Artık herkesin bildiği bir şey var ki o da, 21. yy da bilgi açlığı kavramından öte bilgi obezliği kavramının daha popüler olduğu yönünde beyanatların duyulmaya başlamasıdır. Bu söylem tartışmaya açık olsa da, gençlerin merak zindeliği yerine merak yorgunluğu tanımlamasına eşdeğer bir durumun gözlendiği konun uzmanları tarafından dillendirilmektedir.

İnsanoğlunun bilgiyle imtihanı!

Gereksiz bilgi yüklü obez beyinler, bilginin sadece enforme edilmesi yani işlenmeme sorunu, sihirli sosyal medya bilginleri, teknoloji sayesinde çokbil(en)miş gençler (tercih sizin), bilgi papağanı ancak bilgi yoğurucu olmayan kişiler, uzmanlık alanı oluşturulamayan ve/veya hazır ama gerekliliği tartışılan bilgiler, ister ekonomi açısından ister diğer alanlar açısından olsun bir gemiyi çok rahat yüzdürebilecek büyüklükte bilgi denizi ama yüzme bilmeyen insanlar. Listeyi daha da uzatmak mümkün.

Yakında BİLGİMAN karakterleri çizgi film sahnelerini kaplarsa şaşmamak lazım. Sizleri, Cumartesi Cumartesi yorduğumun farkındayım amma velakin bu ihtiyaç fazlası damping bilgi furyası da beni iyiden rahatsız etmeye başladı. Sizi bilmem ama, o eski birebir markaj yapılarak sohbet tadında, doyumlu leziz ilgilenmeleri çok özlüyorum.

Çoklu yoğunlaşmalar konusu bilim mantığına da sığmayan bir durum görünüme sahip.

Sadeleşme mevsimi aranıyor.

Beyin karmaşaları arasında doğru yön kaybedildi.

Bu serzenişler hepimize!

İtikaf soslu sade hayatlar klavye tuşları veya dokunmatik çöplük arasında heba edilmiş durumda.

Hükümsüz bir durumda sürüklenmekte!

Ürperti ve titremeler arasında kayıp aranıyor.

Gençlerin bir an önce dokunmatik veya elektronik değil dokunulan kitaplarla buluşması gerekiyor.

Mause veya parmak dokunmaları yerine klavye kullanımı arttırılmalı.

Gereksiz dijital kullanan eller nasıl olurda üretim yapar?

Teknoloji kendi içinde demokrasiyi baltalıyor.

Çözüm aranıyor!