COVID-19 salgını dünyayı ve ülkemizi hazırlıksız yakalarken, ekonomik ve toplumsal hayatı hiç beklenmedik bir biçimde sarstı.
Toplum sağlığını, hem ruhsal hem de fiziksel açıdan derinden etkiledi.
Milyarlarca insan evlerine kapanırken, ekonomik faaliyetler ve bazı sektörlerde tümüyle durma noktasına gelindi.
Art arda yaşanan arz ve talep şokları üretimden tüketime, taşımadan tedarik zincirlerine, ticaretten finansa kadar tüm alanlarda dalgalanma ve daralmaları da beraberinde getirdi.
Virüsten kurtulmak için yapılan çalışmalar aşının bulunmasına göre belirlenirken, bütün dünya ilk kez ne yapacağını bilemez bir hale gelmiştir.
Halen devam eden salgın sağlığımızı tehdit ederken, her alanda da olumsuz etkisi sürüyor.
Yine can kayıpları yaşıyoruz. Yine ekonomik ve sosyal kayıplarımız devam ediyor.
1 Temmuz da başlayan normalleşme ve akabinde kutladığımız Kurban bayramında en çok ihmal ettiğimiz konuda salgının önüne geçilmesi için uygulanan tedbirler oldu.
Sanki ülkemizde ve dünyada salgın sona ermiş, normal yaşantımıza kavuşmuş gibi bir davranış sergiledik.
Bunun sonucunun ağır olacağını bile bile gerekenleri yapmadık. Sağlık Bakanlığının ve diğer kurumların uyarılarını dikkate almadık.
Rehavete kapılarak, maskemizi takmayıp, sosyal mesafeyi korumayıp, temizliğe de gereken özeni göstermedik. Aşıyı da yaptırmadık.
Belki bayram sonu hissetmesek de sanırım 1 hafta veya 1 ay içinde olumsuz sonuçları karşımıza çıkacaktır.
Yeni vaka sayılarının çoğalması bildiğimiz gibi Kurban Bayramı ve akabinde ki tatildeki temaslardan kaynaklandığı da bir gerçektir.
Sağlık Bakanlığı’nın “Aşı olun ve Tedbirlere Uyun” çağrısına uyup, üzerimize düşeni yapsaydık Salgından kurtulma süresi uzamazdı.
Ülkemizdeki Koronavirüs tablosuna bakarsak, durum hiçte iyi değildir. Günden güne bir azalma beklenirken, bir artış görülüyor.
Tabiî ki bunun sebepleri de bellidir. Tedbirlerden uzaklaşmak ve aşıya gereken önemi göstermemektir.
26 Temmuz 2021 tarihinde 224 bin 198 COVID-19 testi yapıldı, 16 bin 809 kişinin testi pozitif çıktı, 5 bin 585 kişi iyileşti, 63 kişi hayatını kaybetti.
Ülkemizdeki 27 Temmuz 2021 tarihindeki aşı tablosuna göre, Toplam Yapılan Aşı Sayısı
68.560.130 iken, 1.Doz Uygulanan Kişi Sayısı 39.936.770, 2.Doz Uygulanan Kişi Sayısı
24.406.253’tür.
Şehrimizde ise; Toplam yapılan aşı sayısı 1.601.365 iken, 1. Doz uygulanan kişi sayısı 936. 820, 2. Doz Uygulanan Kişi Sayısı 566. 877’dir.
Beklenilen aşı tablosu bu değildir. Daha fazla insanın aşısı olması virüsün önüne geçilmesinde çok etkin olacaktır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, “Covid-19’la mücadelenin kurallarına uymaz ve aşımızı hemen ilk fırsatta yaptırmazsak, salgını durdurmak uzun sürebilir. Ödediğimiz bedelleri, yaşadığımız kısıtları, maddi ve manevi kayıpları düşünün. Ne çok insanı kaybettiğimizi hatırlayın. Salgın aşısız yenilmez. Aşınızı olun.”
Bakan Koca’nın dediği gibi, hiç olmazsa bayram sonu günlük yaşantımızı sürdürdüğümüz süreçte, maskemizi takıp, sosyal mesafemizi koruyup, temizliğe özen gösterelim.
Bunun yanında aşımızı olalım. Birbirimizi gerek tedbirlere uyulması, gerekse aşı olma konusunda teşvik edelim.
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç ise “1,5 yıla aşkın süren salgından dolayı ekonomik ve sosyal kayıplarımızın yanında, birçok vatandaşımızı da kaybettik. Salgının önüne geçilmesi için öncelikle alınan tedbirlere uyalım. Mutlaka aşımızı olalım.”
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Koç, salgının önüne geçilmesi için aşının yapılması gerektiğine dikkat çekerek, bugüne kadar yaşadığımız olumsuzluklardan kurtulmanın çaresinin de aşı olmaktan ve tedbirlere uymaktan geçtiğini dile getiriyor.
Sonuçta sağlımızı düşünmekten ve toplumu tehlikeye atacak davranışlardan uzak durmaktan ne kaybederiz.
Aksine sağlımızı tehlike içinde bırakacak davranışlardan uzak durarak, hep birlikte kazançlı çıkarız.
Bugünden itibaren salgının önüne geçecek olan tedbirlerden taviz vermeden, aşıyı yaptırarak hayatımızı devam ettirelim.
Ne dersiniz vatandaş olarak hepimiz, üzerimize düşen görevi yerine getirmemiz gerekmez mi?