İlk resmi gazetenin çıktığı 1831 yılından itibaren Türkiye'de basın tartışılan bir konu olmuştur.

150 yıldır Türk Basını milli olma noktasında tam bir duruş gösterememiştir.

İstisnalar kaideyi bozmamakla birlikte daima devletin aleyhinde, Anadolu'nun değerlerini dışlayıcı, İslam'ın özüne aykırı bir yayın içinde olmuştur; gazeteler maalesef...

Gazeteler milli olamadığı için;

Meşrutiyet dönemlerinde Osmanlı'ya ihanet edenlerle kol kola girilmiştir.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Batı'nın destekçisi olunmuştur.

Milli Mücadele döneminde zaferler küçümsenmeye çalışılmıştır.

Cumhuriyet yıllarında darbecilerin sesi olmuştur.

Laiklik ayağına Anadolu insanının maneviyatına darbe vurulmuştur.

Terör ve terör örgütleri desteklenmeye çalışılmıştır.

Türkiye'nin kurtuluşunun Batı ve Amerika olduğu vurgulanmıştır.

Siyonizm övülmüş ancak Milli Görüşçüler, Ülkücüler gibi ilay-ı kelimetullahı savunanlar dışlanmıştır...

Defalarca büyüklüğü ortaya çıkmasına rağmen Sultan II. Abdülhamit'e halen Kızıl Sultan yakıştırması yapılıyorsa,

Milli Mücadele küçümseniyorsa,

İslam gericilik görülüyorsa,

Türban gericilik, çıplak gezmek çağdaşlıksa... Bu gazetecilik değil FETÖ Lideri Fetullah Gülen gibi Batı'ya hizmetkarlıktır.

Şerefli olması gereken gazeteler şerefsizliğin, riyakarlığın, ihanetin alasını sergilemiştir.

Gelinen süreçte de Türk Basını itibarını kaybetmiştir.

"Türk insanı gazete okumuyor"diye eleştiri de bulunan millilikten uzak gazete patronları, yazar çizerleri, idari kadroları, basının itibarını kaybetmesinin bir numaralı sorumlularıdır.

***

Türk Basını'nın yeni reforma ihtiyacı vardır, titreyip kendine dönme vakti gelmiştir.

Türkiye'nin değerlerinden uzak bir basının ülkeye verebileceği bir katkısı yoktur.

Hem bu ülkenin ekmeğini yiyip hem de ihaneti sergilemek özgürlük değildir, şerefsizliktir.

Asil Türk Milleti'nin de bu ihaneti beslemeye niyeti yoktur.

15 Temmuz bu noktada gazetelere, televizyonlara ders olmalıdır. Bu ülke artık medya ile iktidarların devrildiği dönemi geri de bırakmıştır.

27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, ordunun göreve çağrıldığı 2007 yılları bitmiştir. Türk Milleti kendi iradesinin dışında bir iradenin üzerini çizmiştir.

Askeri ve medya vesayeti tarihe karışmıştır.

Ya medya toplumunun değerleriyle barışacak, yayıncılığını sürdürecek ya da hizmetkarı olan ağababalarının ülkelerine gidecektir.

Bu demek değildir ki basın özgür olmasın.Fakat özgürlük ihanet değildir. Gerek Anayasa'da, gerek Türk Ceza Kanunu'nda gerek Matbuat Kanunun da basının nasıl bir yayıncılık yapacağı belirtilmiştir.

Bu çizginin dışına çıkmayı özgürlüğün gereği olarak görmek, ihanetin başladığı yerdir. Bugün Batı'da hangi basın kuruluşu kendi ülkesi aleyhine yayın yapabiliyor, milli ve manevi değerlere saldırabiliyor.

O zaman ben de saldırılmasına müdahale etmem, kutsallarım dokunulmazdır, özgürlük hepimiz için önemlidir fakat unutulmamalı ki özgürlük başka birisinin özgürlüğü başladığı alanda biter.

Bitmesinin de vakti gelmiştir.

***

Geçtiğimiz ay Basın İlan Kurumu önemli bir karar aldı. Terör ve terörü destekleyen yayınlara resmi ilan gelirini kesti. Bu hakikaten önemli bir karardır.

Bu kararı alan BİK Genel Kurul üyelerini kutluyorum.

Türkiye fiili bir savaş içindeyken, şehitlerimiz gelirken, vatan müdafaası yapılırken terörü övenlere destek vermek, devlet için büyük bir ayıp olacaktı.

Kanun Hükmünde Kararnameler ile terörden beslenen yayınlar da kapatılmaya başladı. Bu da güzel bir adım oldu...

Sultan II. Abdülhamitde böyle ihanetlere izin vermediği için Kızıl Sultan yakıştırmasını almıştı, ama devletin onurunu ayaklar altına aldırmadı.

Bu süreçte birileri zıplıyor, "basın özgürlüğü" diye... Kendilerini yaksalar önemli değildir, devlet doğru kararları almaktadır.

Kim ne derse desin, kim ne yakıştırmayı yaparsa yapsın devletin onuru ve milletin bekası her şeyden önceliktir.

***

Gelelim Cumhuriyet'e...

1924'teki milli Cumhuriyet'ten, 2017'deki gayri milli Cumhuriyet'e!

Terör ve teröristi övmek gazetecilik mi!

Aynı gazete 1939'da Hitleri, 1960'da darbeyi, 1980'de Evreni, 2007'de ordu görevcileri, 2016'da terör ve teröristleri savunmuştur....

Milli olamamış bir yapı gazete olsa ne olur olmasa ne olur...

Savcılık doğru bir karar vermiştir, son karar mahkemenindir....