Türkiye son yıllarda zor dönemlerden geçiyor. Bunu kabul etmemek mümkün değil. Özellikle 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi, hiç kuşkusuz Türkiye için bir dönüm noktası oldu.

15 Temmuz sonrası Devletin kendi içindeki bazı işleyişlerin yeniden gözden geçirilmesi biryana, sosyolojik anlamda bazı sorunlar da meydana geldi. 

Sosyolojik sorunların giderilmesi uzmanlarca ortaya konulacak görüş ve öneriler ışığında tüm bireylerin birlikte hareket edeceği sorunlar olarak görülebilir.

 Bu anlamda ben bu noktaya girmeyeceğim. Fakat; devlet işleyişini noktasında yaşanan sorunlar, topluma “Haber verme, ışık tutma, yol gösterme” işi yaparak bir nevi kamu görevi yürüten biz gazetecileri de olumsuz etkiliyor. 

Özellikle bilgiye erişme noktasında son birkaç yıldır büyük zorluklar yaşıyoruz. 

Kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan gelişmeleri öğrenmekte güçlükler çekiyoruz. 

15 Temmuz sonrası bu konuda sıkı bir denetim mekanizması ortaya konuldu. O günlerde bu durumu anlayışla karşılayabiliyorduk (sürecin hassasiyetinden dolayı). Ama bugün gelinen noktada, hala aynı sorunları yaşamamız, kabul edilebilir görülmüyor. Herhangi bir bakanlığa bağlı Konya’daki bir kurum veya kuruluştan bilgi almak istediğimizde, üst yazı yoluyla Bakanlığa başvurmamızın istenmesi, bizi hem zaman açısından yoruyor hem de istediğimiz bilgiyi almamızı güçleştiriyor. 

2019 Türkiye’sinde “bilgi edinme” noktasında olumlu adımların atıldığını düşünürsek, bu olumsuz durum tam bir fecaat olarak yorumlanabilir. 

Bir şehirde, herhangi bir bakanlığın temsil makamı bulunmasına rağmen, bakanlığa yazılan dilekçeyle bizler bilgi alacaksak, bu kurumların illerde neden bir temsil makamı bulunuyor? 

Eğer bu illerde bir temsil makamı bulunuyorsa, bakanlıklar bu temsil makamlarına neden bilgi verme yetkisi vermiyor? Devlet mekanizması bu yapıyla çok sürdürülebilir görünmüyor. 

Her konuda Ankara’ya müracaat edilmesi, Ankara’dan bir açıklama beklenmesi, bürokrasiyi tembelleştiriyor, işleyişleri yavaşlatıyor. Halbuki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devlet işleyişini daha uygulanabilir kılmayı, hızlı kararlar almayı sağlamak için getirilmemiş miydi? Ya bizler yanlış biliyoruz ya da yanlış giden bir şeyler var! Bu konunun gözardı edilmeden çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. 

Aksi takdirde, ilerleyen yıllarda devlet mekanizmasında ciddi çözülmeler yaşanabileceği kanaatindeyim. 

SELÇUKLU’DAN ÖNEMLİ DESTEK

Selçuklu Belediyesi “Proje Destek Programı” kapsamında, şehre ve ilçeye değer katacak projelere destek veriyor.

Sivil toplum kuruluşlarının ve bireysel başvuruların alınmasıyla ortaya konulan projeler, bu sayede hayat buluyor. 

Bu konuda Selçuklu Belediyesi’ni tebrik etmek gerek.

Çünkü; birçok sivil toplum kuruluşunun veya bireysel beyinlerin ortaya koyduğu önemli projeler, imkansızlıklar nedeniyle maalesef hayata geçirilemiyor. Bu anlamda Selçuklu Belediyesi değerli bir işe imza atmış oluyor. 

Fakat; Selçuklu Belediyesi’nin bu desteğinin tam anlamıyla değerlendirilmediği kanaatindeyim. Elbette Belediye öncülüğünde kurulan heyet, gelen projeler arasından yaptığı değerlendirmeler sonucunda destekleyeceği projeleri seçiyor. Seçilen ve bu yolla desteklenen projeleri küçümsemiyorum ancak daha iyi fikirler sunularak hayata geçirilebilir diye düşünüyorum.

Bu konuda özellikle üniversitelere ve üniversite öğrencilerine büyük iş düşüyor. Şehre hatta insanlığa katkı sağlayacak, bilimsel projeler üretilebilir diye düşünüyorum.