2
Ümit Milli Takım da oynadınız ama A Milli olabilmiş miydiniz?
Ümit Milli takımda Rüştü Reçber, Hakan Ünal, Arif Erdem, Sergen Yalçın, Okan Buruk gibi oyuncularla oynadık.
A Milli takıma ise bir defa davet edildim. Aday kadrodan maç kadrosuna da alındım fakat Macaristan maçında yedek kulübesinde oturup oyuna alınmadığım için A Milli sayılmam. Bu uvnanı almak için o formayla sahada mücadele etmiş olmak lâzım.
Beşiktaş’ta neden gel-gitler yaşadınız?
1995-96’da da Beşiktaş’ta oynadım. Fakat 1996-97’de askerlik çağrısı yapılınca, altı maç oynadıktan sonra Beşiktaş’tan kiralık olarak ayrılmak zorunda kaldım ve Adanaspor’a gittim. Cem Uzan’ın Başkan olduğu Adanaspor’u o sene şampiyon yapıp Süper Lige çıkardık.
Adanaspor’dan sonra Beşiktaş’a döndüm fakat olmadı ve Süper Lige çıkma hedefi olan Yimpaş Yozgat’a kiralık gittim. Fakat finallerde Şampiyonluğu kaybedince Yozgat hem de benim için hayal kırıklığı oldu. Beş defa şampiyonluk yaşamış bir futbolcu olarak; biri Konyaspor’da, diğeri Yimpaş Yozgat’ta olmak üzer iki defa kıl payı kaçırdığımız şampiyonluğa çok üzüldüm.
1999-2000’de İstanbulspor’a kiralık gittim. O sezon hocamız Ziya Doğan idi, ben gelince Aykut Kocaman’ı kesip beni oynatmaya başladı. Aykut Kocaman’ı kadrodan kesen oyuncu ben oldum.
Süper Ligde gol krallığına da yarıştınız ama sonuç ne oldu?
İstanbulspor’da da çok güzel bir kadromuz vardı. Sergen, Ipuzi, Aykut Kocaman, Emre Aşık ile orada beraber oynadık. 2010-2011 de İstanbulspor’da 17 gol attım ama penaltıları ben atmadığım için gol krallığını Bursasporlu Okan Yılmaz’a kaptırdım.
2001-2002 sezonunda Daum Beşiktaş’a tekrar hoca olarak dönünce beni de kadroda görmek istediği için döndüm. İlhan Mansız ve Tümer Metin de o sezon Samsun’dan alınmıştı.
Kırmızı kart gibi aksiliklerle aranız nasıldı?
Futbol hayatımda kaçan şampiyonlukların haricinde aksilikler yaşamadım. Profesyonel futbol hayatımda da sadece iki defa kırmızı kart gördüm. Bunlardan birinde hakem yüzde yüz yanlış karar verip beni oyundan attı. Sonra duyduğuma göre, o maçta benim kırmızı kart göreceğime dair bahis oynanmış; ne derece doğru bilmem!
Ziya Doğan sizi çok mu severdi?
Benim en iyi çalıştığım hocaydı Ziya Doğan. Beni gittiği takımlarda görmek isterdi 100. yıl şampiyonluğundan bir sezon önce Beşiktaş ile bağları koparıp Ziya Doğan’la birlikte Malatyaspor’a gittim. Malatya tarihinde yaşanmamış başarılar elde edip o sezon UEFA kupasına kaldı. Fakat ilk turda İsviçre’nin Basel takımına elendik.
Peki George Hagi ile çalışmak nasıldı?
Hagi süper futbolcuydu ve herkes ona hayrandı. 2003-2004’de Hagi, ilk hocalık deneyimini yaşadığı Bursaspor’a beni de ısrarla istedi ve gittim. Fakat çok kötü bir sezon oldu. Süper futbolcuydu ama Hagi’nin hoca olamayacağı o sezon anlaşıldı. Ve Bursaspor tarihinde ilk defa küme düştü.
Futbol seyyahı olmak başka nereleri gezdirdi size?
2004-2005’in sezon başında Diyarbakır’a gittim. Küçük bir sakatlığım vardı, tedavi için İstanbul’a gitmem gerekiyordu. Fakat bu sorun olunca takımdan ayrıldım. Devre arasında da Gençlerbirliği’ne gittim. O sene ligi beşinci bitirdik ve Gençlerbirliği, Anadolu’nun Şampiyonu olarak adlandırıldı. Ertesi sene tekrar Malatya’ya gittim ve yine Ziya hocayla çalıştık. Fakat o sezon da Malatya adına iyi geçmedi.
2006-2007 de, Süper Lige çıkma hedefi belirleyen İstanbul Başakşehir, Abdullah Avcı nezaretinde iddialı bir takım kurdu. Ben de o kadroda yer aldım ve Başakşehir’i tarihinde şampiyon yapıp, tarihinde ilk defa Süper Lige çıkardık. Sezon başlarken o kadronun en şöhretlileri Mert Korkmaz’la bendik. Ama şampiyonluktan sonra herkes şöhret oldu.
Ertesi sezon Süper Ligde on üç maç oynadıktan sonra trafik kazası yaptım. Bununla ilgili magazin basınında hakkımda yalan yanlış haberler yapıldı ve takımdan ayrıldım. Fakat boş kalmadım ve Süper Lige çıkma mücadelesi veren Kasımpaşa ile anlaştım. Orada da şampiyon olup Süper Lige çıktık. Böylece Başakşehir ve Kasımpaşa takımıyla art arda aynı sezon iki defa Recep Tayyip Erdoğan’ın huzuruna çıktık.
Bunca transfer arasında yaşlılık ne zaman kapınızı çaldı?
2009-2010 sezonunda otuz yedi yaşımdayken, Türkiye’de en uzun zaman oynayan oyuncu olarak, 2. Ligdeki Sakaryaspor’a transfer oldum. O sezon Sakarya UEFA’dan cezalıydı, sadece iki transfer yapabilme hakları vardı; birisi ben oldum. Takımın 2010-2011’de şampiyonluk hedefi vardı, fakat mali sıkıntılardan dolayı ben futbolu bırakma kararı verdim ve futbolculuk hayatımı otuz sekiz yaşımda orada noktaladım.
Unutamadığınız ve sizi etkileyen bir hatıranızı paylaşır mısınız?
Marmara Depremi olduğunda ben Sakaryspor’un oyuncusuydum. Deprem bir gün önce izinli olarak İstanbul’a gitmiştim. Ertesi gece deprem yaşamdı. Takım arkadaşlarımızdan, kulüp yöneticilerimizden kaybettiklerimiz oldu.
Unutamadıklarım arasında Konyaspor birinci sıradadır, çünkü, ilk profesyonel takımım, ilk göz ağrım Konyaspor’dur.
Teknik Direktörlük yaptınız mı?
Beşiktaş altyapısında hocalık yaptım. Karaman Belediyespor, Arsenal ve Paris Saint Germain, futbol akademileri kurduk. Daha sonra Karamanspor’da görev yaptım.
Oktay Derelioğlu ile birlikte Makedonya’da 2. Lig takımı Gostivar PK’da hocalık yaptık.
Zaman ayırıp geldiniz, sorduk anlattınız, teşekkür ederim.