Çarşamba günü sebze pazarında doksanlı yıllarda MHP İlçe yönetimimde olan Elektrikçi Şemsettin Üzüm Ağabey ile ayak üstü sohbet ettik.

Tabi taa eski günlere gittik 69 ve 80 yılları arasındaki MHP İlçe Başkanımız Niyazi Yılmaz ve arkadaşlarını andık.

Çumra Büyük Ülkü Derneğinin kirasını ödemek için Rahmetli Ayakkabıcı Nuri Yıldız, yine rahmetli Mustafa Taşcan, Berber Ali Şen, Şemsettin Üzüm kışın Çarşamba Çayından nasıl balık tuttuklarını anlattı. Buzun kırılıp rahmetli Nuri Ağabeyimin o soğukta suya düştüğünü söylerken gözleri yaşla doldu.

Evet, o günlerden bugünlere geldik biz hala MHP’deyiz diyerek beni kucakladı.

--- Sağ olasın bizi hiçbir zaman ihmal etmedin ve kırmadın Allah razı olsun.

--- Saygıdeğer Ağabeyim bizler dünden bugüne Ülkücü duruşumuzla MHP’ye oy verdik çevremizde dostlarımıza da aynı doğrultuda MHP vermeleri için çalışacağız. Üç hilalli bayrağı taşıyan Ahmet, Mehmet her kim olursa yanında olacağız.

**

Şehrimizde Okçu Kasabamızla Çumra Taş köprü arasında oturanlar genelde baba evinden yeni ayrılanlar olduğu için halk arasında buraya Baba Tepti Mahallesi denirdi. Şimdi Yeniden Refahlı genç kardeşlerimizi görünce böylesi çağrışım oldu.

Maşallah sol yazılı görsel medya bol keseden şişirmesiyle havaya girdiklerini görülüyor. Bakalım sandık ne gösterecek?

Böylesi yapı içinde objektif bakmak ve bencil olmamak gerekir.

“Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez.”

Dünden bugüne büyüklerimizle hatıralarımızı anarak yazımıza devam edelim mi?

Seydişehir ilçemize 80’li yıllardan bu yana sık sık gider gelirim. Rahmetli Sami Ağabeyimin Eti Alüminyum Fabrikasında çalıştığı ve emeklilik sonrası Seydişehir’e yerleşmesi bizi birazda mecbur etti. Bayram, tatil, düğün, siyaset, riyaset derken nerde ise yılın 30 gününü Seydişehir’de geçirmekteyim.

Tabi bu gidiş gelişlerde Seydişehir’de azımsanmayacak dostlar edindim. Bilhassa 1994–2004 yıllarında iki dönem MHP Seydişehir Belediye Başkanlığı yapan Elektrik Mühendisi Muammer Urhan Başkanın babası İsmail Urhan Amcamızı hiç unutamam. Ne zaman Seydişehir’e gitsem ziyaret ederim. Son demine kadar Deli Dumrul ve adam gibi adam idi ki, çok severdim, Adını anmışken rahmet diliyorum

Rahmetli Alpaslan Türkeş’le birlikte siyasete girmiş bu zaman zarfında; 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü görmüş ve çizgisinden hiç sapması olmayan bir büyüğümüz. 12 Eylül sonrası Muhafazakâr Parti, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nde siyaset yapmaya devam ediyor olmasıyla bizlere örnek teşkil ediyor.

1980 öncesi MHP’de siyaset yapan 1977 Genel seçimlerin MHP Konya Milletvekili seçilen ve sonrasında da Milliyetçi Cephe Hükümetinde Ticaret Bakanı olan Agâh Oktay Güner 1980 sonrası ANAP’ta siyasete başlayınca eski dostlarını arar. Bunlardan biride İsmail Urhan Amcadır.

—Evet, Koca Kurt biz yeniden yollara düştük. Yanımda yol arkadaşı olarak eski kadim dostlarımı görmek isterim. Deyince İsmail Urhan Amca;

— Sevgili Bakanım 1980 yılında siz beni Toroslar’ın nöbeti sana ait her ne şartta olursa olsun seni bu nöbet yerinde görmek isterim. Dedin biz hala tek kırma tüfekle nöbet yerini terk etmeden bekliyoruz. Ben hala MHP de nöbete devam ediyorum. Aynı çizgi aynı yolun yolcusu isek davete gerek yok emre hazırız. Yok, çizgin değişti ise ballı yallı olduysan gelemem. Çünkü nöbet kutsidir terk edilemez. Biz ancak MHP Çatısı altında siyaset yaparız. Diye cevap vermiş Rahmetli İsmail Urhan Amcamız.

Sen yine sadakatle yola devam ederdin ve derdin ki;

NÖBET KUTSİDİR VE NÖBET YERİ TERK EDİLEMEZ! Öyle değil mi İsmail Amca?

Sana şimdi seni rahmetle, hürmetle, şükranla, himmetle anıyor bil vesile Fatiha gönderiyorum.

Evet, biz de rahmetli İsmail Urhan Amcamızın dediği gibi MHP Çatısı altında siyaset yaparız. Dolayısı ile bugün Cumhur İttifakını destekliyoruz!