜRKİYE VAR
Kurban ibadetinin zirvesinde, diğer Müslüman ülkelerle karşılaştırıldığı zaman Türkiye’nin olduğuna dikkat çeken Açık, “O yüzden dünyanın hemen hemen her yerinde kurban ibadeti noktasında Türkiye’den beklenti büyük oluyor. Yurt dışında kendi bölgesindeki herhangi birisinin etini değil de Türklerin göndereceği etle ilgili bir beklenti meydana geliyor. Arife gününden sabaha kadar kilometrelerce yürüyüp Türklerin getireceği etleri bekliyorlar. Bizlerin kestiği eti şifa kaynağı olarak görenler bile var. İhtiyaç sahipleri dışında olanlar da, bizlerin kestiği eti bayramda tüketmek istiyor. Pandemi dönemindeyken Kurban Bayramı için ülkeleri dolaşamayacağımızı düşünmüştük. Farklı ülkelerden öğrencilerimiz ise, “Türkler ne yapar eder, kurbanlık etleri bizlere ulaştırır” diye bir mesaj gönderdiler. Bunun üstüne hepimizi paniğe kapılmıştık. Çünkü insanların bizden et beklediğini gördük. O yüzden şartları zorladık. Allah yardım etti ve etlerimizi dağıttık” diye kaydetti.
VATANDAŞIMIZ MERHAMETLİ VE ADALETLİ
Kurban bağışı noktasında bilgi veren Açık, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Kurban bağışı noktasında vatandaşımız her zaman adaletli ve merhametli bir tavır sergiliyor. Kesilen etler bir anda yurt dışına yüklenmiyor. Çünkü bu sefer yanı başımızdaki ihtiyaç sahibinin boynu bükülebiliyor. O yüzden kurban kesen vatandaşlarımız etin bir kısmını kendi ülkesine bir kısmını ise yurt dışına gönderiyor. Bizim milletimiz daha çocukken ihtiyaç sahiplerine merhamet edebiliyor.”
