Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen’in Trabzonspor gibi çok çok önemli bir maç öncesi yaptığı açıklamanın elle tutulur tarafı yok…

Özellikle futbol konusunda, Trabzonspor taraftarı ve yönetimi, takımlarının menfaatleri doğrultusunda, deyim yerindeyse, babalarını tanımazlar…

Fatih Özgökçen’in kendi penceresinden bakıldığı zaman “futbol hayat memat meselesi” olmayabilir…

Çünkü, futbolla uzaktan yakından alakası yok…

Ama, futbol bu ülkede hayat memat meselesi…

Siz bu kulübün seçilmiş! bir Başkanı olarak, hem de takımımız Trabzonspor’un ezalarını titretirken, sizin çıkıp böyle bir açıklama yapmanız, “centilmenlik” ya da “Fair Play” ruhu değil, tamamen “pısırıklık”tır…

Konya Mevlana ve hoşgörü şehri olabilir ve Konya’ya yakışıyor…

Eyvallah…

Ama, Mevlana’nın, “köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır” sözlerini de unutmamak lazım…

Bunu futbola evirirsek, Trabzonspor-Konyaspor dostluğu bunun gibi bir şey…

İşte gördün Trabzon tribünlerinin dostluğunu!

Sizin yaptığınız bu açıklama, kötü niyetli hakem Mete Kalkavan’ın da ekmeğine yağ sürdü ve Trabzon takımının en kilit oyuncusu gibi ter döktü!

Bu atmosferden puan çıkarsaydık düşünemiyorum bile…

Ben hemen hemen bütün Trabzon maçı deplasmanlarına gittiğim için biliyorum…

Sizin Trabzon tribünlerini bilmemeniz doğal…

Yukarıda da dedim ye, babalarını tanımazlar…

Bir dönem Trabzonspor’un formasını giyen Polonyalı futbolcu Szymowiak’ın, “Trabzonlular için futbol din gibi, inanç gibi” demesinin altında yatan gerçek şu ki; futbol Trabzon’da yaşam biçimidir…

İşte dün gördük tribünleri…

42 bin seyirci, bunun 4-5 bini bayan.

xxx

Yaşanmış bir hikaye…

90’lı yıllar…

Şenol Güneş’in kardeşi Bahattin Güneş, bizim kaptanımız…

Trabzonspor’dan transfer ettik kendisini…

Aynı sezonun kaçıncı maçı hatırlamıyorum…

Trabzon Avni Aker stadının tribünleri tıklım tıklım…

Bahattin Güneş, takım kaptanımız ve iyi oynuyor…

Top, Bahattin’in ayağına geldiği anda tribünler yıkılıyor…

Bahattin’e edilen küfürlerin, hakaretlerin haddi hesabı yok…

Bahattin Trabzon’un öz çocuğu…

Trabzon’da bunu sadece Bahattin Güneş yaşamadı, başkaları da yaşamıştır…

Ben sadece Bahattin Güneş’e edilen küfürlere, yapılan hakaretlere şahidim…

Dolayısıyla, sizin çaylakça ve içi bomboş açıklamanız, gerçek Konyasporluları bağlamaz Başkan efendi…

Taraftarlar sana olan tepkilerinde sonuna kadar haklılar ve birçoğu Konyaspor’un senin için amaç değil, araç olduğunu biliyorlar.

xxx

Acayip bir atmosferde başladı maç…

Şenol Güneş stadının tribünlerini tıklım tıklım dolduran seyirciler hem bizim oyuncuları hem de hakemleri büyük bir baskı altına aldılar…

Konyaspor klasik 11’i ile çıktı maça…

Ev sahibi takım 13. Dakikada Visca ile 1-0 öne geçmenin verdiği rahatlıkla ilk 45’te oyunu tutan taraf oldu…

Özellikle orta sahada Trabzonspor takımına oranla daha yumuşak bir görüntü verince, bordo-mavililer hem orta sahada hem de ilk yarıda daha etkili göründüler…

Maçın ilk yarısını neredeyse pozisyonsuz bitirdik…

İkinci yarıda ise biraz daha insiyatif alan taraf Konyaspor’du…

İyi mücadele ettiler…

Bu oyuncu gurubu saygıyı hak ediyor her şeyden önce…

Her türlü bahanenin arkasına sığınma haklarına sahip olmalarına rağmen, kolaycılığa kaçmadan samimi bir gayret ile mücadele ettikleri için...

Ne hakemi ne seyirciyi ne rakip takım oyuncularını gözerinde büyütmeden karakterli bir mücadele ortaya koydular…

Oyun dengeli giderken, Trabzon’un adam eksiltme konusunda en etkili oyuncusu Nwakaeme’nin 3-4 Konyaspor’lu arasından sıyrılıp topu Visca ile buluşturması ile kader ağlarını da örmüş oldu…

Bu pozisyonda Mpoku’nun geriye çekilmesi ya da müdahale etmemesinin sebebi bana göre Mete Kalkavan’dır…

Seyredin ikinci Trabzon golünü ne demek istediğimi anlarsınız…

İlhan Palut gibi efendi bir futbol adamına maçtan sonra kırmızı kartını tereddütsüz gösteriyorsa, bu maçın ne taktiğini ne tekniğini ne de oyuncu değişikliğini yazmanın bir anlamı yok…

Trabzonspor, günler öncesinden oyunu kuralına göre oynadı ve şampiyonluğa ulaştı…

Sonuç olarak; Fatih Özgökçen’in maç öncesi yapmış olduğu açıklama hem Trabzonsporluları hem de maçın hakemlerini rahatlattı, dolayısıyla da istedikleri gibi oynadılar, istedikleri gibi kazandılar.