'Her ayrılık yeni bir başlangıcın, her yeni başlangıç da yeni bir ayrılığın habercisidir' derler...
Türkiye şimdi yeni bir döneme başlamak için hazırlanıyor. Yeni başlangıçlar yapmaya çalışıyor.
Kolay bir süreç değil bu. Bir ateş çemberinin içerisindeyiz ve bu çemberi yarıp çıkmak için bütün gayretler.
Böylesi zorlu bir süreçte taşın altına el koymak, o taşı omuzlamak her yiğidin harcı değil. Hem siyasette, hem iş dünyasında, hem de toplumsal alanda zorlu bir süreci yaşıyoruz.
Türkiye, bölgesel ağabeylik rolünü daha güçlü kılabilmek için çaba sarf ediyor. Bu süreçte de siyasi kanattan bu taşın altına elini koyacak ve millete vekalet edecek isimler belirlenerek milletin iradesiyle meclise gönderildi.
Milletvekili olmak, millete vekalet etmek basit bir iş olmasa gerek. Büyük sorumlulukları da beraberinde getiren bir durumdan bahsediyoruz.
Bu noktada gelenekçilerle yenilikçileri bir aynı potada eritmek kadar zor bir şey olmasa gerek.
Siyaseten sancılı süreçler yaşadığımız bu dönemde 3 dönem kuralına takılan birçok gelenekçinin yerini yenilikçiler aldı.
Henüz yemin etmemiş ve meclisteki sandalyelerine oturmuş olmasalar da sonuçta bu milleti temsil edecek isimler onlar.
Üzerlerine aldıkları yükümlülük de çok ağır.
Meclise ilk defa milletvekili sıfatıyla girenlerin sayısı oldukça fazla. Konya'dan örnek verecek olursak, eski milletvekillerinden AK Parti'den sadece Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile Mustafa Baloğlu listede kaldı. Diğer 9 milletvekilinin tamamı ilk defa milletvekilliği sıfatıyla meclise giden isimlerden oluşuyor.
CHP de Konya'daki tek milletvekilini değiştirdi. Geçtiğimiz döneme kadar Atilla Kart, CHP'nin Konya milletvekilliğini yaparken, şimdi bu dönemde onun yerini Hüsnü Bozkurt aldı.
MHP'ye baktığımız zaman da aynı değişimi görüyoruz. Konya'dan iki milletvekili olan MHP'de Faruk Bal'ın saf dışı edilmesiyle birlikte Sait Gönen'e meclisin kapıları da aralanmıştı.
Bu örneği Türkiye geneline yaydığımız zaman, mecliste eskilerden ziyade yenilerin, gelenekçilerden ziyade yenilikçilerin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle AK Parti'de 3 dönem kuralına takılan birçok isim bu dönemde mecliste milletvekilliği sıfatıyla bulunamadı. Ancak siyasetten tam manasıyla uzaklaşmış veya uzaklaşacak olmalarını söylemek yanlış olur.
Bir şeyler yapacaklardır...
Yenilere ve yenilikçilere de bakıldığında, bu isimlerin partisine bakılmaksızın, milletvekilliğine giden o zor ve dik yolu aştıktan sonra kolay kolay koltuğu bırakmayacakları aşikar. O nedenle partisine bakılmaksızın, koalisyon konusunda yenilikçilerin birleşip, koalisyonu oluşturmak isteyeceklerini de söyleyebiliriz.
Yani, liderler kırmızı çizgiler çizse de, sivri çıkışlar yapsa da o koalisyon kurulacak.
Mesnevi'den:
Taklit, her iyiliğin afetidir. Sağlam bir dağ bile olsa, gerçekte samandan ibarettir.