Annenin ölümü zordur…

Yaşınız kaç olursa olsun, ne kadar zengin olursanız olun, ne kadar sağlıklı olursanız olun anne ölünce bir yanınız eksik, bir omuzun düşük olur…

Yaşadığım için biliyorum…

“Allah kimseyi annesiz bırakmasın” diyeceğim, ama hayatın da bir gerçeği var…

Her nefis gibi, annelerimiz de ölümü tadacaktır…

Ki tadıyorlar…

Ona şüphe yok.

Xxx

Nadir Koç…

Yiğit, güzel yürekli, selam verirsen “aleykümselam” diyen bir adam…

Güzel yürekli olması, adam gibi adam olması, hümanist olması mayasında var…

Derde derman olması da cabası…

Allah, hak etmeyenlere vermeyip de zayi etmediği bu güzellikleri Nadir Koç’un yüreğinde toplamış…

Uzatmayacağım;  “Nadir” bulunan “Koç” gibi bir adam…

Daha ne olsun.

xxx

Nadir Koç, Boks Federasyonu’nda birlikte çalıştığım kardeşim, dostum, Erzurumlu hemşerim…

“Baba Yusuf Koç” dersen, sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin birçok yerinde lafı sözü dinlenen, saygıda kusur edilmeyen, dahası önünden geçilmeyen kimilerine göre iş adamı, kimilerine göre kabadayı, kimilerine göre Allah’ın çift yürek verdiği, kimseye eyvallahı olmayan adam…

Şu bir gerçek ki, bu yukarıda saydığım sıfatların hepsi de Yusuf Amcaya yakışıyor…

Yusuf Amca, 70 yıl aynı yastığa baş koyduğu hayat arkadaşını, yani Mecbure’sini, Nadir kardeşim ise başını omuzuna koyduğu annesini ebediyete gönderdi…

Allah, Mecbure Koç Teyzeye rahmet etsin, mekanı cennet olsun…

YaratanYusuf Amcaya ve Nadir kardeşime sabırlar versin…

Kolay değil eşinin ölümü, kolay değil annenin ölümü.

Xxx

Gerçekten anne gitti mi, artık hiç kimse size günde beş vakit en içten, en candan, dualarını yollamıyor, sizin için yüreği çarpmıyor, sizin için canı yanmıyor…

Annelerimiz bizim olduğu gibi, Mecbure Teyze de Nadir kardeşim için son kaleydi belli ki, canının çok acıdığını hissettim…

Anneniz öldüğü gün, bahar gider, yapraklar dökülür, çiçekler solar, hava kararır, acılar büyürmüş!

Ebediyete giderlerken de, bir “yarımızı” bir “yanımızı” alıp götürüyorlar, hem “bedenimizde” hem de “ruhumuzda” derin izler bırakarak.

xxx

İstanbul’da olsun, Ankara’da olsun, Konya’da olsun birçok cenaze törenine katıldım, ünlüsü ünsüzü, zengini fukarası, ama “Hacı Mecbure Teyzenin cenaze töreni gibisini gördüm” dersem yalan olur…

Ne çok sevenleri varmış ki cemaat, cami avlusuna sığmadı, insanlar sokaklara, caddelere taştı, trafik deyim yerindeyse “felç” oldu…

Türkiye’nin değişik bölgelerinden koşa koşa gelmişler, Mecbure Teyzeye son görevlerini yapmaya…

Mehmet Ağar, Gencağa Çakıcı, Bedrettin Dalan, Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun çiçeklerini gördüm bulunduğum yerden…

Sanat, spor ve siyaset insanının da hazır bulunduğu cenazede gözüme çarpanlar Türk Halk Müziği sanatçıları İzzet Yıldızhan, Yıldırım Budak, ismini hatırlayamadığım sinema sanatçılarının yanısıra Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç başta olmak üzere, Federasyon Başkanları,  yöneticileri, Dernek Başkanları Yusuf Amcayı ve Nadir  Koç’u yalnız bırakmadılar…

Konya’dan sevgili Ejder Bildik de cenaze töreninde dostunun yanında oldu, acılarını paylaştı…

Birçok siyasetçi vardı, örneğin Melih Gökçek’in oğlu, AK Parti Milletvekili Osman Gökçek ile AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan…

Bunlar benim gördüklerim…

Cami avlusu o kadar kalabalıktı ki, insanlar yürürken bile zorlandı…

Yusuf Amca, 70 yıllık yol arkadaşını, Nadir kardeşim ise karşılıksız duacısını ebediyete gönderdi…

Allah, Yusuf Amca ve Nadir kardeşim başta olmak üzere, tüm sevenlerine sabırlar versin, Hacı Mecbure Teyzenin de mekanını cennet etsin.