Vücudun yapı taşları arasında yer alır. Zamanla vücutta üretilen kolajen azaldığı için dışarıdan takviye olarak alınmaktadır. Vücutta en çok bulunan çözünmeyen lifli proteindir. Kemik de kas da ve bağ dokularına sağladığı güç ve esneklik ile eklem sağlığı, cildin esnekliği ve dayanıklılığından sorumludur. Cildimizin dörtte üçünü, vücut proteinin ise üçte birini oluşturarak kemik, kas ve kanda bulunur. Cildin esnekliğini arttırır. Kemiklerin güçlenmesini sağlarken, eklemlerin fonksiyonlarını iyileştirir. Yaş aldıkça var olan kolajen parçalanır ve vücudun yeni kolajen üretimi zorlaşır. Kolajen kullanımı cilt elastikiyetini ve nemini arttırır. Kırışıkları azaltır. Cildin daha genç görünmesini sağlar. Ölü cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Saç derisini ve saçları güçlendirir. Kan damarları ve lenf düğümleri oluşturmaya yardımcı olur. Bağışıklık sistemini destekler. Eklem ağrılarını hafifletir. Kemik kaybını önleyip, kas kütlesini arttırır. Kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olur. Bu yüzden birçok kişi belli bir yaştan sonra kolajen takviyesi almaya başlar. 28 çeşit kolajen tipi vardır. Başlıca kolajen türü 5 çeşittir. Tip I: Vücuttaki kolajenin yüzde 90’ını oluşturarak cilde, kemiklere, tendonlara ve bağlara yapı sağlamak için faydalanılır. Tip II: Bu tip kolajen eklem desteği sağlayan elastik kıkırdakta yer alır. Tip III: Atardamarlarda, kaslarda ve organlarda bulunur. Tip IV: Cilt katmanlarında görülür. Tip V: Gözlerde korneada, cilt, saç ve plasenta dokusunda yer alır.
Kolajen vücutta bulunan bir proteindir. Aşırı kolajen tüketimi böbreklere zarar verebilir, sindirim problemleri yaşanabilir ve bunun yanında alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Yanlış ya da fazla tüketimi kolajen dengesini olumsuz yönde etkileyebilir. Hayvansal ürünlere alerjiniz var ise reaksiyonu gösterebilirsiniz, nefes darlığı, kurdeşen, kaşıntı, döküntü gibi belirtilerle karşılaşılabilir. Vücutta oksalat seviyesinin yükselmesine neden olduğu için böbrek taşı riskini getirebilir. Kalorisi yüksek olan kolajenler kilo almanıza sebep olabilir. İshal, kabızlık, mide ekşimesi, şişkinlik, mide bulantısı, gaz sorunları ortaya çıkabilir.
Vücutta cilt ve deride, tırnakta, saçta, kıkırdak ve kas dokularında doğal olarak bulunan kolajeni doğal yollarla besinlerden sağlamakta mümkündür. Özellikle kırmızı renkli olan besinler içerdiği antioksidan ile kolajen üretimini arttırır. Kolajen içeren besinler şunlardır: Tavuk, hindi, dana eti gibi hayvansal proteinden zengin et ürünleri, sardalya, somon, uskumru gibi soğuk su balıkları, kolajen üretimine yardımcı olan ve amino asit içeren yumurta, yoğurt, süzme peynir, lor peyniri ve süt gibi süt ve süt ürünleri, ıspanak, pazı, lahana, brokoli ve kara lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler, portakal, greyfurt, mandalina ve limon gibi narenciye meyveleri, çilek, böğürtlen, ahududu ve yaban mersini gibi kırmızı meyveler, badem, ceviz, soğan, biber, fasulye ve bezelye gibi doku oluşumunu destekleyen biotin içeren besinlerde bulunur. Yaşlanma ile birlikte kolajen kaybı yaşanır ve ciltte kırışıklık, kuruluk, selülit, eklem rahatsızlıkları görülür. Sağlıksız beslenme, stres ve C vitamini eksikliğinin yanında vücutta kolajeni azaltan sebepler ise, sigara vücutta kolajen üretimini azaltır, cildin yüzeyindeki kan damarlarını daraltarak elastikiyete zarar verir. Çok fazla şeker tüketmek, proteinlere zarar vererek kolajenin kuru ve kırılgan olmasına neden olur. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak kolajen üretimini azaltarak, kırışıklık oluşturur.
Vücutta oluşan kolajen kaybı üretimini artırmak için takviyelerden yararlanabilirsiniz ya da şu önerileri uygulayabilirsiniz, kemik suyu tüketmek vücutta kolajen miktarını artırır. Güneş koruyucu kullanmak vücuttaki kolajeni korumaya yardımcı olur. Cilt yapısında bulunan Hyaluronik asit kolajen üretiminde önemli rol oynar. Cildin kolajen üretimi için C vitamininden yararlanılabilir. Günlük sıvı miktarı karşılandığında vücuttaki kolajen korunur.
Kendi kolajeninizi korumak için, egzersiz, kolajen yapımına destek veren en etkili yoldur. Düzenli egzersiz yapın. Sağlıklı ve dengeli beslenerek; protein, vitamin ve mineralleri gerçek gıdalardan almaya çalışın. Kemik suyu, yumurta, balık, fasulye gibi yiyecekler bu konuda idealdir. Kolajen üretimini artırmak ve var olanı korumak için etkili yollardan biri de bir vitamin A türevi olan retinol kullanmaktır. Retinol yanında vitamin C serumlar da antioksidan etki ile kolajen yıkımını azaltır. Cildinizi kolajen yıkımından korumak için sigarayı bırakın, güneşten mutlaka korunun, düzenli ve yeterince uyuyun, şeker ve rafine edilmiş ürün tüketmeyin.
Hamilelerde ve emzirenlerde kolajen cilt elastikiyetini artırma özelliğine sahip olduğu için cilt çatlaklarının önüne geçilmesine yardımcı olabileceği için kullanılabilir. Yine de doktorunuza sormadan kullanmayınız.
Sağlıcakla kalın…