Seçim sathına girince aklıma daha önce yaşanmışlıklar gelir.
Amca birilerinin yakını akrabasıdır. Gökte tövbe haşa vahyi ile inmiş gibi paraşütle gelmiştir. Durmazlar hemen eğreti elbiseler giydirirler süsler püslerler, koku tütü sürerler ve büyüklerimize tanıtırlar daha öteye giderek gümüş tepside sunulanları gördük.
Çumra’da yetmişli yıllarda Ağaraslı Hacı Şakir Amcamızın Cık cık otobüsleri gibi dışı yani kaportası Mercedes, motoru Fiat otobüsleri gibi görünenler aklıma geliyor. Gerçi şimdi ne Ağaraslı Hacı Şakiri ne de otobüslerini bilirler. Çünkü Çumralı bile değiller ne bilsinler değil mi?
Seksen öncesi MHP İl Başkanımız Tevfik Fikret Kılıçkaya’yı, Avukat Naci Yılırım’ı, Av. M.Ali Uz, Halil İbrahim Gültekin, Recep Binatlı, av. Muammer Şahin, İbrahim Altay, Lütfi Uysal, Mustafa Üstün, Muzaffer Ayaslıer, Muammer Kocatepe, Muhsin Deligöz, Halil Harman, Muzaffer Onüçyıldız, Veli Çelik, Ali Patlak, Yusuf İnanç, Hakkı Ünler, İsmail Arıkan, av. Murat Çiçek, Remzi Karaaslan’a kadar gelen İl başkanlarımız….
Çumra’da seksen öncesi MHP ilk ilçe Başkanı elektrikçi Niyazi Yılmazı, İlk Belediye Başkanımız Hikmet Berberoğlu’nu, Berber Ali Şen’i, Ayakkabıcı Nuri Yıldız’ı, Elektrikçi Şemsettin Üzüm’ü, Rahmetli Dişçi Abdullah Ünal’ı, Rahmetli Tat Ahmet Şahin’i, Rahmetli Ahmet Bayrakcı’yı, Ahmet Çakal’ı, Cumali Can’ı, Rahmetli Tevfik Sarı’yı, Rahmetli Ahmet Erkoyuncu’yu, Mustafa Erçoban’ı, Rahmetli Ali Osman Doğan’ı, Ahmet Yaşar, Rahmetli Ali Rıza Ayyıldız, Ülkü Ocağı Başkanlarından Ali İhsan Köfe’yi, Rahmetli Ramazan Çetin’i, Rahmetli Zeki Atalay’ı
Seksen sonrası Belediye Başkanlarımız Recep Konuk, Zeki Türker, Yusuf Erdem, MHP İlçe Başkanı Ömer Camızcı Başkanı, MHP İlçe Başkanı Ahmet Yıldız’ı, Ahmet Gündüz, İlhami Alkan, Zeki Çelik, Şahin Özdamar, Nazif Karagöz, H. İbrahim Kaya, Recep Yıldırım Başkana kadar uzanan İl Genel Meclisi Üyelerimiz Ahmet Kalaycı, Mehmet Yaymacı, Adnan Batumlu ve Ocak Başkanları İsmail Karataş, A. Kadir akıllı, İbrahim Camcı, Hasan Ceran, Şeref Alemdar, Mehmet Özer, Yüksel Günal, Hasan Hüseyin Camızcı, İbrahim Sever, Aytekin Mart, Seyit Mehmet Camcı, Mücahit Çınar’a uzanan silsile…….
Vefat edenleri rahmetle sağ olanları hürmetle şükranla anıyoruz..
Yıllarını başka deyişle ömrünü davadan taviz vermeden yaşamış ve duruşunu hiç değiştirmemiş olanlara ahde vefa kabilinde selam ve saygılarımı sunuyoruz..
Bizden önce yaşayanlarımız; Gönül almayı bilmeyene yürek emanet edilmez! Derlerdi.
O günden bugüne layıkı veçhile gönlümüzü alanlarımızı yüreğimizde yaşatıyoruz.
*
Böylesi düşünce içinde bocalarken Hadisi Şerifi televizyonda sohbet esnasında duyunca dikkat kesildim. Bir Cuma sohbetinde doğruluk, dürüstlüğün ve İslâm dinindeki önemini anlatıyordu.
Hadisi Şerifte ne diyor; “BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR!” Öyle ise!..
Ben Hadisi Şerifi buraya aktarayım efendim:
Resûlüllah Efendimiz(sav) pazarda bir buğday satıcısına uğradı, elini buğday çuvalının içine sokunca parmakları yaşlığa isabet etti. Bunun üzerine buğday sahibine;
--- Bu ne? Diye sordu. Buğday sahibi:
--- Ey Allah’ın Resulü! Yağan yağmur isabet etti. Dedi. O zaman Peygamber Efendimiz(sav)
--- “Onu insanların görüp aldanmamaları için yığının üzerine koymalı değil miydin? Bizi aldatan bizden değildir.” Buyurdular.
Evet, yapamayacağı işleri yapacağım diye söz verenlere duyurulur. Daha önce söz ver ipte yapmayanlar bizden değildir. Ben bütün imanımla buna inanıyorum!
27 Mayıs ihtilalinden sonra Osman Bölükbaşı Kurucu Meclise seçilen Beyşehir Doğanbey’li hemşerimiz İhsan KABADAYI’yı görür.
--- Ne hayır İhsan burada ne arıyorsun?
--- Kurucu Meclise seçildim efendim! Cevabı;
--- Nasıl oluyor, biz seni nerede yetiştirdik, nerde karşımıza çıkıyorsun?