Bu ayı nefs-i emare ile savaş ayıdır.

Bazı nefisler Rabbini tanımak istemiyor hatta o’nun yerine geçmek istiyor.Sultayı kendinde bulundurmak savaşını veriyor.

Firavnvari: “Ben, sizin en yüce Rabbinizim.” dedi (Fir’av). -Naziat:24-

Bu Manada duygu ve düşüncelerle nefsini heva ve hevesini ilahlaştırıyor.

“Ey Muhammet! Heva ve hevesini tanrı edinen kimseyi gördün mü!..” -Casiye:23-

İşte bu sebeplerde bu ayda nefs-i emare ile savaş kızışır. Zira en büyük düşman içerdedir. O da nefs-i emaredir. Buna binaen de en büyük cihad (cihad-ı ekber) bu düşmana karşı yapılan cihaddır. Allah rasulü (s.a.v) Nefs-i emare ile yapılan cihada cıhad-ı ekber demiştir. Bu ayın hürmetine yüce Allah, şeytanları zincire vurduğu için, nefs-i emare işbirlikçisi şeytanın, iblisin görevini de üstlenmiştir. Binaen aleyh:

a) Nefs-i emare iblis ile (şeytanla)aynı safta omuz omuza bizimle savaşta.

b) Allah’a karşı itaatsizlikte,secdeye karşı boykotta, helal-haram sınırlarını ihlalde, ifsatta, fesatta, fahşta, münker de, her türlü edepsizlikte, hayasızlıkta, rezalette el ele gönül gönüle hareket etmekteler. avareleri de peşlerinden koşmakta.

c) Nefs-i emare firavunla aynı davada, ittifak halindeler. Ayrılmaz ikili bunlar.

ç) Nefs-i emare hayvanat ile aynı hayata paylaşıyor. Eşref-i mahlukat olarak, Ahsen-i takvim sırrına mazhar olarak yaratıldığı halde hayasızca, fütursuzca, yasak olan zaman diliminde mazeretsiz yiyip içiyor, nefsani arzusunu tatmin ediyor.

“…Küfredenler (nankörler, dünyada) zevk etmeye (zevk sefa sürmeye) bakarlar ve hayvanlar gibi yerler içerler. Halbuki onların yeri ateştir.”

-Muhammed:12-

Amelde kafirler gibi, nankörler gibi olmayın nefs-i emarenize bu hususta savaş açın ve ebedini hayatınızı kurtarın.