Buruk duygular içerisindeyim. Ramazan-ı Şerife veda etmeye hazırlanıyoruz. Bir daha ki Ramazan'a ulaşır mıyız, müphem. Bugün aynı iftar sofrasında bir araya oturduğumuz sevdiklerimizle, dostlarımızla bir daha ki Ramazan'da da aynı sofrada buluşur muyuz, orası da meçhul. Tabii temennimiz Allah hayırlı uzun ömürler verdiği müddetçe daha nice Ramazanlara ulaşabilmek.
Kusurlarımızla, eksikliklerimizle bir şekilde Ramazan'ı idrak ettik, uğurlayacağız. Son maratondayız. Bugünlerde havalar da çok sıcak geçiyor. Termometreler 32'yi gösteriyor. Allah kolaylık, sabır versin. Ne güzel havalar serin geçiyor diye sevinirken tekrar yaz sıcaklarıyla kavrulmaya başladık. İmkanı olanlara, işi gücü acil olmayanlara tavsiyem, aman dışarı çıkmayın, evinizde, hanenizde yatın. Allah muhafaza bu sıcaklar insana travma yaşatır.
Bizim maalesef yatma gibi bir lüksümüz yok. Çünkü bizler kamunun sesiyiz çünkü bizler kamuyu bilgilendiriyoruz çünkü bizler dün neler olmuş sorusunun cevabını veriyoruz. Gazetecilik, önemli iş vesselam. Herkes, her meslek grubundan kişi bu mesleği yapabilir, öyle ahım şahım bir kabiliyeti olması gerekmez. Ama tabii herkes gazeteci olamaz. Gazeteci duyarlılığına sahip olamaz. Etik, ahlak, bir edep sahibi olamaz. İnşallah ahlaklı, edepli sınıfından biri olarak bu mesleği icra etmeye çalışıyoruzdur.
Esasında bir yandan da sevinç içerisindeyim. Zira bayrama kavuşuyoruz. Bayramlar! Ne de güzel günlerdir. Tüm aile fertlerinin bir araya geldiği, bayram vesilesiyle uzaktaki akrabaların halinin hatırının sorulduğu ne mübarek günler. Allah'a hamd olsun verdiği sağlığa, sıhhate. Bugün hastaneler tıklım tıklım, karakollar, hapishaneler tıklım tıklım. Ne dertler var, ne çileler var. Bu şekilde bayramı karşılayacak insanlar var. Allah yardımcıları olsun, fenalık, kötülük peşinde olanları da ıslah etsin. Köşemi Ramazan'ın hürmetine bir ayet-i kerime ile sonlandırayım; 'Allah'a ve Resulüne iman edin ve sizi üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı maldan, harcayın. İçinizden iman edip de harcayanlar var ya; onlar için büyük mükafat vardır. (Hadid, 57 7)