Ekonomimiz öyle bir yere geldi ki; artık patinaj yapıyoruz! 

Eylemeler tekrara başladı! 2023'te 500 milyar Dolarlık ihracata hedefini tutturmak tehlikeye girdi, gibi.. 

Bir şeyin farkına yeni yeni varmaya başladık! 

Klasik üretimin bizi bir yere götüremeyeceğini gördük gibi. Ama tam algıladık mı şüphelerim var. 

Artık stratejik ürünlere geçmemiz lazım, kendi teknolojimizi bulmamız lazım! 

Yani katma değeri yüksek ekonomiye geçmemiz lazım. 

Cumhurbaşkanımız, başbakanımız ,bakanlar, TOBB başkanı, Sanayi odaları başkanları, ekonomistler Katma Değerli ürünlere geçmemiz gerektiğini hemen hemen her konuşmalarında dile getiriyorlar! 

Her alanda katma değeri yüksek yaşama geçme zamanımız geldi! 

Katma değeri üretecek olan birimler ekonomimizin lokomotifi işletmelerin bu konuda yapmaları gereken çok iş var. 

Bu kolay değil, zaman alacaktır, ama başlamak gerekiyor. 

Yeni yıla başlamak üzere olduğumuz bu günler başlamak için bir fırsattır. 

Öncelikle genelde bir eksikliğe dikkat çekmek istiyorum. 

İşletme sahipleri hep hesap alma çabasındadır! Haklı olarak. 

Kendisi her şeyi kontrol edeceğim diye, bütün zamanını ve sağlığını harcar, her şeyden haberim olsun diye çabalar..Sonuçta iş istediği gibi gitmez.. 

Satın almaya akrabasını, satışa arkadaşını ,kasaya güvendiği bir tanıdığını koyar; ama bir türlü hesap alamaz. 

Bir gün hatırlıyorum da ; bir çelik hasır fabrikasına yönetici olarak başlamıştım, iki yıllık bir fabrika idi, genelde üretimleri 200 Ton/Ay idi. Başladığım ay, 300 Ton üretmişlerdi. Henüz işin içine girmemiştim. Üretimi %50 arttırdık diye prim istiyorlardı! 

Sonraki aylar için öngörüler oluşturmuştuk. Üç dört ay sonra 1000 Tona, yıl sonuna 2500 tona çıkaracaktık. Patron bile bunu bir hayal olarak görüyordu.Nitekim 1000 tonun üzerine çıktık! 

Gördük ki duygusal bir yatırım! 

Öngörüsüz, finansal maliyeti hesaba girmeyen satış. O zamanlar aylık enflasyon % 08 civarındaydı..Maliyeti belli olmayan üretim, ... Bir ay üretimi karşılayacak ara mamulün dikkatlerden kaçması,!Adama göre iş.. Sık sık arıza veren son model makineler.
Pazara ters yönde seçilmiş kuruluş yeri. 

Neyse altı ayda işler çözüm sürecine girmişti. 

Yeni bir fabrikamız daha oldu.İkinci fabrikamızı da yönetemedikleri için satın almıştık. İkisi de kâra geçti. 

Patronlar; her iki fabrikada da hesap alıyorlardı... Görünürde onlardan habersiz kuş uçmuyordu. Disiplin çok kuvvetliydi.Ama iş disiplinli değildi.. 

Yani iş hiçbir noktada hesap verebilir durumda değildi. 

Teknik kapasite ile fiili kapasite arasında uçurum vardı... Elbette %100 uyum olmaz. 

Birçok işletmede benzere durum var. 

Başta bütçe yoktu... Kısa orta ve uzun dönem olarak yapılmamıştı. Yani aylık , yıllık insan kaynakları, beş yıllık gibi. Bütçe bir işletmenin her türlü faaliyetinin, finansman, üretim, pazarlama, insan kaynakları, ekonomideki değişmeler, hammadde piyasası, teknoloji yatırım her türlü faaliyetinin düşünülüp, analiz edilip bir karara bağlandığı, işletmenin rotasını belirleyen öngörü belgesi. Oyunun kurallarının belirlendiği değerler... 

Önceki yılların Bilançosunun, gelir tablosunun, Nakit akım durumunun göze alındığı belirli sonuçların çıkarıldığı belge. 

Hedeflerin belirlenmesi. 

Faaliyetlerin kriterlere bağlanması, işlerin tespit edilmesi yetkilendirme ve sorumluluğa bağlanmasının sağlanması. İşin zimmetlenmesi. 

Her birimin,işin hesap verilebilir hale getirilmesi... Bir işletmenin sürdürülebilirliği onun hesap verebilir güçte olmasına bağlıdır. 

Çok çalışanla, çok iş yapanın ayrılması... 

İşletmelerde genelde patronun sempatisini kazanmak, yöneticinin ilgisini çekmek için onların gördüğü anlarda yoğun koşturan, ya da işletmenin ahengini bozarak kendi başarısını öncelikli haline getiren, gerçekte çok işten çok, işe nasıl zarar verdiğini, bütçe bir ölçüsü ile ortaya çıkarır. 

Riskler ve öncelikler konusunda gerekli çalışmaların, analizlerin yapılıp uygulamanın başlatılması. 

Çalışanın, üretimin, finansmanın, ürünün verimliliğini de bütçe ölçer. 

Bilanço, gelir tablosu, nakit akım, bütçenin değerlendirme gücü; işletmede herkesin potansiyelini ortaya çıkarır. 

İşletme içerisinde patrondan, müdürlere, çalışanların tamamının değerlendirilmesini sağlar. 

Her türlü faaliyet, performansı belirli bir ölçü ile analiz, değerlendirme ve sonuç çıkarma imkanı da sağlar. 

İşletmenin gerçek potansiyeline ulaşmayı kolaylaştırır. 

Erken uyarı sistemi gibi çalışır.Tedbirlerin zamanında alınmasını sağlar..
Zamanı geçmekte olan ürünlerin fark edilmesini sağlar. Üretimi yeni ürünler ve maliyetlerle ilgili teknolojileri keşfe zorlar. 

Maliyet tablosunun oluşmasını sağlar, Maliyetleri takip altına alır... 

Bütün departmanları yatay ve dikey olarak senkronize eder. 

Çalışanların kendiliğinden işletmeye katkısını sağlar. 

Çalışanlar işletmeyi kedi kariyer planlarında yükselme yeri, kendi yeteneklerini hayata geçirme yeri olarak görmeye başlamasını sağlar. 

İşlerin iyi ya da kötü gitmesini ölçmeye yarar. Bir çalışanın haksız yere yükselmesini ya da işten ayrılmasını önler... 

Çalışıyormuş gibi yapanların ama katkıdan çok zararı olanların ortaya çıkmasını sağlar. 

İşletmede düşük maaşla pahalıya gelen çalışanı ortaya koyduğu gibi, yüksek maaş alıp da işletmeye maliyetinin düşük olduğunu da bu vesile ile tespit imkanı olur. 

Şikayetten çok çözümü öncelikli hale getirir. 

İşletmeyi hesap veren hale getirir. 

Başlangıçta da dediğim gibi; hesap almak tek başına doğruluk oranı düşük bir iştir. İşletme hesap verebilir hale getirilmelidir. 

Bu elbet ölçülerin yönetim aracı olarak kullanılmasını istemekle olur öncelikle.. Buna inanmak lazım. 

Sonra bu raporları hazırlayanların bu tip değerlendirmelere inanması lazım... 

Eğer becerilebilirse bu yönetim tarzı; patronlar daha sağlıklı yönetir, sağlığı da yerinde olur. 

İşi güden bir çoban gibi olmaktan çok, nerede olursa olsun hesap alabilen bir konuma ulaşır. 

Hele hele günümüz elektronik ortamında sistemleşmiş her şey denetlenebilir de... 

Kamera ile insanı denetlemekten çok daha kolay ve etkili bir biçimde,; bir cep telefonu ile işin her noktadaki verimi tespit edilebilir. 

İyi üretim, kaliteli üretim, satış ,çalışan ve sonuçta iş etkili bir şekilde yönetilir. 

Kendi gerçek potansiyeline ulaşmış işletme; pazarda da konumunu net bir şekilde görebilir.Nasıl bir strateji izleyeceğine karar verebilir. 

Katma değerli ürünlere nerden , neden ve nasıl başlayacağını daha çabuk bulur..