Her mahallede, her sokakta her zaman karşımıza çıkan, hal hatır soran bakkal Amcalar vardır.

Her türlü alışverişimizi de bakkallardan temin ederdik. Halende bu durum devam ediyor.

Paramız olsun, olmasın, nakit ve kredi şartı koşmadan veresiye defterine not alan bakkal amcalar, özellikle kara günde de bir dosttur.

Bir telefonla evlere servis yaptığı gibi, paramız olmadığında borç veren, bizlerinde derdine ortak olanlardır.

Ancak zincir marketlerden insanların alışverişini yapmasıyla, bakkallar ve küçük esnafımız para kazanamadığı gibi, ayakta kalmakta zorlanıyor.

Yıllardır organize gıda ve market zincirlerine karşı mücadele veren bakkallar, bugün yeniden gündemdedir.

Nedeni de salgında değişen sosyal alışkanlıklar ve geçen yıl Mart ayında başlayan ve halen süren salgındır.

Bu süreçte neye uğradığını şaşıran tüketiciler, ilk şokla marketlere koşarak, rafları boşaltarak, market raflarında bulamadığı ürünleri de mahalle bakkallarından temin etti.

Bakkallara alışan tüketiciler salgın sayesinde mahallesindeki esnafında farkına vararak, değerinin bir kez daha farkına vardı.

Zaten salgından dolayı işsiz kalan, para kazanamayan vatandaşlarında bakkaldan başka hiçbir yerde alışveriş yapma şansıda kalmadı.

Aslında bakkallar, Sosyal Dayanışma merkezi gibi ticari faaliyet gösteren yapılar olduğu kadar, oldukça da önemlidir.

Maddi ve manevi olarak yanımızda yer alan bakkallar, zor günlerimizde bizleri yalnız bırakmamıştır.

İşte bu zor günlerden birisini yaşadığımız salgında bunu çok iyi anlayarak, farkını bir kez daha anladık.

Çünkü Kısıtlama sürecinde evinden çıkamayan vatandaşlar, yaşlılar ve hasta olanlar evlerine yakın olan bakkalları telefonla arayarak, ihtiyaçlarını sipariş ederek giderdiler.

Sipariş edilen ürünleri götürdükleri her evdeki insanların dertlerinin de ortak olurken, parası olmayanları da veresiye defterine yazdılar.

Samimi olan bu davranışlarından ve hepimizin yardımına koştukları içinde yeniden Kara Günde bir dost ve yıldız oldular.

Ülkemizde 220 bine yakın bakkal olduğu tahmin edilirken, şehrimizde ise bu sayı 3000 aşkındır.

İlimizde son yıllarda bakkal sayısı değişmediği gibi, çok hızlı el değiştiriyor.

Aslında bakkallık bir sanat, her önüne gelen bu işi hakkıyla yapamıyor. Başlı başına bir tecrübe gerektiriyor.

Emekli ve biraz sermayesi olup sıcak para düşüncesiyle doğru dürüst fizibilite, lokasyon gibi faktörlerin analizi yapmadan bakkal dükkânı açanlar, birkaç yıl içinde yok olup gidiyorlar.

Genelde ekmek, tütün mamulleri, yoğurt, süt, yumurta, çay, şeker gibi günlük ihtiyaçlara yönelik ürünler satıyorlar.

Zincir marketlerin her şeyi satmalarından dolayı da bakkallar ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Hatta bu konuda görüştüğüm Konya Bakkallar Bayiler ve Kuruyemişçiler Odası Başkanı Feridun Göner, ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de marketlerin çığ gibi büyümesinden dolayı zorlandıklarını anlattı.

Başkan Feridun Göner, Bakkalcılık sektörünün rahatlaması için Market Yasasının biran önce çıkarılması gerektiğini dile getirerek, “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Konya’da da bakkalların durumu günbegün zorlaşıyor. Konya’da malum zincir marketler çığ gibi büyüdüler. Bakkal dükkânı gibi her sokağa açılır oldular. Zincir marketlerin sayılarını sabit tutarak, yeni açılacak bakkal olsun, market olsun kapıdan kapıya mesafe olması lazım. Zincir marketlerin satacağı ürünlerde sınırlamalar getirilmelidir. Her şeyi satmamalıdır. Bu sağlanırsa esnafımız büyük oranda rahatlayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisin‘deki tüm partilerin ortak görüşü ve mutabakatı ile zincir marketlerin kontrol altına alınmasıyla ilgili Meclisimizin bir çalışma yapmasını bekliyoruz. Yıllardır ertelenen Market Yasası diye bilinen Perakende Ticari Düzenleme Kanununun çıkması elzemdir. Ticaret Bakanlığımız somut bir adım atarak yasa taslağıyla ilgili ciddi çalışmalar yaptı. Bizlerden sektör temsilcisi odalardan görüş istendi. Bizde yasada olması gerekenler konusunda önerilerimizi ilettik. Mevcut zincir marketlerin bu zamana kadar açılmış olduğu noktalarda çalışma saatlerinin kısıtlanması, haftada bir gün kapalı olması, resmî ve dini bayramlarda kapalı olması, satacakları ürünlerin belirlenmesi, unlu mamuller, sigara, Teknoloji, tekstil, çiçek, kırtasiye, hırdavat ve beyaz eşya gibi ürünleri satmamalarının sağlanması küçük esnafın tekrar ayağa kalması demektir.”

Bakkalcılık sektörünü büyük oranda rahatlatacak olan ve yıllardır ertelenen Market Yasasının biran önce çıkması gerektiğine dikkat çeken Başkan Feridun Göner, yasa çıkarılırsa bakkalcılık sektörünün tekrar ayağa kalkacağını ifade ediyor.

Bunun yanında zincir marketlerde her şeyi satmasının önüne yeterince geçilmesini talep ediyor.

Umarım en kısa sürede Bakkalcılık Sektörünün temsilcileri olan Bakkal Amcaları ayağa kaldırıp, rahatlatacak olan Marketler Yasası çıkarılarak, hayata geçilir.

Bizlerde Kara Gün Dosta olan sokağımızdaki ve mahallemizdeki Bakkal Amcalara, esnaflara sahip çıkarız.

Ne dersiniz sizce de öyle olması gerekmez mi?