Ey Gönül

Yol uzun, hedef rıza.

Kalk heybeni hazırla.

Heybende hem ihlas olsun, hem de rıza.

Ailede sevgi, tıpkı yeme ve içmeye olan bir ihtiyaç gibidir. Sevgi, Allah’ın en önemli ve olmazsa olmaz nimetlerinden biridir. Sevgi, yokluğunda bunalım yapabilecek ve onu elde etme uğruna birçok günah yollara meylettirebilecek  bir duygudur. Bu bağlamda âyette de “İçinizden, kendileriyle rahatlayacağınız eşler yaratıp; aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir..." (30/Rum, 21) buyrulmaktadır. Eşler ise bu sevgi ihtiyacını birbirlerinden alamamaları yüzünden acı çekmektedir. Eşiyle ordan burdan konuşmak, dinlenilmesini istemek, sevgi ve saygıya dayalı nitelikli bir beraberlik arzu etmek kadın için bir haktır. Yaptığı işler karşılığında kocasından takdir görmek, kıymetinin bilinmesini istemek, kadının en çok yerine getirilmesini talep ettiği haklardandır. Aslında, bunlar karşılıklı karı-kocanın birbirine göstermesi gereken müşterek haklardır.

Sahih rivâyetlerde bildirildiğine göre; Hz. Peygamber sevgiye değer vermekte, başkalarına da eşini sevdiğini söylemekten çekinmemektedir. Günümüzde kadınların büyük bir çoğunluğu kocalarının ilgisizliğinden yakınmaktadır. Halbuki, Hz. Peygamberin erkeğin karısını ihmal edecek kadar yoğunlaşmasını ibâdet için bile hoş görmediği nakledilmektedir. Bu meyanda, bir kimsenin ailesi için harcadığı parayı ve gayreti en yüksek sevap olarak göstermekte ve kişinin hanımının ağzına koyduğu lokmadan bile mükafat elde edeceğini söylemektedir.

İnsanları birbirine nezaket içerisinde hitap etmeye çağıran o yüce şahsiyet, kadınları kırılacak bir cam kadar nazik görmekte, kadınların vasıta kullanmalarını takdirle karşılamakta, hatta karısının rahat etmesi için bineğine örtü serip, binmesi için dizini basamak olarak kullandırmaktadır. Zaman zaman eşinin kendi dünyasında rahat etmesine ve eğlenmesine yardımcı olmaktadır. Birlikte yemek davetlerine katılmak, onsuz tadını alamadığı için eşinin davet edilmediği yere gitmek istememek, birlikte şakalaşıp gülmek, eğlenmek ve düğünleri eğlence sebebi saymak hep bu nitelikli beraberliğin Hz. Peygamberin hayatındaki görüntüleridir. İşte Hz. Aişe bu özeliklere sahip olan bir eşle evli olmakla en bahtlı kadının kendisi olduğunu açıkça itiraf etmektedir. Bunlar olmadığı takdirde diğer bütün maddî imkânlara sahip olmanın ne önemi vardır?

Buhârî ve Müslim’in “Sahîh’lerinde bulunan ve örnek olmak üzere sadece bir kısmını verdiğimiz bu rivâyetler; asırlardır kıymeti bilinmeyen ve her çağda değişik kisveler altında horlanıp ezilen kadına İslâm’ın verdiği değeri göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, bu davranış biçimi o yüce insanın Kadınlara güzel muamele edin ...” (Nisa, 19) âyetine fiili olarak getirdiği yorumun sadece bir kesitinden ibarettir...