KDV iadelerinin tabi olduğu esaslar KDV kanunda detaylı olarak belirlenmemiş, bunun yerine uygulama usul ve esaslarını belirleme konusunda Maliye Bakanlığı'na yetki verilerek esnek bir yapı oluşturulmasına imkân hazırlanmıştır. KDV kanunun 32. maddesinde düzenlenen bu yetkinin yanı sıra Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 52. maddesinde Gelirler Genel Müdürlüğüne iadelerle ilgili düzenleme yapma konusunda yetki vermekteydi.

Bu yetki, 5035 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanunun 120'nci maddesinde yapılan düzenleme sonrasında anlamını kaybetmiş bu nedenle anılan Yönetmeliğin 52'nci maddesi, “Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Ek ve Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'' ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Vergi Usul Kanunun 120'nci maddesine 5035 sayılı kanunla eklenen, hem de KDV iadeleri, hem de diğer vergilere ilişkin iadelerle ilgili düzenlemeler yapma konusunda Maliye Bakanlığına yeti veren fıkra aşağıdaki gibidir.

“Nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve Kanunlara gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.''

Maliye Bakanlığı daha önce söz konusu Yönetmeliğin 52.maddesindeki yetkiye dayanılarak çıkarılan Genel Tebliğdeki düzenlemeleri yeniden yapmak yerine, KDV iadeleri konusunda KDV Genel Tebliğlerinde Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğine yapılan atıfların 5035 sayılı Vergi Usul Kanununun 120.maddesine eklenen fıkra hükmüne yapılmış sayılmasını uygun görmüştür.

Öte yandan KDV kanunun 32.maddesine 5035 sayılı kanunla eklenen bir fıkra ile nakden iade yaptırmamam, bir başka ifadeyle iadeleri sadece mahsuben yaptırma konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.                                                                                                                                                     

Söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir.

“Maliye Bakanlığı KDV iadesini, hak sahiplerinin vergi ve sosyal sigorta prim borçları genel ve katma bütçeli daireler ile belediyelere olan borçlarına yada döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51 'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsup suretiyle sınırlayabilir.''

 

Selam ve dua ile. . .