Açık konuşmak gerekirse, pis boğaz, yani önüne geleni avurtlarını doldura doldura mideye tıkıştıranlardan değilim…

Allah’ın verdiği nimetlere asla şaşı bakmam…

Biraz seçiciyim…

Kusursa Allah affetsin…

Beyaz et, yani,  tavuk, horoz, hindi gibi kanatlılarla aram hiç iyi olmamıştır…

Balık türleriyle de…

Deniz mahsullerinden yediklerim olur, ama balık olmaz bunların içerisinde…

Kırmızı etçiyim ben…

Özellikle Adana, Urfa, Antep, Siirt, Hatay, Erzurum mutfaklarını severim…

Açıkçası yöresel mutfaklar ilk tercihim olmuştur…

Erzurum’a gidip cağ kebap değil de, Siirt Büryan istersen, döverler adamı…

Bizim memleketimizde de etliekmek yenir…

Konya’da da benim vazgeçilmezim ya da olmazsa olmazım etliekmektir…

Konya takım yemeklerini severim, ama yukarıda söylediğim gibi, tıka basa, avurtlarımı doldura doldura yemem…

Dönerin de sade olanını severim…

Benim tarzım, etin tadını damaklarımda hissederek yemektir…

Bazıları da bunun tam tersini tercih edebilir…

Konya dışında döner yerim, ama etliekmek asla yemem…

Çünkü, etliekmek yerinde, yani Konya’da yenir…

Çocukluğumdan itibaren etliekmeği Mevlana caddesindeki Bolu lokantasında yedim…

Bundan 3-5 yıl önce Lokantacılar Odası Başkanı Ali Osman Karamercan’a “Konya’da etliekmeği nerede yersin” diye sormuştum, Karamercan, hiç yutkunmadan “Bolu Lokantası” demişti…

Maalesef Bolu lokantası kepenklerini indirdi…

Hem de bir daha açılmamak üzere…

Ben Ekrem Coşkun olsam, Mevlana caddesinde de mutlaka bir mekan düşünürüm…

Çünkü, Türkiye’de marka olan, tanınan “Ekrem Coşkun” ismi, Mevlana Caddesinde yerlinin yerlisi, yani Konyalılar ile yerli turistlerin de tıklım tıklım dolduracağı bir yer olur…

Konya yemek kültürünü gelecek yıllara taşıyacaksak, hem Kültür Bakanlığı, hem de yerel idareler, bu gibi işletmelere destek vermelidir…

Bu işletmeler ayakta kalabilmeli ki, Konya, sadece Mevlana ile değil,  yemek kültürü ile de dünyaya açılmalı…

Dolayısıyla, yapımı devam eden Mevlana Çarşısı ile Altın Çarşı bana göre biçilmez kaftan olur…

Mesele sadece para değil, hakiki Konya takım yemekleri ile etliekmeğin de tadını  almış olur, şehrimizi ziyaret eden misafirler…

Benimkisi bir temenni…

Tutar mı?

Yüzde bir milyon.

xxx

Evet…

Harika bir mekan, harika bir lezzet Ekrem Coşkun Etliekmek…

İnsanlar, “Hakiki Konya etliekmeğini Ekrem Coşkun’da yedik ya da Ekrem Coşkun’da etliekmek yemek bir başka oluyormuş” diyecekler…

Sadece etliekmeğin lezzeti değil, mekan da önemli…

Bir kamyon dolusu para dökmüş Ekrem Coşkun…

Eski görüntüsü ile şimdiki görüntüsü arasında dağlar kadar fark var…

Ailecek, ne ailesi sülalecek gidilecek bir mekan yaratmış Ekrem Coşkun…

Ve sudan ucuz…

Tek etliekmek, yeşillik, sütlaç,  ayran, kola, su, artı çay…

Yazıyla yirmibeş, rakamla 25 TL…

“Lezzet” derseniz, 10 numara 5 yıldız…

Kendi elinizle yaptırsanız bile, aynı lezzeti yakalamanız mümkün değil…

Harbiden çok beğendim…

Bu arada etliekmeğin ustası da önemli…

Iskalamamak lazım…

Tırnakçısı, kürekçisi, hamurcusu, etliekmeğin kalitesinin, lezzetinin önemli unsurlarıdır…

Bu yönüyle de on numara iş çıkarmış sevgili Ekrem…

Daha ne olsun?

Ve…

Ekstradan da dünyanın sayılı statlarından birisinde hem karnını doyuracaksın, hem futbol zevkinin tadını çıkaracaksın…

Her halükarda “Ekrem Coşkun Etliekmek”ten mutlu, huzurlu ve keyifli ayrılacaksın…

Ne diyebilirim ki, “Konya’mıza, yemek kültürümüze hayırlı mübarek olsun” demekten başka.