Ne çok şey seçiyoruz...

Çok seçici bir milletiz ki, ortalamaya vursak Türkiye genelinde her güne en az 1 seçim,Konya özeline her aya en az 1 seçim düşer.

Dolayısıyla 'seni seçtim bizim oğlan' diyebileceğimiz çok fazlaca seçenek var önümüzde.

Bazı seçimler, diğer seçimlerin gölgesinde kalabiliyor. Büyük balık nasıl küçük balığı yutuyorsa, büyük seçim de küçük seçimi gölgeleyebiliyor. Birçok seçim sessiz sedasız gerçekleşiveriyor.

Garip olanise, büyük bir seçime yaklaştığımız şu günlerde, bu seçimle alakalı piyasada küçük bir algı yönetiminin dahi olmaması...

Başta Konya Üniversitesi olarak kurulan Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde içinde bulunduğumuz Kasım ayının üçüncü haftasında gerçekleştirilecek olan rektörlük seçiminden bahsediyorum.

YÖK yönetmeliğine görerektörlük için en az 6 adayın yarışması gerekiyor. Seçime 15 gün gibi kısa bir süre kalmasına rağmen, sadece 1 isim, mevcut rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker, açık yüreklilikle aday olduğunu açıklayabildi.

Diğer 5 aday kim, bilen yok. Daha doğrusu, başka aday var mı, onu da bilen yok...

Necmettin Erbakan Üniversitesi'nin kurucu rektörü olan Prof. Dr. Muzaffer Şeker Hoca için bu üniversite kundaktaki bebek gibiydi. Sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için el bebek gül bebek yetiştirilmesi, üzerinde titizlikle durulması gereken bir akademi üssünün başında olması, onun işini epey zor kılmıştı.

Kısa sürede Muzaffer Hoca ve ekibi ile tüm üniversite kadrolarının yaptığı çalışmalarla o dünkü bebek, şimdilerde büyüyüp serpilmeye başladı. 5 yaşına girdi dünkü bebek...

4-5 yılda önemli gelişim evrelerinden geçti. Bir yola girdi ve o yolda emin adımlarla ilerliyor. İşte bu yolun önemli bir dönemeci de rektörlük seçimleri...

Bu seçimin şu ana kadar gerçek öznesi olarak ortaya çıkan tek isim Prof. Dr. Muzaffer Şeker oldu.

Diğerleri, gizli özne... Gizli öznelerin kim oldukları bilinmiyor. İşte mesele de bu ya zaten...

YÖK diyor ki, rektörünüzü seçebilmeniz için, en az 6 tane rektör adayınızın olması lazım. Nerede bu adaylar? Var mı, bakıyorsunuz yok!

Zaten olsaydı, şimdiye kadar çoktan meydanlara çıkarlardı. Selçuk Üniversitesi'nin son rektörlük seçimi aklıma geldi. Rektör adayları seçim büroları dahi hazırlamışlardı kendilerine. Kapı kapı geziyor ve oy istiyorlardı. Şimdi bunları göremiyoruz.

İki seçenek çıkıyor karşımıza.

Ya 6 tane aday çıkmadığı içinseçim ileri bir tarihe ertelenecek ve bu süreçte yeni adayların çıkması sağlanacak; ya da zaten resmi adaylık süreci olmayan rektörlük seçiminde oy kullanan akademisyenler, seçim gerçekleşsin, bir sonrasına kalmasın diyerek, aralarından birinin ismini yazıp, göstermelik rektör adayları çıkaracak.

Diyebilirsiniz ki çok mu önemli?

Başta da belirttiğim üzere gündemde daha önemli konular olduğu için güdük kalmış bir mesele gibi gözüküyor olsa da önemli. Sonuçta koskoca bir üniversitenin rektörü seçilecek.

Mesnevi'den:

“Nice işler vardır ki, ilk önce güç görünür de sonradan kolaylaşır. O güçlük geçer gider.”