Bundan önceki yazımda “transferler ‘ya tutarsa’ mantığı ile yapılmamalı!” diyerek, futbolun doğrularının altını çizmiştim…
Bu yazıyı, daha doğrusu bu düşüncemi onaylayanlar da oldu, aksini savunanlar da…
Ben hala aynı yerdeyim…
Benim futbol akım, “ya tutarsa” mantığına da, “kervan yolda düzülür”e de, devre arası yapılacak olan  takviyelere de yatkın bir futbol aklı değil.
xxx
Hilmi Kulluk, tarihe kendini değil, Konyaspor’u parlatan  bir başkan olarak geçti…
Aksini iddia edenin alnını karışlarım…
Adam, fotoğraf makinelerini, kameraları, mikrofonları kendi adına zerre kadar kullanmadı…
Birlikte görev yaptığımız dönemde ulusal gazeteler, televizyonlar benim aracılığımla Hilmi Kulluk’a röportaj, açık oturum tekliflerinde bulundular, ancak Hilmi Başkan nazikçe, usulünce geri çevirdi bu teklifleri…
Hem de öyle sıradan televizyonlar değil, devletin ve ülkenin amiral gemisi, yani trajı ve reytingi bol olan gazete ve televizyonlar… 
Şu da var, Konyaspor’un haklarını savunma adına zaman zaman gazetelerde ve ekranlarda göründü…
Hepsi o kadar…
Fatih Başkan ise Hilmi Kulluk’un tam tersi istikamette ilerliyor…
Gazetelerin spor sayfalarını, televizyon ekranlarını seviyor, kendisine uzatılan hiçbir mikrofonu geri çevirmiyor…
Bu bir tarz meselesi…
Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen’in ziyaretleri zaman zaman eleştiriliyor…
“Fatih Başkanın gitmediği bir Kanarya Sevenler Derneği kaldı” diyorlar…
Ben katılmıyorum bu eleştirilere…
Belki “Kanarya Sevenler” ya da “Kahveciler Odası”na da gidecektir…
Bilemem…
Konyaspor’un çıkarları söz konusu ise gitmelidir…
Bunlar eleştirilecek mevzular değil…
Ama, bu ziyaretlerde eleştirilecek bir şey var mı?
Var…
TFF Başkanı Nihat Özdemir’e gidiyorsanız, ya da PANKOBİRLİK  Genel Başkanı Recep Konuk’a gidiyorsanız, daha farklı bir hediye ile gitmelisiniz…
ASKF’ye ya da “TÜFAD’a veya TÜRFAD’a bu hediyelerle giderseniz, makbule geçer ve mutlu olurlar…
Ama, beklentileriniz olan kurumlara ya da o kurumların başkanlarına aynı hediyelerle giderseniz, sınıfta kalırsınız…
O zaman, Konyaspor’u değil, kendinizi parlatmış olursunuz!
Bu benim düşüncem…
Örneğin  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu aldınız ve ziyaret edeceksiniz, yine aynı hediyelerle mi gidersiniz?
Merak ediyorum açıkçası…
Bunlar küçük ayrıntılar olabilir, ama önemli ayrıntılardır…
Sevgili Başkan, yoğun olabilirsiniz eyvallah, ama etrafınızda ya da kulüpte bu anlamda size kurumsal destek verecek, fikirler geliştirecek kimse yok mu?
Bence bunu dikkate almanızda yarar var…
Ne TFF Başkanı, Ne de PANKOBİRLİK Başkanı gübür gübür hurraaa gidilecek kurumlar ve makamlar değil.
xxx
Sadede gelirsem; Hilmi Başkan, yıllarca televizyonlara, gazetelere çıkmıyor diye eleştirildi, Fatih Başkan ise her gün gazetelerde, televizyonlarda, ziyaretlerde diye eleştiriliyor… 
Anlayacağınız hiç ayarımız yok bizim…
“Gri”ye yer yok bizde..
Dolayısıyla ya beyaz körlüğündeyiz, ya da siyahın en zifirindeyiz…
Nasıl ki, köre, renklere anlatamayız, bu ayarsızlığımıza da kimse bir mana veremez, kimseye de anlatamayız.

GÜLE GÜLE MUSTAFA AYDIN, HOŞGELDİN ENGİN DİNÇ
Mustafa Aydın, Konya’da görev yaptığı süre içerisinde, iz bırakan  Emniyet Müdürü olarak tarihe geçti…
Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim; Vali Kemal Katıtaş, Konya’da tarihe geçen bir vali olarak bugün bile iyi anılıyor, hayır dualar ediliyorsa, bu onun unutulmadığını ve unutulmayacağını gösterir…
Aynı şeyler sevgili Müdürümüz Mustafa Aydın için de geçerli…
Kim ne derse desin, gök kubbede bir hoş seda bıraktı…
İyi anıldı, iyi anılacak ve Konya kendisini asla unutmayacak…
Umarım, kendisi de Konya’yı unutmaz…
Allah yolunu açık etsin sevgili Müdürümün.
xxx
Ve yeni Müdürümüz Engin Dinç…
Biyografisinde Rize doğumlu yazıyor olsa da Erzurumlu olduğunu biliyorum…
Yani hemşeriyiz…
Nereden mi biliyorum?
Boks Federasyonu Başkanımız Eyüp Gözgeç’den…
Eyüp Başkan, “Konya’ya yakışıklı, liyakat sahibi, işini seven, işinde uzman bir Müdür atandı, hayırlı olsun” dedi…
Ve Sadi Seda…
TSYD Eskişehir Şube Başkanı…
O da güzel şeyler söyledi yeni Müdürümüzle alakalı…
“Engin Müdür dört dörtlük, basını seven ve basına yardımcı olan bir Müdür. Sporu ve futbolu seven bir insan. Eskişehirspor’a bir Eskişehirli gibi bir Eskişehirspor yöneticisi gibi  emek verdi, takımın nefes alması için inanılmaz gayretler gösterdi. Konya, beyefendi bir Emniyet Müdürü kazanırken, Eskişehir çok önemli bir bürokratı kaybetti. Keşke 3-5 sene daha kalsaydı” derken, üzüntülü olduğu her halinden belliydi…
Sevgili Engin Dinç Müdürüm Konya, tam da sizin istediğiniz gibi huzur ve futbol kenti…
Birbirinize yakışacaksınız…
Hoş geldiniz Konya’mıza.