Konya’da faaliyet gösteren diyetisyenler 29 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “sağlık meslek mensuplarının serbest meslek icrası hakkında yönetmelik” ile ilgili basın açıklaması yaptı. Diyetisyenler adına açıklama yapan Diyetisyen Mevlüt Karak, sağlık hizmetlerinin belirli standartlara kavuşması, hizmet kalitesinin artması hepimizin ortak dileği olduğunu Ancak bu yeni yönetmelikte yer alan bazı maddeler, özellikle serbest çalışan diyetisyenler olarak bizleri doğrudan etkilediğini ve mesleklerini sürdürebilmesini ciddi anlamda zorlaştırdığına dikkat çekti.
‘SÜRDÜREBİLİR BİR SİSTEM KURULMASINI İSTİYORUZ’
Diyetisyenler olarak; halkın sağlığını önceleyen, mesleğimizi güçlendiren ve sürdürülebilir bir sistem kurulmasını istediklerini belirten Karak sözlerine şöyle devam etti, “ Geçmişe dönük ruhsat uygulamaları, anayasal kazanımlarımızla çelişiyor. Hali hazırda yasal çalışan diyetisyenlerin hakları korunmalı, geçiş süreci adil ve kademeli olmalıdır. Aynı ofiste çalışan diyetisyenlerin ayrı ayrı ruhsat alması hem mali açıdan büyük bir yük getiriyor hem de meslektaş dayanışmasını zorlaştırıyor. Disiplinlerarası çalışmanın sınırlandırılması, özellikle obezite gibi çok yönlü sorunların çözümünü zorlaştırıyor. Psikolog ve fizyoterapistlerle birlikte çalışabilmemiz, danışanlar için daha bütüncül bir hizmet sunabilmemiz anlamına geliyor. Fiziksel şartlar, özellikle lavabo zorunluluğu gibi detaylar, mesleğimizin doğasıyla örtüşmüyor. Ofislerin büyük kısmı bu şartları sağlamıyor ve yeni masraflar yaratıyor.EK-4’te yer alan tıbbi cihaz ve donanım dışında vücut bileşimi analizi cihazları, bazal metabolizma ölçen cihazlar ile CE belgesi bulunan ve tıbbi cihaz olmayan cihazların kullanıma yetkimiz, tahlil ve teşhis için doktora yönlendirme durumumuz şu an belirsiz. Eğitimini aldığımız ve zaten sorumluluğunu taşıdığımız konularda yetkimizin açıkça tanımlanmasını bekliyoruz. Her danışan için hekim yönlendirmesi şartı, hem iş yükünü artırıyor hem de hizmete erişimi zorlaştırıyor. Sağlıklı bireylerle çalışırken bu şartın uygulanması sürdürülebilir değil. Online hizmete dair net bir düzenleme bulunmaması, farklı şehirde ya da ülkede yaşayan danışanlarımızla çalışmamızı engelliyor.Ve en önemlisi, yeni düzenlemelere uyum için verilen sürenin yetersizliği. Üç ay gibi kısa bir süre, bu kadar köklü değişiklikler için ne ekonomik ne de fiziki açıdan yeterli değil.Bugün burada Akademik Diyetisyenler Derneği ile birlikte bu açıklamayı yapıyor; karar vericileri, bu yönetmeliği sahada çalışan bizlerle birlikte yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz.Biz diyetisyenler olarak; halkın sağlığını önceleyen, mesleğimizi güçlendiren ve sürdürülebilir bir sistem kurulmasını istiyoruz.”