2021 yılının son günlerindeyiz. Aralık ayı içinde önce yağmur sonrasında kar yağmasıyla kuraklık korkusu yaşayan bizleri ümitvar kıldı ve sevindirdi.

Salgın ve son zamanlarda ekonomik olarak pahalılık, döviz kur oyunu çıkmaz sokak durumuna gelirken. Hükümet yerli yerinde müdahalesiyle kur oyunu bir nebze bozulmuş oldu.

Hükümet askeri ücrete yaptığı zama ek olarak askeri ücretin vergi dışı bırakılması yılların eksikliğini gidermiş oldu. İnşallah memur, işçi ve emeklilerin 2022 yılından başlayarak belli bir dengeye kavuşturacaktır.

Zor şartlar içinde bu olumlu gelişmeler karşısında muhalefetin aylardır köpürttükleri felaket kurguları tutmayınca yeni argümanlar aramaları ise başka şaşkınlıktır. Şaşkınlık sonrasında

Hala felaket tellallığı yapan muhalefet şaşırmakla beraber felaket tellallığı yapmaya devam etmeleri manidardır. Sanki korana ile kolkola girmiş otobüs bekler gibi felaket bekliyorlar.

Amerika’n Başkanı Türkiye’de iktidarı devirmek için muhaliflere destek olacağız. Diyor bunlar alkışlıyor. Bunların tek kaygıları bunlar gitsin de kim gelirse gelsin. Ancak, Türk Milletinin bunu apaçık şekilde gördüğü unutulmamalıdır. Biz Alper Tunga Devlet Töresinden ve geleneğinden geliyoruz ki, zamanı geldiğinde gerekeni yapacağımızı bilin.

*

Her hâlükârda biz bugün muhalefette olanların dününü cemazziyyel evvelini biliyoruz.

1994 yılında CHP ve DYP hükümeti tarafında alınan 5 Nisan kararları alınmıştı. Dolar birkaç ay içinde 8 bin liradan 42 bin liraya çıkmıştı.

Kararların bedelini çalışanlar ödedi. Ücretler düşürüldü, enflasyon üç basamaklı oldu. memur maaşları donduruldu. O günleri unutmadık.

Burada söz konusu Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletidir ki, seksen dört milyonu ilgilendirmektedir. Muhalefetin böylesi bir duruma mal bulmuş mağribi sarılıp felaket tellallığı yapmamalıdır. ABD ve AB ülkelerinin elçilerine Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini şikâyet etmek neyin nesidir. ABD elçisi ile kamuoyuna açıklanmayan görüşmeler yapmak mıdır muhalefet olmak?

Ortada hiçbir program proje yok, alternatif sunma yerine kuru kuru mavra atma var.

İnanın böylesi resim bizi ağlamak gülmek arasında bırakıyor.

**

Ağlamak ve gülmek denince aklıma Hz. Ömer(ra)gelir.

İslam öncesi zamanlarda mantıksız taban tutmayan hareketleri ve sonrasında ise düşülen gülünç durumları hatırlamak ders almaktır.

O zamanı Hz. Ömer (ra) anlatıyor:

Arapların çoğunluğu taştan, tahtadan, zaman zaman sefere çıkarken de helvadan yaptıkları putlara tapıyor, onlardan medet ve yardım umacak kadar zavallı bir vaziyete düşmüş bulunuyorlardı.

Yeryüzünün ilk Tevhit evi Beytullahı, bu inançlarının eseri olarak, 360 adet putla doldurmuşlardı.

İslâm şereflendikten sonra dünyaya adaletiyle ün salan Hz. Ömer (r.a.), Cahiliye Devrinde

putlara tapma hususunda başından geçmiş bir hâdiseyi şöyle anlatır:

Cahiliye Devrinde yaptığımız iki iş vardı ki, onları hatırladıkça birine ağlar, diğerine ise gülerim.

Beni ağlatan hâdise şu idi:

Kız evlatlarımızı diri diri toprağa gömerdik. O masum ve şefkate muhtaç çaresizlere bu hareketi nasıl reva görürdük, bilmem. Bunu hatırladıkça kalbim parçalanır ve ağlamaktan kendimi alamam.

Beni güldüren hadiseye gelince:

Cahiliye Devrinde evlerimizde putlar vardı. Bir yolculuğa çıktığımız zaman, o putların bir suretini undan veya helvadan yapar, yolculuk esnasında onlara tapar ve hürmet gösterirdik.

Yol uzayıp acıktığımızda ise, az evvel hürmet ettiğimiz, taptığımız helvadan putumuzu alır yerdik. Bundan daha gülünç bir hadise var mı?

Bunu hatırladıkça da Cahiliye zamanında ne kadar akıl dışı işler yaptığımızı anlar ve gülerim."

Yarınlarda ağlanacak ve çok gülünç bulacağımız olaylar muhakkak olacaktır.

Bugün dünü ibretle yaşamadığımız için böylesi olaylarla karşılaşmamız mukadderdir.

Ya bugün nelere ağlıyor nelere gülüyoruz düşündünüz mü?

Ağlamak gülmek arasında kaldığımız oluyor.

2022 yılının Türk Devleti, Türk Milleti hayırlar getirmesini Cenabı Allah’tan niyaz ederim.

AHMET YILDIZ -ÇUMRA