Bırakın ülkemizi, dünyada gündem olan Trabzonspor-Fenerbahçe olayı maçı, ne yazık ki, TFF’nin, başkanının ve yönetiminin umurunda değil…

Olacak şey değil!

Sanki bu olanlar Türkiye’de değil de, Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan “pigmeler” yani “kabileler” arasında olmuş gibi…

İnsanın aklı hafsalası almıyor…

Diyelim ki, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, bildiğini okuyor, oralı değil…

Peki yönetimine ne oluyor arkadaş?

Başkanlarının verdiği yemekten önce ya da sonra gülüp eğleniyorlar!

Sanırsınız Ramazan gecesi eğlencelerinden olan “Karagöz-Hacivat”ı ya da “direklerarası” orta oyununu izlemiş gibi, sırıtıyorlar…

Ayıptır yahu…

Köy yanıyor köyyyy!

Neyin kafasındasınız?

xxx

Olayın mağduru olan Fenerbahçe ligden çekilme kararı alırken, Trabzon’da yer yerinden oynarken, TFF Başkanı ve yönetiminin tavrına ne demeli?

Sadece bir adam çıkmış, bu işin yanlış olduğunu düşünmüş ve istifa etmiş…

Diğerleri mi?

Hiçbir şey olmamış gibi, salağa yatıyorlar…

Bu filmi daha önce yaşamış ve görmüş biri olarak, gerçekten burnumun direği sızlıyor…

Boks Federasyonu’nda bir kamyon dolusu usulsüzlüklerden, haksızlıklardan, başkan Eyüp Gözgeç’in Boks Federasyonu’nu değil, kendisini büyüttüğüne inandığımdan, hem yönetim kurulu üyeliğinden hem de asbaşkanlık görevimden istifa etmiş ve en azından vicdanımı rahatlatmıştım…

Boks Federasyonun da ne değişti?

Hiçbir şey…

Çünkü, sırtını siyasilere dayayan federasyon başkanı, koltuğunda oturmaya ve kendini büyütmeye devam ediyor!

Aynen TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi gibi.

xxx

MEHMET BÜYÜKEKŞİ İÇİN SIRADAN BİR OLAY!

Türkiye’de seçimin de, geçimin de önüne geçen Trabzon’daki olaylar, dünyada büyük bir gürültü çıkarırken, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin bu yaşananları görmezden gelmesine ya da hafife almasına, daha doğrusu sıradanlaştırmasına ne demek lazım?

İftar yemeğinde yaptığı konuşmada, “iki kulübümüze de geçmiş olsun diyoruz” diyerek, olayı basite indirgemesi olacak şey değil…

Sanki, maç esnasında iki oyuncu hava topuna çıkmışlar, birisi kafadan, birisi ayaktan arıza yapmış da, onlara ‘geçmiş olsun’ der gibi, olayı hafife alması, ciddiye almaması deyim yerindeyse, tam bir “sığ düşünce”den başka bir şey değil…

Olayların ayrıntısına girmeden, meseleyi kapatmış iftar yemeğinde…

Şunu anlatmaya çalışıyorum; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağının arasından bir tek kelime, bir tek cümle çıkmadığı müddetçe, Mehmet Büyükekşi’yi o koltuktan kimse kaldıramaz…

Bu kadar net…

Bırakın Kulüpler Birliği, ne UEFA ne FİFA’nın bu anlamda zerre kadar yaptırımı olmaz, olamaz…

Daha önce de altını çizdiğim gibi; Mehmet Büyükekşi sezonu ve Avrupa şampiyonasını bitirir, artık evine mi döner, İstanbul’da mı kalır bilemem…

Nerede kalırsa kalsın, ama futbolun içerisinde kalmasın…

Futbol ailesine, yani bizlere görünmesin de, kime görünürse görünsün…

Nasrettin Hoca fıkrasında olduğu gibi…

Karısı süslenmiş, püslenmiş Nasrettin Hocanın karşısına çıkmış ve “Hocam ben dışarı çıkıyorum, kime görüneyim, kime görünmemeyeyim” diye sormuş. Ne desin Hoca, “bana görünme de kime görünürsen görün” diyerek, hanımını yanından uzaklaştırmış.