Ziraat alanında yaptığı çalışmalarla tanınan ve Yenigün Gazetesinin yazarlarından olan Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, hem yazılarının buluştuğu bir eserinin yayımlandığından bahsetti hem de Konya’da kış ayında yaşanan bahar havasından dolayı Yenigün Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, Konya’daki su sorununun da acilen çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Prof.-Dr.-Mevlüt-Mülayim

‘Meslekte Ellinci Yılım’ adlı yeni bir kitabınız çıktı. Bu eseri yayımlama sürecinizden bahsedebilir misiniz?

MESLEKTE 50’NCİ YILIM OLUNCA 50 YAZIMA YER VERDİM

1973 yılı Ankara Ziraat mezunuyum. Bunun yanında televizyonda tarımla ilgili çeşitli programlar yaptım ve bilimsel çalışmalarımın yanında gazetelerde de yazılarım çıkıyor. Sağ olsun Yenigün Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Arslan Bey, yayımlanan yazılarımın kitap olarak bir araya gelmesiyle güzel bir eser ortaya çıkabileceğini söyledi. Ben de çok memnun oldum ve sevindim. Sonrasında masaya oturduğumuzda kitap maliyetlerinden dolayı çok yüksek bir rakam çıktı. 400’ün üzerinde yazım olduğunu fark ettim. Ama hepsini koyamazdım. Meslekte 50’nci yılım olduğu için kitapta 50 tane yazı olmasını uygun gördük. Sonucunda, ‘Meslekte Ellinci Yılım’ adlı bir kitap ortaya çıktı. Ben Mustafa Arslan’a çok teşekkür ediyorum. İnşallah seçtiğimiz yazılar okuyucularımız açısından fayda sağlar.

IMG_1474

Kitabınızın içeriğinde hangi konular mevcut? Anlatabilir misiniz?

DEĞİŞİK KONULARI ELE ALDIK

Kitapta birçok konu mevcut. Ben asıl Çayır Mera Yem Bitkileri Ana Bilim Dalı Hocası olduğum için, Çayır Merayla ilgili yazılardan tutun; Tarım, Tarımda Yeni Dönem, Süt ve Yem, Çumra’ya Tarım Üniversitesi, Meralarda Güneş Enerjisi Üretimi, Kuraklık ve Erozyon, Akıllı Tarım, Tarım ve Ziraat Mühendisliği, Sigara ve Ekmek, Çiftçinin Üretimden Kaçmaması İçin Tedbir Alınmalı, Tarım Sektörü İçin Öneriler, Tarımda Yeminli Müşavirlik, Su Neden Önemli Kim Çok Su Tüketir, Darbe ve Müdahalelerin Tarıma Etkileri, Nisan Yağmurları, Nişasta Bazlı Şeker, Tarımsal Ürünlerde Güvenilirlik, Gıda Güvenliği, Küresel İklim Değişikliği ve Konya, Ata Tohumları gibi birçok yazım kitabımda var. Sonucunda güzel bir eser çıktı. İnşallah okuyucularımıza yol gösterir.

thumbs_b_c_9d9a80297304feef27cd12f335133eee

Bu yıl kış mevsimi bahar havasında geçiyor ve yağışlar neredeyse hiç gerçekleşmiyor. Konya’daki bu iklim değişikliğinin tarıma etkisi hakkında neler söylersiniz?

Küresel şeytanlar estetiğe özendiriyor! Küresel şeytanlar estetiğe özendiriyor!

KONYA’YA DIŞARIDAN SU GETİRİLMESİ GEREKİYOR

Kitabımızda özellikle suya ve yeme ağırlık verdik. Çünkü su sorunu Konya için önemli bir problem. Konya havzası, kendine yeten su miktarına sahip değil ve bu kış neredeyse hiç yağış almadık. O yüzden dışarıdan mutlaka su getirilmesi gerekiyor. Bu konuyu her platformda söylüyoruz. Su ile ilgili kuruluşlar çalışıyor ama su noktasındaki önemli projelerin acilen uygulanması gerekiyor. Çünkü su olduğu zaman birim alandan alacağınız verim yüksek oluyor. O nedenle yapılan Konya Ovası Projeleri kapsamında su Konya’ya temin edilse de bunun büyük bir kısmı sanayide veya içme suyu olarak kullanılıyor. Tabi bu da bir ihtiyaç. Ancak arazi sulamaları için de su getirilmesi gerekiyor. Devlet Şu İşlerinin yaptığı uygun projelerin acilen yürürlüğe konulması gerekiyor. Bunun yanında Konya’da iklimler de kaydı. Ekolojiyi doğru kullanmamız lazım. Doğaya, iklime ve suya zarar vermeden yaşamamız gerekiyor. Tabiata ne kadar zarar verirsek o kadar karşılığını görüyoruz. Zaten bitkiler aldıkları suyun yüzde 1 oranını fotosentezde kullanırlar, geriye kalanı havaya verirler. Onun için çıplak topraklarda gündüz ve gece sıcaklık değişimi çok yüksek gerçekleşir. Ama ağacın, bitkinin olduğu yerlerde sıcaklık farkı daha dar olur. Dolayısıyla bitkilerin sterse girmemesi için doğaya zarar vermemek gerekiyor. Türkiye’de 21 milyon hektar çayır mera alanı var derken, bu alanın artık 14 milyona düştüğünü görüyoruz. Meralar da suyu çeken önemli bir özelliğe sahip. Ama maalesef meraları doğru kullanmıyoruz. Her geçen gün bu alanlar yıpranıyor ve çıplak kalıyor. Bütün bu nedenlerden dolayı yağış getirecek, suyu çekecek faktörler azalıyor, küresel ısınma etkisi büyüyor. Biz kendi kendimize zarar veriyoruz. İnsan olarak tabiatı doğru kullanmıyoruz, ağaçlarımıza, meralarımıza zarar veriyoruz. Artık bunlara son vermemiz gerekiyor. Esasında Tarım Bakanlığının bu konuda sorumluluğu var. Ama maalesef tam anlamıyla yerine getirilmiyor.

181612

Tarım konusunda çiftçilere neler tavsiye edersiniz?

TARIMIN BİLİNÇLİ YAPILMASI GEREKİYOR

Tarımın bilinçli yapılması gerekiyor. Maalesef bilinçsiz davrandığımız yerler var. Çiftçimizin yaptığı yanlış ise şöyle; Konya çok sayıda farklı bitkinin ekilebildiği bir alan. Dolayısıyla ester ilacının kullanılmaması gerekiyor. Ama yabancı ot mücadelesinde hâlâ ester kullanıyoruz. Bu ilaçlar kullanıldığı zaman rüzgar esnasında 5 kilometre uzağa taşınabiliyor. Diğer bitkilere de zarar veriyor. Hatta ester ilaçlarını kullandıktan sonra onun kutularını atıyorlar. Tam aksine o kutuların imha edilircesine bir yere gömülmesi gerekir. Bir diğer yanlış ise; fosforlu gübreleri çapada kullanıyorlar. Ancak bu gübrelerin toprağa atılması gerekir. Kök seviyesinde olmalı ki bitki bundan faydalanabilsin. Ama maalesef çapada kullanmaya devam ediyorlar. İnşallah bu hatalar düzeltilir.

830251-Fields-Sunrises-and-sunsets-Agricultural-machinery

Hububat verimliliğinin geçen yıla göre daha fazla olduğu gözlemlendi. Bu konu hakkında değerlendirmeleriniz ne olur?

HUBUBATTAN UMUTLUYUZ

Konya önemli bir hububat üretim merkezi. Geçen sene ekim ayı dönemindeki yağışlar biraz sıkıntılı gibi gözükse de hububat verimi noktasında etkili olan faktörler; zamanında ekilmesi ve çıkış yapması. Dolayısıyla bu sene tarlalarını sulayabilen çiftçilerimiz ektikten sonra çıkış yaptırdılar, geç eken çiftçilerimiz ise hububatı ektikten sonra çok fazla soğukla karşılaşmadılar. Bitkilerin esasında belli bir gelişme dönemini göstermesi lazım ki kıştan zarar görmesin. Ancak Konya bu yıl soğuk bir kış yaşamıyor. Bundan dolayı geç ekilen bitkiler zarar görmedi. Şu anda yöremizde hububat çıkışlarından memnunuz. Hububat veriminde asıl bundan sonraki yağışlar önemli. Özellikle mart, nisan ve mayıs ayı içerisinde düşecek yağışlar hububat verimini önemli oranda etkiler. Beklenen bu yağışlar istenilen seviyede gerçekleşirse önemli bir verim elde edilebilir. Geçen sene de buna benzer bir durum yaşandı. Aşağı yukarı 21 milyon ton civarında buğday ekimi olmuştu. Bu sene yoğun dolu gibi hava olayıyla karşılaşmazsak hububattan beklenen rekoltenin gerçekleşeceğini tahmin ediyorum.

Teşekkür ederiz.

grains-scaled

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay