Gün geçmiyor ki ülkemiz gündeminde sıkıntılı haber eksik olmuyor. Başımıza gelen olayların bazıları tedbirsizlikten, bazıları ihmalden, bazıları cahillikten, bazıları insanların aşırı dünya hırsından, bazıları şehvet ve şöhret hırsından, bazıları haram helal demeden kazanmak hırsından, temelde ise Allaha hesap vermeyi unutmaktan kaynaklanıyor…

Cenabı Allah nefsimin ve milletimin akıbetini hayırlı eylesin demekten başka bir şey diyemiyorum. Kalbi selim bir Müslüman olarak günlük hayatımızda üçü bir arada (sabır, şükür ve dua) olan hasletlerden bizi mahrum bırakmasın Cenabı Allah.

Kitabımız Kuranı Kerimde Âl-i İmrân suresi 191.ayette “Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni teşbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!” buyrulmaktadır.

Peygamberimizin (sas) gündelik hayatında en çok yer alan ibadetlerden biri de zikir ve dua idi. Bizde gelin hep birlikte efendimizin dualarını tekrar edip ona canı gönülden âmin diyelim.

Peygamberimizin (sas) sabah akşam okumamızı tavsiye ettiği dualar:

Ebû Hureyre (ra); Hz. Peygamber (sas)’in sabah ve akşam şu duayı yaptığını ve ashabına da öğrettiğini bildirmiştir:

Allah’ım! Senin lütfunla sabaha ulaştık, senin lütfunla akşama eriştik. Sen dileyince dirilir, yine sen dileyince ölürüz. Huzuruna varılacak olan da sensin. " (Ebû Dâvûd, Edeb, 110; Tirmizî, De’avât, 13)

Osman İbn Affân (ra) diyor ki; Resûlullah (sas) şöyle buyurdu: “Bir kul sabah ve akşam üç defa şu duayı okursa hiçbir şey ona zarar vermez:

İsminin anılmasıyla ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar vermeyeceği Allah’ın adıyla. O, hakkıyla işiten, kemaliyle bilendir.” (Tirmizî, De’avât, 13; Ebû Dâvûd, Edeb, 110).

Peygamberimiz (sas) uyanınca şöyle derdi: 

 “Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a şükürler olsun. Yeniden dirilince de ona döneceğiz.” (Buhârî, Tevhîd, 13)

 Yemeğe Allah'ın adını anarak başlayan Peygamberimiz (sas), yemekten sonra da şu ifadelerle Allah’a hamt ederdi:

 "Bizi yediren, bizi içiren ve bizim Müslüman yapan Allah’a hamdolsun." (Ebû Dâvûd, Et’ıme, 52)

Evden dışarıya adım atarken;  

“Ey Allah’ım! Hak yoldan sapmaktan, saptırılmaktan; ayağı kaymaktan, kaydırılmaktan; zulmetmekten, zulme uğramaktan; cahillik etmekten veya cahillikle karşılaşmaktan sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 11)

Hz. Enes b. Malik (ra) diyor ki; Rasûlullah (sas) şöyle buyurdular: “Kim, evinden çıkarken;

“Allah’ın adıyla (dışarı çıkıyorum), Allah’a tevekkül ettim. O’ndan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur’ diye dua ederse kendisine; ‘Doğruya iletildin, ihtiyaçların karşılandı, düşmanlarından korundun’, şeklinde cevap verilir. Şeytan da ondan uzaklaşır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 112; Tirmizî, De’avât, 34)

Hz. Peygamber’in (sas) bunun dışında çeşitli zaman ve mekânlarda ağzından eksik etmediği sığınma duaları vardı. O (sas), evinden çıkarken dışarıda yaşayabileceği olumsuzluklara karşı şöyle dua ederdi:

“Bismillâh! Allah’ım! Ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, sapmaktan veya saptırmaktan, haksızlık etmekten veya haksızlığa uğramaktan, kaba/cahilce davranmaktan ya da davranılmaktan sana sığınırım.” ( Ebû Dâvûd, Edeb, 102-103) 

Peygamberimizin (sas), yolculuğa çıkmadan önce dudaklarının arasından şu cümleler dökülürdü: Allah’ım! Yolculuğun yorgunluk ve sıkıntılarından, yoldan kötü bir şekilde dönmekten, iyi hallerden kötü hallere düşmekten, mazlumun bedduasından, mala ve aileye gelecek kötülüklerden sana sığınırım." (Müslim, Hac, 426)

Devesine (bineğe, herhangi bir vasıtaya) binerken

"Ey Allah’ım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz.Ey Allah’ım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et! 
Ey Allah’ım! Seferde yardımcı(mız), geride (bıraktığımız) çoluk çocuğu(muzu) koruyucu sensin.”
Ey Allah’ım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan, dönüşte malımızda ve ailemizde kötü haller görmekten sana sığınırım."

Peygamberimiz bir yerde konakladığında ise Allah’a şöyle sığınırdı: 

Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur, mülk O’nundur ve hamd O’na aittir, yaşatan, öldüren O’dur, O daima diridir, ölmez, hayır O’nun elindedir ve O her şeye gücü yetendir. (Tirmizî, Da’avât, 36; Hâkim, Dua, I, 538)

“Allah’ım! İhtiyarlıktan, kederden, âcizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç sıkıntısından ve güç sahibi olan kişilerin haksızlığına uğramaktan sana sığınırım.” 

Peygamber Efendimiz (sas) uyumadan önce ve sonra bazı özel dualar etmiş, bu duaları bizim de okumamızı istemiştir.

Hz. Âişe (ra) diyor ki; “Resûlullah (sas), her gece yatağına yatacağı zaman avuçlarını birleştirir, besmele çekerek sırasıyla; 

“De ki: ‘O, Allah’tır, tektir. Allah sameddir. Doğurmamış ve doğmamıştır. O’nun hiçbir dengi yoktur.’” (İhlâs, 112/1-4)

“De ki: ‘sabahın Rabbine sığınırım; yarattığı şeylerden gelebilecek kötülüklerden; karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden; düğümlere üfürenlerin şerrinden; bir de kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden!’” (Felâk, 113/1-5)

“De ki: ‘Cinlerden olsun insanlardan olsun, insanların kalplerine vesvese sokan sinsi şeytanın şerrinden insanların rabbine, insanların mâlik ve hâkimine, insanların mâbuduna sığınırım!’” (Nâs, 114/1-6)

Sûrelerini okur, ellerine üfler, sonra da ellerinin uzanabildiği yere kadar vücuduna sürerdi. Bu işlemi yapmaya önce başından başlar, yüzüne ve vücudunun ön taraflarına mesh ederdi. Bunu üç defa yapardı. Uyandıktan sonra ise Âl-i İmrân sûresinin son on âyetini okuması onun uykuya dair özel uygulamalarına örnektir.

Peygamberimizin (sas) uykuya dalmadan önce okunmasını tavsiye ettiği dualardan birisi şöyledir: “Berâ İbn Âzib (ra) diyor ki; Resûlullah (sas) yatmadan önce abdest alıp şöyle dua edilmesini tavsiye etti:

“Allah’ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana havale ettim. Rızanı isteyerek, azabından korkarak sırtımı sana dayadım, sana sığındım. Sana karşı yine senden başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandım.” (Buhârî, De’avât, 6, 7, 9; Müslim, Zikir ve Dua, 56-57)

Huzeyfe (ra) diyor ki; Rasûlullah (sas) uyumak istediği zaman sağ elini yanağının altına koyarak şöyle derdi:

“Allah’ım! Senin isminle ölür, senin isminle dirilirim.” (Buhârî, De’avât, 7-8; Müslim, Zikr, 59)

Resûlullah (sas), yatacağı zaman abdest alıp sağ tarafına yatarak bu duayı okuyan kimsenin, o gece ölürse fıtrat üzere ölmüş olacağını müjdelemiştir.  Buhârî, Vudû’, 75)

Öte yandan Hz. Peygamber (sas), uyumak istediği zaman sağ elini başının altına koyarak:

“Allah’m! Kullarını mahşerde topladığın veya mahşerde kaldırdığın gün beni azabından koru.”   Tirmizî, Deavât, 18  şeklinde dua etmekte, “Bizi doyuran ve içiren, ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi meskenlerimizde barındıran Allah’a hamdolsun.” diye şükrederdi.

Ayrıca Hz. Peygamber (sas) bizlere yatacağımızda, 

 “Rabbim, senin adınla yatağa bedenimi koydum ve senin vereceğin güç, kuvvet ve izinle o yataktan bedenimi kaldıracağım. Eğer ruhumu tutarsan ona rahmet et. Şayet ruhumu alıp götüreceksen salih kullarını muhafaza ettiğin yerde ruhumu muhafaza et.”  (Tirmizî, Deavât, 20) diye dua etmemizi tavsiye etmiştir.

“Kaza ve kaderi ancak dua değiştirir. Ömrü ise ancak iyilik artırır..”

Efendimizin günlük hayatımızla ilgili dualarına gelin hep birlikte âmin diyelim.  Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’in “Zindandan Mehmed’e Mektup “ adlı şiirinde söylediği

“Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.” Ellerimiz karıncalanmışta bizim haberimiz yok..

Dua etmek tedbir, takdir âlemlerin rabbi olan Allaha aittir. Allaha hamt efendimize selat-ü selam olsun. Efendimizin dualarına canı gönülden Amin. Amin…Amin…

Baki selamlar..

Kaynak: https://www.diyanethaber.com.tr/peygamberimizin-sas-gunluk-yaptigi-dualar